BIST 9.660
DOLAR 34,60
EURO 36,29
ALTIN 2.921,09
HABER /  GÜNCEL

Bu kitabın her satırı skandal

Denizli'de ilahi kitabı krizi çıktı. Camilerde dağıtılan bir kitap, Atatürk ve açık kadınlara hakaret dolu. Dahası da var....

Abone ol

Son dönemde İslami tarikat faaliyetlerinin artış gösterdiği iddia edilen Denizli'de bu kez ilahi kitabı krizi çıktı.

ERDOĞAN PEYGAMBER GİBİ GÖSTERİLDİ

Servergazi Beldesi'nde oturan ev kadını Fatma Durmuş'un yazdığı, Mahmut Koruk'un yayımcılığını üstlendiği `İlahilerle Hakka Çağrı' adlı kitapta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın peygamber gibi gösterilip, ona karşı gelmenin Allah'a karşı gelmeyle eş olduğu, şeriat devleti kurulması yönünde teşvik ve tahriklede bulunulduğu, Atatürk'e, annesine, Atatürkçülere ve Cumhuriyet'e hakaretler edildiği, başı açık kadınların dinsiz olarak gösterildiği ve dinci bir ordu kurmaya yönelik çağrı yapıldığı iddia edildi.

SUÇ DUYURUSU AÇILDI

CHP İl Başkanı Ali Kavak ve CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Bartal, kitapla ilgili bugün Denizli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Adliye Sarayı önünde bir açıklama yapan ve kitabı gösteren Ali Kavak, Fatma Durmuş'un yazdığı ve 10 bin adet bastırılan kitabın cami önlerinde vatandaşlara ücretsiz dağıtıldığını söyledi.

DİYANET ONAY VERDİ

Kavak, kitaba Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da `olur' verildiğini ve yayımlanması için teşvik edildiğini belirterek şunları söyledi:

"Bu kitapta Atatürk'e ve annesine büyük saldırılar var. Askere saldırılar var. Kız çocuklarıyla erkek çocuklarının birarada okumasına saldırılar var. Atatürkçü düşünenlerin ve savunan insanların dinsiz olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişler. Başı açık kadınlara büyük saldırılar var. Plajlarda ve caddelerde açık gezen kadınlara büyük saldırılar var. Böyle bir kitaba suskun kalamazdık. Her ne kadar Denizli Belediye Başkanlığı'nda görev yapan arkadaşlarımız inkar etse de, bu tür olaylar Denizli'de AKP iktidarı belediyeyi ele aldıktan sonra ve bir vakfın kermes düzenlemesiyle başladı. Kara çarşaflı kadınların belediye içinde kermesiyle başlayan ve hızlı bir tırmanışa geçen anlayışın, Denizli'de model olmaya başladığını görüyoruz. Burada eğitim birliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Şeriatçı bir düzen kurulması için mücahit ordusu öngörülüyor. Bunu da Allah adına, ilahiler adı altında yapıyorlar."

ERDOĞAN ALLAH'LAŞTIRILIYOR

Kitapta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın peygamberle bir tutulduğunu savunan Kavak şöyle devam etti:

"Erdoğan Allah'laştırılıyor. Erdoğan'a kızanlar Allah'a kızmış kabul ediliyor. Saçma sapan şeyler bunlar. Bunları siyaset alanında kullanmaya çalışıyorlar. Dini en iyi kullanma şekli olarak da camileri seçiyorlar. İnsanlarımız ilahi diye alıyorlar ve kitaba baktıklarında şaşırıyorlar. Bu kitapla ilgili bize yüzlerce telefon geldi. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Gerekenin yapılmasını istiyoruz. Bu kitaba onay veren ve teşvik eden Diyanet görevlilerin de cezalandırılmasını istiyoruz."

KİTAPTAN BÖLÜMLER

179-182 Sayfalar `Tayyibim' isimli şiirden:

-Nerede hürriyet, cumhuriyet. Bütün taşıdıkları kötü niyet. Sade başörtüsünde vardır diyet. Suçun şiir değil dini yaşaman. Nerede dini hür vicdanı hürler. Atatürk'ün yolunda yürüyenler, okullardan kızları kovuyorlar. Suçun şiir değil, dini yaşaman. Halkçılık, insan hakları nerededir. Nerededir imam hatipliler, kurslar. Okusa da işe alınmaz bunlar. Suçun şiir değil, dini yaşamak. Tayyibim nerededir bu eşitlik. Bütün sevdikleri sarhoşluk, pislik. Deniz kıyısından bizler tiksindik. Nüfus cüzdanımızda dinimiz İslam, yaşayışta dinimiz Hristiyan. İş vermezler sonra mecbur yaşaman. Böyle yapanlar askeriyeymiş derler. Oradaki erler de bizim erler. Askeriyemiz yapmaz böyle şeyler. Nerede Necmettinler, Menderesler. Şart koşmuşlar leylek gibi açmayı, sindirmişler bunlar bizim atalarımızı. Oğlanla kız okurlarsa beraber, Sokaklar atılan çocuklarla dolar. Pamukla benzin ateşte durmazlar. Şuçun şiir değil, dini yaşaman. Tayyip Allah yolunun bekçisidir. Tayyibi üzmek Allah'ı üzmektir. Sevenlerini üzmek de aynıdır. Suçun şiir değil, dini yaşaman.

183. Sayfa, `Dinsizler Gülüyor' isimli şiirden:

-Dinimi sömürüyor bu kargalar, dinsizler gülüyor bense ağlarım. Yaşanan görüntüler büyük dehşet, Türkiye'de yaşanıyor bu dehşet. Bir Allahım bizden bu zulmü def et. Dinsizler gülüyor, bense ağlarım. Din kardeşlerim size hayranım, bir hayatınız vardır buna yanarım. Gel birleşelim bu dehşeti yıkalım. Dinsizler gülüyor, bense ağlarım. Birleşmezsek kardeşlerim eğer biz. Bu Allahsızlar bırakmaz tozumuz. Gelin verelim elele biz, dinsizler gülüyor bense ağlarım.

119. Sayfa,`Erkek Kardeşim' başlıklı bölüm:

-Senin kahraman ecdadın, namusu için can verdi. Sense bunları unuttun. Karışıp kafir, Müslüman denizlerde karını soydu. Yoksa kalmadı mı arın, inan senin ecdadın böyle yatağa yatmazdı. Eğer sen böyle gidersen inan perişan olursun. Ne ukba kalır, ne devlet. Ne karın kalır ne avlat. Zaten kalmadı itaat. Gel kardeşim kendini topla. Sözde hanım giymiş şortu, görünüyor ayıp yeri. İnan ben utanıyorum, senin kalmadı mı gücün. Çıkamaz olduk sokağa. Onları görmeyeyim diye. Kadın hakkıymış güya. Biz hiç böyle hak görmedik. Erkek giymiş baştan sona, karı açmış baştan sona. Madem eşitlik var ise; onu da ört baştan sona. Hayvanı örtmüş tüyü ile, ayıp yerini kuyruğu ile. Bize vermiş en güzelini, sende örtün onun ile.

174. sayfada `Münacaat' şiirinin dördüncü kıtası:

-Soyunup sokaklara çıkanlara, arını namusunu unutanlara. Göster ya Rab, bu güzel şeriatı. Kararmış kalpleri yıka ya Rab.