Bu kitap hiç malzeme sıkıntısı çekmedi
"Arz Ederim" isimli kitap Türkiye'deki medya kritiklerini yakından izleyen bir muhabirin, 10 yıllık birikiminin meyvesi.
Abone ol"Arz Ederim" isimli kitap çalışması, medya üzerine yazılar kaleme alan, inceleme ve araştırmalar yapan, söyleşiler gerçekleştiren ve Türkiye’deki medya kritiklerini yakından izleyen bir muhabirin, 10 yıllık birikiminin meyvesi. Son yıllarda özellikle internet ortamında medya üzerine sürekli yeni siteler açılsa da, medya üzerine yapılan yayınlar artsa da, ‘medya eleştirisi’ kavramı ülkemiz için hala çok yeni.
Normal demokrasilerde, yasama – yürütme ve yargıdan sonra 4. kuvvet kabul edilen ve toplumsal bir denetim aracı işlevi gören medya, Türkiye pratiğinde kendini sık sık 1. kuvvet konumunda görüyor ve buna göre tavır alıyor. Birinci kuvvet anlayışı, medyayı sürekli hataya zorluyor. Kendini bütün kurumların üstünde gören yöneticiler – yazarlar, hatta muhabirler, ellerindeki gücü toplum yararına değil, kendi çıkarları için kullanabiliyor.
Peki, sonuçta ne oluyor? Siyaseti kendi anlayışına göre dizayn etmek, başbakanları ve hükümetleri belirlemek, devlet ihalelerinde söz sahibi olmak, seçimlerde vatandaşı yönlendirmek, toplum mühendisliğine soyunmak, yalan haber yapmak, hatta yalan haberi rutinleştirmek, beğenmediği kişi ve kurumlar hakkında haksız ve karalayıcı sıfatlar kullanmak, insanların şeref ve haysiyetlerini rencide edici yayınlar yapmak gibi konu başlıkları; Türkiye’deki ‘merkez medya’ anlayışının yerleşik konu başlıkları haline geliyor. Ve medya, ülkenin en tartışmalı kurumlarından birine dönüşüyor. En güvenilmez kurumlar listelerinin hep ilk sıralarında kendine yer buluyor. 70 milyonluk bir ülkede gazete tirajları yıllardır, 4 – 5 milyon arasında gidip geliyor.
Bu kitap elbette, bu kadim ve derin medyatik sorunlar için çözüm reçeteleri önermiyor. Sadece medyanın Türkiye toplumuyla, siyasetiyle ve diğer kurumlarıyla ilişkisine ve bu ilişkinin arızalı hallerine dair tespitler içeriyor. Örnekleri de bizzat medyanın kendisinden veriyor. Belki de yaşanan farkına varılması ve çözüm yoluna girilmesi anlamında ortaya net bir fotoğraf koyuyor.
Günümüzde Türk Medyası’nda yaşanan değişim ve dönüşüm ise bu fotoğrafı daha anlamlı hale getiriyor. Bütün kurumlar gibi medyanın da dönüşüm sürecine girdiği bir dönemde, medyaya içeriden bakıyor.