Türk halteri artık şampiyonluklarıyla, madalyalarıyla değil, skandallarıyla anılır hale geldi. Akşam gazetesinin elinde, bu sözleri doğrulayan bir kaset var.
Abone olDeşifresi bile on saat süren bu bandı kim veya kimler kayda aldı, ne amaçla aldı, bilinmez. Ama şu bir gerçek ki, 11 Aralık'ta yapılacak federasyon başkanlığı seçimleri öncesi, halterdeki çarpıkları tüm detayları ile ortaya koyan bir kaset. Taciz, tecavüz, doping, rüşvet... Ne ararsanız hepsi birarada. Hepsi burada. Türk halteri artık şampiyonluklarıyla, madalyalarıyla değil, skandallarıyla anılır hale geldi. Olimpiyatlar sonrası patlak veren taciz skandalının üzerinden iki ay geçti, geçmedi. Bu büyük rezalet hala akıllarda. Bu spor branşındaki tüm çirkinlikleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Hem de bizzat Federasyon Başkanı'nın ağzından KASETTE NELER VAR NELER Federasyon Başkanı Kenan Nuhut'un, bayan haltercilerle makamında yaptığı çok özel konuşmanın tüm detayları. Olimpiyat Şampiyonu Nurcan Taylan'ın, tacizden cezaevine giren antrenör Mehmet Üstündağ'ın 15 milyarlık kefalet parasını kendi cebinden karşıladığı... Üç bayan haltercinin Federasyon Başkanı'na aldıkları saat... Bayan sporcuların bu hediyeyi alabilmek için yaşadıkları olaylar. 'Hediye yoksa ilaç da yok' tehdidine kadar vardığı ileri sürülen çirkinlikler. Bizzat başkanın, kendi sporcularına hitaben söylediği, 'Siz ilaçsız şampiyon olamazsınız' şeklindeki açık itirafı. Tüm haltercilerin doping yaptığının yine başkan tarafından dile getirilmesi. Şampiyonlukların ardında yatan 'rüşvet' gerçeği... Bu maddeler sadece çarpıcı birkaç örnek. ON SAAT SÜRDÜ Deşifresi bile on saat süren bu bandı kim veya kimler kayda aldı, ne amaçla aldı, bilinmez. Ama şu bir gerçek ki, 11 Aralık'ta yapılacak federasyon başkanlığı seçimleri öncesi, halterdeki çarpıkları tüm detayları ile ortaya koyan bir kaset. Bundan sonra ne olur, kim ne açıklama yapar, kişiler kendini nasıl savunur... Bekleyelim, görelim... Sen ne çamur adamsın Halter Federasyonu Başkanı Kenan Nuhut (KN) ile Masör E.'nin (E) konuşması: KN: Uyuyor musun? E: Uyuyorum KN: Ben görüşmeye gelicem de. E: Ben konuşmak istemiyorum. KN: Ben on dakika konuları aktarmamda fayda görüyorum da. E: Hangi konuları ? KN: Çok önemli. Hoş olmayan bir takım meseleler var. E: Telefonda anlat. KN: Bu telefon, bir milyar yazdı. Telefonla değil arkadaş yüzyüze konuşmam lazım benim seninle. Olmuyor, yakışık almıyor bazı şeyler. Bunlar benim federasyonumda dikkat çekiyor E... Bas bas bağırıp içeriye girmek falan. Ben federasyon başkanıyım orada, teknisyen değilim. E: Ne olursan ol bana ne? KN: Arkadan konuşmalarla yürümüyor bu iş. Niye çocuklaşıyor-sun ki? E: Sen küfür ediyorsun herkese. Sana geçen seçimde oy veriyorlardı da şimdi mi oy vermiyorlar. KN: Geçen sefer o yoktu ki orada. Zaten oy meselesi değil. Sen yanlış anladın. E: Sana güvenmiyordur belki. KN: Sen niye H.'u falan bu kadar müdafaaya geçtin. E: Sen ne kadar çamur adamsın. Benim seviyemi düşürme. Sen