Bu KHK muğlak değil yerli ve millidir!..

Bakıyorum son çıkan 696 sayılı  Kanun Hükmünde Kararname(KHK) birilerini fena rahatsız etmiş!..

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ‘İÇ SAVAŞ ÇIKAR’ şeklinde anormal bir tepki koymuş!..

‘Yapılan iyi işleri  ne diye övelim biz muhalefetiz’ diyen Kemal Beyin bir garip CHP’sini ise anlatmaya gerek yok!..

Onlar ezeli  müzmin muhalefet!..

Akşener, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Yeni KHK ile sivillere darbe kalkışması isnadıyla silah kullanma hakkı verilmesi ülkeyi bir iç savaşa çekmek olur" diye yazmış!

(halbuki silah diye bir söz yok)

Halbuki 15-16 Temmuz gecesi darbeye direnen insanlar için ceza muafiyetini  kapsıyor…

Bunu dahi bilmeden atıyor!..

Neden rahatsız oldu Meral Hanım!

15 Temmuz gecesi sokağa inen milletin kime zararı oldu?

Yeni çıkan KHK’de yer alan o madde son derece isabetlidir...

Eksik tir..

Bence;

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da yer almalıdır!

Çünkü bu maddelerin benzerleri Avrupa’nın en güçlü ülkelerinin anayasalarında mevcut olduğu ortadadır...

Örneği Almanya’dır…

Yeni KHK’ye tepki gösterenler ’İç savaş çıkar’ diyenler Alman Anayasası’nı bir okusunlar…

Baksınlar 20. maddesinin 4. fırkasında yer alan “Devletin ana ilkeleri; direnme hakkı” ne diyor?

(2) Egemenlik tümüyle halkındır. Halk, egemenliğini, seçimler ve oylamalar aracılığıyla ve yasama, yürütme, yargı yetkileriyle donanmış özel organlar eliyle kullanır.

(3) Yasama, anayasal düzene, yürütme ve yargı organları ise yasa ve hukuka bağlıdırlar.

 (4) Anayasa düzenini ortadan kaldırmak isteyen herkese karşı, başka bir çözümün bulunmaması halinde, bütün Almanlar direniş hakkına sahiptir.

Almanya Devleti’nin milletine verdiği sorumluluk işte bu…

O maddeyi çevirelim bizim anayasamıza;

“Anayasa düzenini ortadan kaldırmak isteyen herkese karşı, başka bir çözümün bulunmaması halinde, bütün Türkler direniş hakkına sahiptir.”

Şimdi böyle bir anayasa maddesinden Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında yer almasını Türk milleti istemez mi?

Yer alırsa kimler rahatsız olur?

Bu madde iç savaş mı çıkarır!..

Söz konusu Alman Anayasası olunca devam edelim!..

Bizim ülkemizde  tartışma yaratan bazı yasaklar nedeni ile ‘DERS OLARAK’ Alman Anayasasının bazı maddelerini de sizlerle  paylaşmak istiyorum…

“Türkiye’de diktatörlük rejimi var” diye ülkelerini jurnalleyenler  okusunlar..

Almanların asla  ucu açık bir demokrasi anlayışı ortaya koymadıklarını, devlete karşı suç isleyenlere karşı nasıl tavır takındıklarını birileri çok iyi anlasınlar…

İyi okuyun..

Bakın neler diyor  Alman Anayasası..

(Grundgesetz für die Bundesrepublik Deutschland’i..)

Mesela bizim ülkemizde basın özgürlüğünü istediğimi yazardım istediğimi yaparım şeklinde yorumlayanlar okusunlar;

Madde 8: Düşünce ve basın özgürlüğü..

(1)Herkesin düşüncesini söz, yazı ve resimle serbestçe açıklayıp yayma herkese açık olan kaynaklardan hiçbir engele uğramadan bilgi edinme hakkı vardır. Haber verme güvence altındadır. Bütün bunlar Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. 

