BIST 9.667
DOLAR 34,65
EURO 36,45
ALTIN 2.950,57

Bu millet Soylu’ya neden güveniyor?

Ülkemizin Güneydoğusunda yaşanan gelişmeler insanı 'Daha önce neredeydik' dercesine düşündürüyor.Bakan Soylu gerçekten tarih yazıyor..

Elime Diyarbakır’ nın bir ilçesinden resimler geçince ’Nereden nereye?’ diye yazmak ve bir hakkın teslimini yapmak mecburi oldu..

O resimlere sonra geleceğiz…

Bugüne kadar hiç kimseyi körü körüne  övmedim.

O isimlerden biride İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmuştur…
Bu köşeden hakkın teslimini yapmak üzerine oynanan oyunların asıl milletin huzuru üzerine oynanan oyun olduğunu bilerek sıkça yazdım…
Çünkü hep ‘Millet’ bana ayna oldu…
Türkiye’nin her bir köşesinde halka sorarsanız zaten karşılığını alırsınız!..

Daha önce bir yazımda da belirttim....
“İçişleri Bakanından memnun musunuz” diye bir anket yapın iddia ediyorum yüzde 90 evet çıkar…
Ülkemin uzun yıllar sonra özlenen milletle aynı havayı soluyan bir İçişleri bakanına kavuştuğunu sokak söylüyor…

Milletin gözünde böylesine muteber, böylesine sevgi ve saygı gören bir İçişleri Bakanı bugüne kadar görev yapmış mıydı? sorusu sorulduğu zaman, sokakta halkın verdiği cevaplar bizlere kalmadan hakkın teslimini gözler önüne seriyor...

Bunu ister AK Parti’de ister muhalefet partilerinde olsun bazıları anlayamaz değil anlamak istemez..
Çünkü ‘Koltuktan güç alan değil koltuğa güç veren’ bakan olmak işte böyle bir şey…
Terörle mücadele ilk kez ülkenin birinci sorunu olmaktan çıktı!..
Kolay mı?

Birileri hazmedemese de son kırgınlığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ona verdiği destek ve milletin onu sahiplenmesi tüm fitnecilerin hesaplarını bozdu
Çünkü İçişleri Bakanlığı Soylu ile saat gibi işliyor…
Nazar değmesin terör neredeyse sıfırlandı…

Ankara’da oturan değil dağda, bayırda koşan güvenlik güçleri ile aynı frekansta bir bakan var…
Görünen köy klavuz istemiyor..
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Milli İstihbarat, Valiler, Emniyet,Jandarma,Asker  arasında  terör ile mücadelede elde edilen başarı için müthiş bir koordinasyon var...

Hani deriz ya “At sahibine göre kişner” ...
Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tüm dünyaya varlığını ve gücünü kanıtlarken, Reis’in iç güvenliği emanet ettiği Süleyman Soylu da bütün kadroları ile bu güvene layık olarak tarih yazıyor...

O hendeklerle, tünellerle Güneydoğu ve Doğu illerimizi yangın yerine çeviren hainler nerede?
O terör örgütlerinin arka bahçesi haline gelen, dağa servis yapan terör sevici belediye başkanları nerede?
O halka hizmet etmeyen, oy aldıkları insanlara ihanet edip şehirleri çöp merkezi haline getiren belediye başkanları nerede?

O PKK’nın siyasi kanadı olan partinin il, ilçe başkanları, yöneticileri, milletvekilleri nerede?
Güneydoğu şimdi ışıl, ışıl, tertemiz…

Tek bir vaka yok!
Kimler yönetiyor!
İçişleri Bakanı tarafından kayyum olarak atanan başkanlar.
Bakanlığın tespit edip Cumhurbaşkanından onay aldığı isimlere ve çalışmalarına bakıldığı zaman devlet millet buluşması özlenen bir birlikteliğe kavuşmuş şekilde yol alınıyor…                                      
Bugüne kadar kayyum olarak atanan başkanlara yönelik halktan tek bir şikayet gelmedi. Çünkü bölge halkı hizmet almaya devletin şefkatli elini görmeye başladı..
Çünkü at sahibine göre kişniyor!
Çok güzel işler oluyor bölgede

Gelelim yazımın başında belirttiğim o resimlere…
İyi bakın!..
Burası Hollanda değil!..