ne biçim adamsın. KN: Ben müdafaa ettim mi sana C.'yi. E: Sen federasyon başkanısın ya... Neden böyle küçük olaylarla uğraşıyorsun. KN: Çok ağır konuşuyorsun E. E: Ramazan'da telefon açıp da bir sürü küfür edersen ben de tabii ki çekemem. Bir şey olursa beni sen mi koruyacaksın? KN: Sen beni bacak kadar kızlarla karşı karşıya getiriyorsun. E: Sen böyle yamuk davrandığın sürece ben senin karşına çıkacağım. Uyandım tabi. Sana güvenmiyorum ben. KN: Gönderiyorum seni. Ayın 26'sında. E: Hadi gönder bakalım. KN: Utan sen. Oturduğun yerde oturmasını bil. Benim insanlığımı hiçbir yerde göremeyeceksin. Bunun kıymetini bilmeni istiyorum senden, o kadar. Bu kadar senede bana güvenemedin mi ki rapor alıyorsun? Allah'tan kork ya. Sana daireye geldin diyen yok, gittin diyen yok. Kıvırmayacaksın. E: Kıvırmıyorum. KN: İdare edilebilir mesele diyorum. İdare de ediliyor. Ben adama talimat verdim. 'Sonuna kadar idare edeceksin kardeşim' dedim. Niye gidip rapor alıyorsun? Bu senin güvensizliğindir. Bu dinlenme raporu. Seni çağıran mı var daireye? E: Bir şey olursa sen mi koruyacaksın beni? KN: Korumuyor muyum? Korumadım mı? O..... ç..... değilim ben. Anam orada oturuyor. Osmanlı kadınıdır. Nurcan, Mehmet İçİn 15 mİlyar yatIrmIŞ KN: Pazartesi günü çağırtıyorum seni. Bütün kızlar da geliyor. Derya'yı, Nurcan'ı da çağırttırıyorum. O saati iade edeceğim. E: Evet öyle yaparsan senin için daha iyi olur. Çünkü yanlış anlaşıldı. 'Bunlar çok ağır hediye' demedim mi. 'Saat alacaklar' dedim. Broş mroş, üç milyarlık bir şey ayarlamışlar. 'Şu anda paraları yok kızların' dedim. 'Başkana en iyi hediyeyi alacaklar' dedim. 'Ama şimdi paraları yok, ödüllerini aldıktan sonra alacaklar' dedim. Hatta kızlar saati kutuya sardırmışlar, satın aldıkları kişi de 'Bir bardak da soğuk su ister misiniz' demiş. KN: Öyle bir laf edemezler. Niye desin ki. E: Hediye istemedim deme. 'Ödüller yatacak' dedim. Kızlar bana 'E. abla fiyatı 15 milyar da olsa alacağız' dediler. KN: Ben istemedim demiyorum. E: Saati sen istedin. KN: Sen kullanılmadın E. Geçen hafta da 4 bin dolar para ödendi. Ben ödedim. Kim ödeyecek peki, sen mi ödedin? Peki niye çağırıyorum. Ben başkanlığımı yaparım. Ben çoluğumun çocuğumun rızkını mı vereyim? E: Çağırmak zorunda mısın? KN: Onlar için çağırılıyor bu adam. Nurcan Hanım 15 milyar yatırmış Mehmet Üstündağ için. Biz kızlara kazandıralım. Onlar parayı kazansın, ben ceremesini çekeyim. Bunlar milyarları alacak, masrafları ben mi karşılayacağım? E: Sülalesiyle gelmez o zaman. İlaçsız mı şampiyon oluyorlar KN: Bu kızlar için yapılıyor bunlar. Yoksa ben sadece başkanlığımı yaparım, olur biter. Tabi Avrupa Şampiyonası'nda şakır şakır para alıyorlar. İlaçsız mı yapıyorlar sence. E: İlacı sen okeyliyorsun. KN: İlacı ben nasıl okeyliyorum. Tabi ki idare ediliyor. E: Şule'yi neden idare edemediler o zaman? KN: Sen bana demek bu kadar düşman olmuşsun. Nezaket kuralları içerisinde konuş. E: 'Borç buldular' dedim. Saat için 'H. abladan gelip para buldular' dedim. 