Bu resme iyi bakın...
.
Günlerdir bu resme bakıp duruyorum...
Her baktığımda kocaman bir el kalbimi var gücüyle sıkıyor
sanki...
O kız çocuğunu kucağıma alıp sımsıkı sarılmak istiyorum...
Ortadoğu'daki savaşta annesini kaybetmiş bir çocuğun hiçbirimizde
bulunmayan koca yüreğini gösteriyor bu resim.
Savaşta annesini kaybettikten sonra yetimhaneye verilen bu kız
çocuğu, bahçeye bir anne resmi çiziyor...
Büyük ihtimalle, ki başka bir ihtimal düşünmüyorum bile, ölen
annesini resmetmiş.
Öyle yürekten, öyle içten çizmiş ki...
Kucağına uzanıvermiş...
Eminim kokusunu bile duymuştur...
Çünkü öyle gerçek bir uzanış bu anne kucağına...
Ayakkabılarını çıkarıp girmiş o sıcak kucağa...
Öyle gerçek işte o anne, öyle savunmasız bu çocuk, öylesine özlem
halinde...
Düşündüm de dün...
Savaş çığırtkanlığı yapan, öldürmek için öbek öbek
kalabalıklaşan...
Vatan sevgisini insan öldürmek zanneden...
Kendi gibi düşünmeyenlerin kellesini almak isteyen...
Birileri var bu ülkede...
Savaş diye bağırıyor korkaklar, yaptıklarını cesaret sanarak...
Oysa barış en büyük cesarettir ve aslında barış, zor olanı
başarmak.
Yukarıdaki resme iyi bakın...
Sağlıklı, mutlu bir nesil için savaşa değil barışa ihtiyacımız
var...
Betonun üzerine tebeşirle annesini resmedip, üzerine ayakkabıyla
basmayan, o güzelim çocuğun resmini görüp de içi sızlamayan,
kalbinde bir yara açılmayan biri var mı?
Bir tek çocuk bu durumda bile olmasın diye savaş istemez
insan...
Öyleyse neden hep, savaşa yeşil ışık, barışa hep isyan,
barışa isyan!
Günün sözü: İncitme, incittiğin yerden incinirsin!
(Mevlana)