Kayyum atanan Diyarbakır’ın Kayapınar Beldesi Belediyesi tarafından ortaya konulan sera çiçek bahçeleri…
Evet  burası Diyarbakır’ın Kayapınar Beldesi!
Şimdi Türkiye’ye karanfil, gül ve türlü türlü çiçekler servis yapıyor…
Türkiye’nin kalbine çicek ile dokunuyor…
Yani daha önce insanların sokağa çıkamadığı, terörün hakim olduğu, hendeklerin açıldığı Kayapınar Beldesi’nden şimdi tüm Türkiye’nin  çiçeklerle sevgi tohumları ekiliyor
Ne güzel değil mi?

Silah yok,terör yok!..
Sadece Kayapınar değil..                                 

Diyarbakır, Tunceli, Hakkari, Mardin ,isimlerini tek tek saymak istemiyorum kayyum atanan 94 belediye halkla öylesine bütünleşmiş ki, kapılarını sonuna kadar vatandaşlara açarak dertlere derman olabilmek için yarışıyorlar…

Belediyelerden dağa artık erzak gitmiyor…
Belediyelerin zorlaması ile dağa artık gençler çekilmiyor…
Belediyelerin topladığı paralarla dağa artık silah ve para gönderilmiyor....                                     

Halkın oyunu alan Belediye başkanları  şehirlerini artık  çöp merkezi haline getirmiyor!..                               
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın desteğini arkasına alan  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun liderliğinde güvenlik güçleri. valiler, atanan belediye başkanlarıdevletin şefkatli elini bölge halkı ile buluşturuyor…


Çünkü  Güneydoğu’da terör örgütü PKK'nın güdümündeki HDP ve BDP'lilerin yönettiği 94 belediyeye İçişleri Bakanı Soylu tarafından çok iyi tespit edilerek atanan başkanlar (kayyumlar) şehirlerin,ilçelerin,köylerin kaderini değiştiriyor...

Yatırımlar hız kazanmış, kentler güzelleşmiş, emniyet ve huzura kavuşan  bölge halkı artık can güvenliğini değil geleceğini düşünmeye başlamış durumda…

Hükümet 30 yıldır el değmemiş yatırımları tamamlarken, bölgede yaşayan vatandaşlar “Diyarbakır’ın şehir olduğunu hatırladık. Yıllar sonra nefes almaya, huzur hissetmeye başladık. Artık yolda yürürken can güvenliğimizi değil geleceğimizi düşünüyoruz..” diyerek mutluluklarını dile getiriyor...

Vatandaşlar, çöp kentlerlere dönüşen meydanların yeşile büründüğünü, patates tarlası gibi yolların yarış pistine dönüştüğünü, artık gençleri hendeklere götürülürken değil; okul, spor ve kültür merkezlerinde gördüklerini, esnafın kepenk kapatmaya ve haraç vermeye zorlanamadığını, sokağa çıktıklarında can güvenliğini değil günlük yaşantı ve gelecek planlamasını düşündüklerini anlatıyor..

Ne güzel değil mi?

Demek ki Kürt sorunu değil PKK sorunu varmış!..

Nereden nereye?

Halk öylesine mutlu ki!..

Dinleyelim Avukat ve imam Emin Mülayim ‘i;

Duygu dolu sözlerine bir bakın bölgede neler olduğunu dahi iyi anlayacaksınız.

‘Halkın imkanlarını illegal yollara harcayan bu belediyelere devlet ‘dur’ dedi ve atanan kayyumlar şehircilik anlamında güzel değişikliklere imza attı. Diyarbakır şimdi şehre benzedi, kendimize geldik. Bayrak, vatan gördük. Türk bayrağını hiç bir zaman göremezdin. Kayyum sonrasında belediyelerin tabelalarında Türk bayrağı gördük’.

Aile Koordinasyon Merkezi Yöneticisi Nezihe Kent (50) diyorki;

‘Çocukların okula gidebilmek için yağmurun altında 45 dakika otobüs beklediğini bekliyordum. Şimdi neredeyse hiç beklemeden modern otobüslerle seyahat ediyoruz.