'Bu kadın için yazı çıkartacağım, sokmayacağız kampa' dedin. 'Sen de gitmeyeceksin bu kadına' dedin. 'H. ile görüşmenizi istemiyorum' dedin, bunu bütün kızlara da söyledin. KN: Seni tebrik ediyorum. E: Ben kadının kötülüğünü görmedim ki. Kim kime bir günde 15 milyar çıkartabilir. KN: Başka güzellik salonu yok mu? Bilirim ben bu işleri. İki ay sonra da başka şey ister. Boşu boşuna yatırım yapmaz vardır, bir düşüncesi. E: 'Abla kimden borç alacağız, 15 milyar kim verir' diye kızlar bana sordular. Keko diye biri varmış, kızlar ondan borç almışlar. KN: Saat geldi. Pazartesi federasyona çağırtıyorum hepinizi. Hepinizin yanında iade edilecek o saat. Herkese söyleyeceğim. E: Saat olayı kızlar arasında olimpiyatta da konuşulmuş, döndükten sonra da. Biz saatin parasını seninle yemişiz. Öyle konuşulmuş. Kızlar benimle bir hafta konuşmadılar. Ben o kadar aşağılık değilim Konu, bayan halterci Derya'nın olimpiyata götürülmemesine geliyor... KN: Derya o kampa gidemiyordu. Olimpiyatta derece imkanı yoktu. Kadroya Nurcan gireceği için Derya çıktı. Nurcan ile ikisini kıyasladı antrenörler, 'Nurcan daha iyi görünüyor' dediler. Doğrusunu yapmışlar. 'Kız bana saat almadı da onun için olimpiyata gelmedi' değil olay yani. E: Saat konusunda 'Ben bu kadar para çıkartamam' diye kızlarla paylaşmış. KN: Saatini vereceğim. O kadar aşağılık bir adam değilim ben ya. Federasyondan aradı adam. Aynen benim için 'Bu başkan büyük başkan, bravo diyor' Ergun'a . 'Ancak biz bu adama güvenemiyoruz' da diyor. 'Nedir güvenmediğin' diye soruyor. 'Bu bizim sporcularımıza saat aldırmış' diyor. Bu hangi saat. Halteri bırakırız KN: Saatten başka... Mehmet Üstündağ'a hani bir ara susturmak için görev verdik ya. E: 'Üstündağ çok bastırıyor, bir şekilde görev vermem gerekiyor' demiştin. Kızlar da 'Bu adam gelirse biz kamptan gideriz, halteri bırakırız' dediler. KN: İşte o teknik kurulda toplantıya çağırmadım herifi, susturdum. Savaş'a baskı kurmuş antrenör kalmış adam. Becerdim onu. Adam Milli Takım'da hocalık istemiyor muydu? Kızların babasını gönderiyordu. Üzerimdeki baskıyı biliyorsun. Teknik kurulda aktif görev de vermedik, geçiş döneminde öyle pasifize ettik. Yine baskan secilirim KN: 'H. sana küfür ediyor' diyordun yıllardır bana. E: H. 'Senin başkanın görev alamaz. Çünkü hakkında çok konuşuluyor' dedi. KN: Konuşana bakacaksın sen. Genel Müdürlük'te herkes benim lehimde konuşuyor. Senin kocan bir zamanlar benim sesimi kayda almaya çalışan adam. E: Hayır. KN: Aldılar efendim, ben biliyorum. Sen kocanın kim olduğuna bak. 'Çuvalla para taşıyordu' dedin ya sen. E: Para ile işi olmadı onun. KN: İhsan Coşkun döneminden beri beni sevmez senin kocan. İhsan Coşkun o zamanlar 'Genel Müdür olacağım' düşüncesiyle benim telefonlarımı dinlettirdi. Kasetlere benim seslerimi aldılar. Korumaya mı geçtin şimdi? E: Hayır ne korumaya geçeceğim? KN: Benim hakkımda kötü konuşan H.'dur. Osman Nuri Ural'dır, Ömer'dir, Raif'tir.Yani benden menfaatlenemeyenler. Bir de lehimde konuşanlara bak. Onlar bir hayli fazla. Şu anda senin kocan, benim için 'Yeniden başkan seçilemez' diyor. Kenan Nuhut seçilir. 