Devam edelim

Mesela  bizim ülkemizdeki  HDP gibi Siyasi Partilerin hala ne kadar şanslı olduklarını gösteren bir maddeye bakın!..

Madde 21: Siyasi partiler

(1) Siyasi partiler, halkın siyasi iradesinin oluşumuna katılırlar. Kurulmaları serbesttir. İç düzenlerinin demokratik ilkelere uygun olması şarttır. Maddi kaynakları ve harcamaları ile mal varlıkları hakkında kamu önünde hesap vermek zorundadırlar.

(2) Amaçlarına ve taraftarlarının tutumuna göre, özgür ve demokratik temel düzeni zedelemek veya ortadan kaldırmak veya Alman Devleti’nin varlığını tehlikeye sokmak eğilimini gösteren siyasi partiler, Anayasa’ya aykırıdırlar. Anayasaya aykırılık hakkında Anayasa Mahkemesi karar verir.  

Peki bu madde ne anlatıyor?

Almanya’da HDP gibi bir siyasi parti barınabilir mi?

Selahattin Demirtaş gibi milletvekillerinin cezaevinde olduklarını eleştirenlere ithaf olunacak bir madde.

Yani  Almanya da milletvekili dokunulmazlığı nasıldır?

Madde 46:

İyi okuyun sevgili okurlar..

2) Bir milletvekili suçüstü halinde veya ertesi gün tutuklanmış olmadıkça, cezayı gerektiren bir eylemden dolayı ancak Meclis’in izniyle hesap vermeye çağrılabilir ve tutuklanabilir.

Peki 18. Madde ne diyor?

Özgür, demokratik temel düzene karşı mücadele amacıyla kötüye kullanan kimsenin temel hakları kaybettirilir. Hakkın kaybettirilmesine ve bunun kapsamına Anayasa Mahkemesi karar verir.

Devam..

Madde 90:  Anayasal organlara hakaret

Her kim aleni bir toplantıda veya basın yayın yoluyla bir yasama organına, devlet yönetimine, hükümete veya Federal Anayasa Mahkemesi’ne onun itibarini zedeleyecek şekilde hakaret ederse bu şekilde Federal Almanya’nın varlığı ve Anayasal düzenine yönelirse 3 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Evet sevgili okurlar okudunuz?

Türkiye’de cezaevinde yatan siyasetçiler durup dururken mi ceza aldılar?                                    

İste bu kadar net AB’nin en güçlü ülkesi Almanya’nın Anayasası..

Her bir maddesi son derece Anayasaya sadakat gösteriyor…

Sadakat yoksa ceza gerektiriyor..

Şimdi soralım..

Almanya’da demokrasi yok mu?

Almanya’da insan hakları yok mu?

Almanya’da özgürlük yok mu?

Var…

Ama Almanya’da devlete karşı islenen suçlarda en küçük taviz verme isteyenin istediği gibi hareket etme özgürlüğü  yok!

Doğrusu da bu!..

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkenin birliği ve dirliği için yaptığı hamleler, dokunulmazlıkların kaldırılması ve terörle mücadeledeki duruşu son derece yerinde olduğu kadar geç kalınmış  doğru kararlardır da…

O nedenle son KHK’deki madde  15-16 Temmuz muafiyeti ile kalmamalı  tıpkı Alman Anayasasında yazıldığı biçimi ile  TC Anayasa’sına da mutlaka  geçirilmelidir...

Allah bir daha göstermesin...

Eğer şartlar oluşursa Millete görev düşer!...

"Söz konusu vatansa gerisi teferruattır!"

Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ne diyordu;

“Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin "

Daha ötesi var mı?

O nedenle;

Bu topraklarda yaşayan herkes Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasasının kurallarına saygı ve sadakat gösterme zorundadır.

Devletin varlığının tehlikeye düşmesi halinde millet  vatanın bekası için sorumluluk üstenmek zorundadır..

Tıpkı 15 Temmuz  gecesi gibi!..

Burası Patagonya değil!