Ya İşadamı Ömer Arıcı (42):

‘Eskiden örgütün baskıyla esnaf kepenkleri kapatmaya zorlanırdı. Halk korsan gösteri ve hendek terörü nedeniyle tedirgin olup sokağa çıkmaya çekinirdi. Şimdi Diyarbakırlı sokağa çıkmaya, kafe ve lokantalara gitmeye, alışveriş yapmaya başladı. Kent ticareti ve eğlenceyi hatırladı.’

Devlet adına bundan güzel duygular olabilir mi?

Birde Mühendis Zeki Efe’yi dinleyelim;

"Belediyenin kültür ve gençlik merkezlerinde daha önce militan yetiştiriliyordu, adeta PKK’lı yetiştirme kamplarıydı. Küçük yaştaki çocuklar, terör örgütüne elaman olarak yetiştiriliyordu. Kayyum başkanlar atandıktan sonra, belediyelerin imkanları ve para kaynakları, millete aktarılınca milli ve tarihi değerlerine bağlı gençler yetişmeye başladı..Belediyelerde işe alınacak personele görüşme sırasında daha önce “Belediye’ye girmen için dağda adamın ya da şehidin olacak” şartı aranıyordu. Şimdi işe almada tek referans “Bu işe ehil misin” oldu. Bütçedeki para, dağa değil halka hizmete gidiyor. Kayyum başkanlar, hiç bir ayrım gözetmeksizin halka hizmet götürüyor"

Bu sözler bölgenin nereden nereye  gelindiğinin  en çarpıcı noktaları değil mi?

Uzun yıllar bölgede ikamet eden Hamdullah Güleken ise . ‘Bizim Neden Süleyman Soylu’ sorumuza adeta cevap veriyor du;

"Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanımız Soylu gidecek diye inanın bölge halkı olarak büyük endişe duyduk.Bölgedeki güvenlik güçleri dahi.Çünkü ilk kez eli bizlere değen, bizler arasında gezen, bizleri anlayan buraları ve hiç ihmal etmeyen, kahvede bizlerle çay içip sohbet eden bir İçişleri Bakanı gördük"

Fazla söze gerek var mı ?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gibi her şartta ‘Dik’ duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğini arkasına alan bir ismin özellikle böylesine kritik bir süreçte İçişleri Bakanı olarak görevde olması son derece önemli olmuştur ki bu gerçeği Türk milleti çok net bir şekilde görmüştür…

Bu arada Soylu’ nun AK Parti’de yarınlarını düşünenlerinde korkmalarına gerek yok!...

Kaç kez söyleyecek ki!..

"Cumhurbaşkanımız siyaseti bıraktığı zaman bende siyaseti bırakacağım" diyecek kadar liderine sadakat dolu bir adam Soylu..

Çünkü varlığının  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın varlığına borçlu olduğunu çok iyi biliyor.

O nedenle  bırakında bu ülkeye böylesine kritik süreçte en iyi şekilde hizmet etmeye devam etsin kendini  feda edecek kadar sadakat ile sarıldığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında kale gibi dursun...

Ne dersiniz!..

Herkese Kayapınar'dan birer 'Soylu çiceği'

Soylu'nun adının verildiği  çiçek dahi üretiliyormuş...

O zaman Kemal beyede göndermeyi unutmaz sayın Bakan!..

Burası Tendürek dağı.Başında  ay yıldızlı beresi ile  Mehmetçiklerin yanında  bir İçişleri Bakanı.Bu fotoğraf her şeyi anlatıyor aslında.

Kim ne derse desin,kim ne söylerse söylesin kendini önce Allah'a sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a emanet eden bu adamı  siyasetin tavanını bilmem ama tabanında nereden bakarsanız bakın Türk milleti sevdi.

Çünkü kendine güvenenleri mahçup etmedi bugüne kadar.

Bu koltuklak kimseye baki değil ama onun İçişleri Bakanlığı koltuğundaki dönemi şimdiden unutulmaz oldu."İçişleri Bakanlığı böyle yapılır" dedirtti..

Bazılarını ona övgü dolu sözlerden rahatsız  olabilir ama Türkiye'nin hangi köşesine giderseniz gidin bu övgüleri görürsünüz.Biz sadece milletin   duygularına  tercümanız. Bu övgüler anasının ak sütü helal.

Allah yar ve yardımcısı olsun...