11 Aralık akşamı görüşelim seninle. Hem de açık oyla. O zaman götürür o oyları ağzına tıkarım H.'un ben. O zaman görür gününü. Ay nen. İki dönemde de yaptı H. aynı şeyleri. E: Az bile söylemiş. KN: Sen çok cahil bir kadınsın ya. Ben ne diyorum sen neden bahsediyorsun. Yapmak istediklerini sana anlatıyorum ben. Ama güçleri yetmez. Allah'a çok şükür alnım açık. Benim bir tek hatam vardır. Sen de bunu çok büyüttün ve beni bu noktaya getirdin. Bak E. senden 'Özür diliyorum, o sözlerimi geri alıyorum' dedim. Ama sakın ola bana bir daha 'H.'a söylersem seni öldürür falan' gibi konuşma.. Seninle bu kadar kavga ettik. Hiç görüşmedin mi? Dinine imanına söyle. Otur oturduğun yerde bir otur artık. E: Benim canımı sıkma. Ne H.'la ne Osman'la konuştum. KN: Şu çeneni tutmasını bil! E: Sen kendi çenene mukayyet ol. Nurcan'dan Başkan'a hediye cep telefonu KN: Bu E. nereden biliyor bu saat olayını? E: Nurcan da Derya da biliyor. KN: Bu üç kızın bana hediye olarak aldığını ne bilsin E.. E: Armada'dayken sen söyledin ya. Derya, 'Başkana büyük bir şey alacaksınız herhalde. Ben giremem bunun altına. Çünkü hiç param yok. Gerekirse kampı da bırakırım' demiş. Nurcan da 'Ben de bir şey alayım' demiş. Cep telefonu almış. KN: Vereyim mi cep telefonunu sana? Önemli mi cep telefonu? Peki Derya bırakmış mı kampı? Vay anasını ya! E: Şule, Sibel, üçü alacak saat dedin. Sibel ağladı. Sen 'İlacı keserim bundan sonra' deyince onların da morali bozuldu. KN: Peki biz o ilacı saat alsınlar diye mi söyledik? E: Öyle şaka olmaz. 'Saati almazlarsa ben ilaçlarını kestirtmez miyim'mi dedin? KN: Öyle diyorsun sen ha. Saati almasalar ilacı kestirtecek miydim ki? O şartlarda o saat niye alındı sen iyi biliyorsun. Ciddi anlamda tek başına bir adammışım ben. Sende de vefa yokmuş. Şaka olduğunu zannetmiyormuşsun. E: Tamam gönderiyorum saatin parasını dedin. KN: Ne düşünürlerse düşünsünler. Bana tehdit o yönde geliyorsa yemin ediyorum saati hazırlattırırım. S..... onların saatinin içine. Arabayı da satışa çıkarttım. Arabayı satarım veririm parasını. Ne b.. yiyeyim? Hiçbir şey iyi gitmedi, gitmiyor. YÜZÜNE KÜFREDECEĞİM E: Bunları E. ile konuştuktan sonra da beni arar mısın? Bana söylediklerini E.'a da aynen söyle. Hani küfürleri falan. KN: Sen var ya bak. Ben senin gönlünü alayım diyorum. Şu lafına bak şu anda. 'E. seni oyar' diyorsun. E: 'E.'a yarın telefon açıp soracağım' dedin. Söyle de... KN: Ne söylememi istiyorsun? Küfür ettiğimi mi? Aynen söyleyeceğim, E.'