Bu rektörü tanıyor musunuz!..
Türk bilim dünyasının böyle bir bayan rektöre sahip olduğunu biliyor musunuz? O rektör Malatya Turgut Özal Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut. Okuyalım mı?
Bu ülkede zaman, zaman öyle rektörler gördük ve görmeye devam ediyoruz ki kendilerine emanet edilen makamları ne yazık ki sorumsuzca kullanıp kötü örnek oldular ve oluyorlar da...
Son dönemde bunların örnekleri gördük!..
Ama öyleleri var ki hakları teslim edilmesi gereken bir şekilde bir gurur abidesi olarak milleti karşımızda…
Ziya Paşanın sözü gibi “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” misali bir duruş sahibiler..
İşte onlardan biri…
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut..
Malatya’nın yetiştirdiği önemli bir bilim insanı…
Sevgili dostum ünlü hukukçu, Kaan Şahinalp ile birlikte Ankara’da tanışma fırsatı bulduk…
Çalışma arkadaşları ile konuştuk, sohbet ettik..
Çok farklı ve özel bir bilim insanı…
Rektörlerin sadece üniversitelerinin rektörü olmadığının en güzel kanıtı…
Onun için de bu yazıyı kaleme almak istedim…
Kariyerine baktığım zaman kayıtsız kalmak mümkün olmadı…
Çünkü bir rektörün sadece liderlik ettiği üniversiteye değil, yaşadığı şehrin gelişip büyümesine sağladığı katkı bakımından da en güzel örneklerden biri…
Aysun hocanın akademik kariyerine baktığınız zaman “liyakat sahibi” bir bilim insanı nasıl olurun cevabını alıyorsunuz…
*
1997 yılında Lisans ve Yüksek Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesinde tamamlamış. 2001 yılında İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimlerinde Tıbbi Biyokimya doktorasını yapmış…
2011 yılında profesörlük unvanını İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya dalında almış… Kanser ve genetik üzerine çok sayıda çalışma yapmış
Şöyle bir bakın…
2005, 2006, 2007 İnönü Üniversitesi Tıp fakültesi Dönem I koordinatörü,
2007-2008 TOTM kalite Temsilciliği…
2007-2008 TOTM Muayene Komisyon, 2008-2010 TOTM Kalite Konsey Başkanlığı…
2008- 2012 Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği, 2008- 2012 Sağlık Hizmetleri MYO Müdürlüğü…
Turgut Özal Tıp Merkezi’nin Kalite ve Akreditasyon çalışmalarına öncülük…
Sağlık Bakanlığı Dış Kalite değerlendirme çalışma grubu ve Yüksek Öğretim Kurumu Türkiye Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi Çalışma grubu üyeliği…
YÖK Başkan danışmanlığı…
Sayısız Sosyal Projeler…
Sayısız konferanslar…
Yüksek lisans ve doktora tezleri…
Kurslar, bilimsel etkinlikler…
Ödüller, kitaplar…
Uluslararası dergilerde saymakla bitmeyen yüzlerce makaleler... (H indexi 30 larda)....
*
Ve doğup büyüdüğü şehri Malatya’ya katkı sağlamak adına milli yiyeceği kayısı ve kayısı çekirdeği üzerine inanılmaz çalışmaları…
Malatya adına Aysun Hoca ile gurur duymamak mümkün değil…
Malatya kayısısı adeta onunla bir başka marka oldu…
Var olan kayısıyı adeta yeniden keşfetti.
Ve ettirdi…
Nasıl mı?
Bilimin üretime ve toplum yararına dönüşmesi vizyonu kapsamında, kayısı çekirdeğinin Tarım ve Orman Bakanlığının bitki listesine pozitif ürün olarak alınması konusunda Ocak 2019’dan itibaren yürütülen başvuru olumlu sonuçlandı…
10 yılı aşkın süreden beri kayısı çekirdeğinin sağlığa katkıları ve olumlu sonuçları üzerinde yürütülen bilimsel ve akademik çalışma kapsamında kayısı çekirdeği gıda ekstresi üretimini de gerçekleştirdi…
İşte bunu adeta Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut başardı…
Çünkü peşini bırakmadı…
“Benim işim sadece üniversitede eğitim öğretim” diyerek yan gelip yatmadı…
O nedenle rektör olmak için geniş bir vizyon sahibi olmak gerek...
Üreten olmak demektir...
Doğru yolu gösteren olmak demektir...
Sadece üniversitene değil yaşadığın ülkeye yaşadığın şehre karşı borçlu olduğunu hissetmen demektir…
Kampüs ile rektörlük binası arasına sıkışıp kalmak demek değildir…
Örnek olmak demektir…
İz bırakan olmak demektir velhasıl..
Heyecan duymuyorsanız başarmanız mümkün değildir…
Çünkü sıradanlaşırsınız…
Bakın ünlü mucit Nikola Tesla der ki;
“İnsan kalbini, bir mucidin kendi beyninin yarattığı bir ürünün başarıya ulaştığını görmesinden daha fazla heyecanlandıran bir şey olduğunu düşünmüyorum.”