ın yüzüne küfredeceğim. Sen ne zannediyorsun? Korkuyorum mu zannediyorsun? E: 'Bütün judocuların bilmemnesini yapayım' dedin. KN: Konuşmazsan en şerefsiz kadınsın. Her şey para değil. Sadece Allah'a verilecek can borcum var. O..... ç..... değilim ben. Benim adımı kullanırken dikkat et. Konuştuğun adamlara dikkat et. Senin alehinde ben asla konuşmam. Her zaman lehinde konuşulacaktır. Birtakım insanların dolduruşuyla hareket etme. Ayıp oluyor ayıp ayıp ayıp. Yazık. İlaçsız şampiyon olamazsınız Federasyon Başkanı Kenan Nuhut, bayan halterciler, masör E.'nin konuşmasının devamı. - Şöyle bir şey var. Maça gideceğimiz bile meçhul. Maça gitsek bile ilaç alamayacağız. Ben bu tip şeyler yaşayacağımızı bekliyorum. Seneye ceza alacağız biz. - Avrupa'da üçüncülük kapıyoruz. Yine ben gittim üçüncü oldum. KN: Ben sizin ilaç alamadığınız zaman sinirli olduğunuzu biliyorum. Federasyon Başkanı olarak her an riskteyim. Siz yazılanları kafanıza takmayın. Dediğim gibi sığınacağınız liman burada. Bunları benimle konuşun. Böyle şeylere takılmayın. Yok böyle bir şey. Kapattık olayı gitti. Siz ilaç almadığınız takdirde hiçbir zaman şampiyon olamazsınız çocuklar. Türkiye'de değil dünyada hiç kimse olamaz. O zaman niye takdir etmiyorsunuz? Her an tetikteyim. Gece uykularım kaçıyor. Atina'da yaşadığım olaylar, rezillikler. Hep düşünüyorum. Acaba gününü mü kaçırdı çocuklar, bir yanlışlık yaparlar mı diye. Dereceler kaçtı. Senin madalya alamaman. Bunun sıfır çekmesi. Her an tedirginim. Acaba bir şey çıkacak mı diye. - Biz bekliyorduk zaten birimizden birinde bir şey çıkacak. KN: Sizin endişeniz korkunuz bende de var. - Her an bir şey olabilir. Herkes tir tir titriyordu. Acaba bir şey çıkar mı diye. KN: Tabii ki tedirgin olacaksınız. Çünkü alıyorsunuz. Ne zaman tedirgin olmazsınız? Tertemizsinizdir tedirgin olmazsınız o zaman. Ben de tedirgin olmam o zaman. Olay bundan ibaret. Bir takım kişilerin laflarıyla hareket etmeyiniz. Mehmet Üstündağ'ın denemeyeceği yol yok. Her yolu dener o adam. Çünkü bir manyak. Dolayısıyla benimle ilgili bölümlerde bana güvenin. Kız takımından madalya gelmiyor diye kimse beni yargılamaz. Erkek takımından madalya gelmiyor diye de kimse beni yargılamaz. Niye? Madalya alamayan 46 tane federasyon var. Aslanlar gibi de federasyon başkanlığı yapıyorlar. Hiç önemli değil. Bizim biraz daha hassas olmamız lazım. 'Adam pisliktir Kenan Nuhut ama adam federasyon başkanı olduğu için sesimiz çıkmıyor' demişsiniz. - Kimse öyle bir şey söylemedi. Ben de söylemedim. Senin için bazı kelimeler söylüyorum ama bunlar değil ki. Senin için 'Sahtekar dolandırıcı. Bunları da en yakın arkadaşları söylüyorlar' dedim. KN: Söyle o zaman kimse o arkadaşlarım söyle. - Tek tek onların yanında söyleyeceğim. KN: Bir şey söyleyeyim mi. Kenan Nuhut ismini yazdırmıştır Türkiye'ye. Şimdi sende hakkım varsa haram olsun sana. Bunları söylüyorsan şerefsiz birisindir sen de. Kenan Nuhut devletin bir kuruş parasına tenezzül etmedi. Herkes bilir Kenan Nuhut'un ne olduğunu. Kaç sene oldu E. hanım buraya geleli. - Dört sene. - Ne dört senesi, üç sene. Üç senedir bu laflar yoktu. Bu dedikodular yoktu. Ne Kenan Nuhut'a sahtekar, ne de dolandırıcı diyen vardı. Eğer bana bunlar söylendiyse affedersin hangi o.....ç.... ise getir karşıma. Kim dolandırıcı, kim sahtekar göstereyim. Ben kimseye zulüm yapmadım. Hiç bir fedarasyon başkanı bu meselelerle ilgilenmez. 'Bana ne ya, çıktıysa çıktı' der. Atletizmde o kadar olaylar çıktı ki. Federasyon başkanı hiç üzülmedi. Elvan derece yapmış mı yapmamış mı. Bu doktor olayını da öğrenmek istiyorum ben. Size onu soracaktım. Kim kime seans yaptı yani. Şimdi ben olayı hatırlamıyorum. Herhalde fazla alkol aldım. Adamın namusu haysiyeti konusunda kimse laf söyleyemez o adama. Artı sizin namusunuza göz diken adamın gözünü oyarım. Ben sizi ailenizden teslim alacağım o kadar yola götüreceğim. Biri gelip sizin namusunuza göz dikecek. Kimse öyle bir şey yapamaz. Hatırlayın Hürriyet Gazetesi'nde çıkan yazıyı. Nurcan'ı almış, terapisini yapmış. Nurcan şampiyon olmuş. Siz yokken dedi kendimi çok kötü hissediyordum. Sizinle konuştuktan sonra çok iyi hissettim dedi. Siz olmadan olmayacaktı dedi. Nurcan'ın sahtekarlığı konusunda hepimiz hemfikiriz. Sen terbiyesiz bir kadınsın KN: Şu anda çıldırmak üzereyim, beynim durmak üzere. O nedenle sana yaklaştılar. Sen zannettin ki beni seviyorlar da yaklaşıyorlar. Onlar kendi menfaatleri için seni bir kaşık suda boğarlar. Ben 27 senemi verdim halter işine. Devlete de 30 senemi verdim. Ben böyle bir seviyesizlik yaşamadım. Sporcularımla karşı karşıya gelmedim. E: Sen çağırdın bunları. KN: Ben onların haddini bildirmek için çağırdım. Siz işinize bakın, sporunuza bakın demek için çağırdım. E: Beni niye kötüledin onlara? KN: Sen bunları evine çağırıp benimle ilgili ağıza alınmayacak şeyler konuşursan... E: Ne konuşmuşum onlarla. KN: Ben sana dökerim ne konuştuğunu. Sen 36 yaşına gelmiş bir kadınsın. Ama o olgunluğa erişememişsin. Ben olgun bir insanım. Federasyon Başkanıyım. Türkiye'nin de bir numaralı federasyon başkanıyım. E: Olabilir ama insan ol önce. KN: Bak terbiyeli konuş benimle. Bu kızları evine çağırıyorsun. Bunlarla benimli ilgili konuşuyorsun. Bunlar müthiş seviyesizlikler. E: Peki onlar inandı mı sanıyorsun? KN: Ben gelmişim 48 yaşıma sen gelmişsin 36 yaşına. Sen hala bu pislikleri yanına alıp benimle ilgili dedikodu yapıyorsun. 'Benim özel yaşantımla ilgilenmeyin. Siz sporunuza bakın' dedim. 'Biz bıktık' dediler. 'E. ablanın telefonlarında telefonlarımızı kapatıyoruz artık' dediler. 'Dakika başı bizi arıyor' dediler. 'Bırakın boşverin' dedim. E: Benim telefonumdan mı bıkmışlar? Yalan söylüyorsun. KN: Sen terbiyesiz bir kadınsın ya. Ciddi söylüyorum. E: Sen niye benimle ilgili konuşuyorsun?. Bu mudur erkeklik? Bunlar için değmezmiş KN: Yazık be. Bunlar için hiçbir şeye değmezmiş. Aylin için Sibel için neler yapmadım. Milli Takım'dan atmaya çalıştılar. Avrupa Şampiyonu nereden oldu ya? Allah için konuşsana ya. Kimin sayesinde Avrupa Şampiyonu oldular? Durduk yere insan Avrupa Şampiyonu olmuyor. 