İşte Aysun hoca böyle bilim insanı...
Görevini heyecanla yapan üreten rektör...
Bu noktada sözü üstat Yavuz Donat’ın Aysun Hoca’yı değerlendirdiği sözlere bırakmak istiyorum..
*
“Aysun Hoca'yı tanımalısınız
Aysun Bay Karabulut... Profesör... Turgut Özal Üniversitesi Rektörü.
Televizyoncular... Galiba Aysun Hoca'yı tanımıyorlar.
Bir tanısalar... Ekrana çıkarırlar... "İzlenme rekoru" kırar.
Malatya... Kayısı diyarı.
Aysun Hoca "Kayısı... Kayısı çekirdeği" üzerine araştırma yapıyor.
Acı kayısı çekirdeği... Kanser tedavisinde "Takviye" ilaç.
Günde 5-7 acı kayısı çekirdeği... Meme ve Pankreas kanserine karşı "Önleyici."
Kayısı tozu... "Yoğurt" karıştır ye... "Salataya" ekle.
Acı kayısı çekirdeği ile ilgili "Tesis" kuruldu... "Tıpta, yardımcı ürün."
Duymuş muydunuz?
Kayısı çekirdeği kahvesi...
Hiç içtiniz mi?
Kayısı çekirdeği yağı...
Kalbi koruyor.
Rusya... Hollanda... "Kayısı çekirdeği" istiyor.
Çekirdeğin "Acısı" iyi para ediyor.
Aysun Hoca anlattı:
-Acı kayısı çekirdeği, İngiltere'de, şeker türü bazı rahatsızlıklar için, reçetelere ilaç gibi yazılıyor.
Aysun Hoca'yı... Amerika, Rusya, İngiltere, Japonya, Çin...
Dünya tanıyor.
Biz... Ne kadar tanıyoruz?
Unutmadan...
Aysun Hocam söyledi:
-Kayısı çekirdeği yağı, selülit kremi yapımında kullanılıyor.”
*
İşte Rektör Prof.Dr. Aysun Bay Karabulut gerçeği bu...
Gurur duymamak mümkün mü?
Peki Aysun hoca ne diyor;
“Kayısı çekirdeği ile ilgili yapılan çalışmaların neticesi, içerisinde bulunan antioksidanlar ve kansere karşı önleyici etkileri vesilesiyle çok ciddi önleyici faydaları görünüyordu.
Biz de bunu bilimsel çalışmalarla kanıtladık. Ondan sonraki süreçte de kendi milli ve yerli ürünümüzü oluşturacak şekilde çalışma yürüttük.
Hem kansere karşı koruyucu olması hem de diğer taraftan Covid-19 sürecinde enfeksiyon oranına bir nevi inlüm sistemini artırıcı bağışıklık sistemini güçlendirici etkileri olması nedeniyle kayısı çekirdeği, gerçekten güvenilir gıdalar arasında bulunmaktadır.”
Helal olsun…
Türkiye Aysun Hoca ile gurur duymalı....
Vatanına, milletine, bayrağına, devletine, milli ve manevi değerlerine sımsıkı bağlı, koltuktan güç alan değil koltuğa her yönü ile güç veren bir bilim insanı gerçeği karşımızda…
Çalışıyor…
Eğitiyor…
Öğretiyor…
Geliştiriyor…
Vizyon yüklüyor…
Seviliyor…
Sayılıyor…
Örnek oluyor…
Şehri ile birlikte yaşıyor…
Cumhurbaşkanın yolundan yürüyor…
Ve en önemlisi “CESUR YÜREK” olarak karşımızda duruyor…
Öyle bir kadın ki…
15 Temmuz hain darbe gecesi sokaklara inen bir bilim insanını konuşuyoruz…
Bilim dünyasının büyük bir bölümünün FETÖ karşısında sesi soluğu çıkmazken, hatta bir kısmının biat ettiği günlerde, o gözü pek cesur yürek bir kadın olarak ortaya çıkmış…
Bir düşünün…
FETÖ’nün ağırlığını koyduğu dönemde rektör adayı iken 15 temmuz öncesi parelel yapıya karşı açıklamalarıyla gündeme gelen ve bu nedenle seçimi kaybeden bir bilim insanı…
O gün kaybetti…
Ama o gün kaybederken, asıl kazanın kendisi olduğunu gösteriyordu…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hakkın teslimini yaparak bu cesur yürek, son derece liyakat sahibi bilim insanı Aysun Hoca’yı Malatya Turgut Özal Üniversitesine rektör olarak atadı…
Ve evelallah o da kendisini mahcup etmedi…
Üniversiteye kısa sürede Tıp Fakultesi kazandırılması ve üç fakültenin aktif hale gelerek öğrenci alınması ve milli yerli yazılım ve ürünlerle gündeme geldi.
Rektörlüğe atandığı zaman burun kıvıranlar, şimdi Aysun Hoca’nın hem yaptıkları hem de milli ve manevi duruşu karşısında şapka çıkarıyorlar…
Tanıdınız mı şimdi Rektör Aysun Bay Karabulut'u?