2005'te Avrupa Şampiyonu olacaklar mı? Avrupa Şampiyonu mu olacaklar, yedinci sekizinci mi olacaklar, bilmiyorum. Ben çekiliyorum kenara hadi olsunlar bakalım. E: Niye olmayacaklar, ilaç mı almayacaklar? KN: Adama istediğin kadar ilaç ver. Adam tekniğini de koyar ortaya. Ben 2005' te çekiliyorum. Buyursunlar olsunlar bakalım. Sana soruyorum. Ben kenara çekildim olabilirler mi sence. E: Olurlar, çalışır olurlar. KN: Çalışır olurlar, öyle mi sence! Ben normal bir başkan gibi davranacağım. Hocaları var şeyleri var. E: Zaten öyle olmuyor mu? KN: Öyle mi oluyor sence? İlaç konusunda mı söylüyorsun? İlaç almazlarsa birşeyler olmayacak. Sen diyorsun ya, bunlar ilaç almazlarsa çılgına dönüyorlar. Bir b.. yapamıyorlar. E: İlaç almazsa demiyordum. Aldıklarında diyordum. KN: Almadıklarında da derece yapamıyorlar diye fırlatıyorlar. Almazlarsa bunlar Avrupa Şampiyonası'nda kaçıncı olurlar sence? Herhalde birinci olamazlar. İlaçsız herkes ne yapıyorsa onlar da bunu yapar. Yine de bir dördüncü falan olurlar. E: Hep ilaçlı mı gittiler. İlaçsız gittiklerinde de derece yaptılar. Bu ilaç zırt pırt alınmıyor ki. Bir ay alıyorlar, bırakıyorlar. Bir ay sonraki ya da üç ay sonraki kiloları da o kadar fazla oynamıyor ki. En fazla 3-5 kilo artıyor. Ben o kadar ilaç konusunu bilmiyorum ama herkes ilaç alıyorsa onlar da alıyor. İlaçsız denerler. Orada da üçüncü olsunlar ne olmuş? KN: Üçüncü olacaklar ha! Öyle mi diyorsun? E: Nesine iddiaya girersin? KN: Girerim herşeyine. Onun için mi olimpiyatta başarılı oldular, sıfır çektiler? E: Sibel sıfır çekmeye mi gitti oraya? KN: Peki niye çekti? E: Şule'nin de morali bozuk olduğu için birbirlerinden etkileniyorlar. Kanada'da Aylin nasıl müsabakada etkilendi, önündekinin kolu kırıldı diye. Şule zaten çok olumlu bir insan. O gün bile diyor ki, 'E. Abla ben herşeye hazırım. Bunda bir yamukluk varsa ben buna bile okeylerim Türkiye için. KN: Bence bunu söylemesi bile yamukluk. Senin gücün yeter mi ya. Orası Türkiye Şampiyonası mı? Orası olimpiyat. IUS'ye diyor ki B numunesini açın. Sporcu isterse açılır o. - Ama sen o zaman, 'Eğer B numunesini açarsa daha fazla ceza alacak' dedin. KN: Yok canım. Numunenin açılması için 300 Euro para gerekiyor ben onu kastetmişimdir. Çocuklara tecavüze yeltenen adama ben görev vermem Federasyon Başkanı Kenan Nuhut, bayan halterciler, masör E. odada KN: Bana karşı seviyeli konuşmaya davet ediyorum sizi. Öncelikle abinizim. İkincisi Federasyon Başkanıyım. Benim meselem tüm halter camiası. Ama size özel önem veririm, bu üçlü gruba. - Biz senin başkanlığın yargılamıyoruz ki abi. KN: Siz yukarıda neler olup bittiğini bilemezsiniz. Şule de vardı o dönemde. Bu adama görev vermeyeceğimi söyledim. Kız sporcuma tecavüz eden, halihazırda çocuklara tecavüze yeltenen adama ben görev vermem. Babam mezardan gelse bile. Ama adam durmuyor. Şunu şuraya alalım da susturalım dedik. Almışım, hemen de görevden almışım. Adam sizi bıraktı. Şimdi benim peşimde, bana düşman. Size yaptığı tacizlerden, doping uygulamalarından dolayı görev vermiyorum ona. Manyak bir adam. Yoksa Mehmet'i niye karşıma alayım. Bu olayların patlak vereceğini de biliyordum. - Biz çekinmiyoruz hiçbir şeyden. - Ben evlenmeye kalkışacağım. Adam yüzüme vuracak bunları. KN: Size, 'Arkanızdayım. Ucunda ölüm de olsa ben buna devam edeceğim. Sonuna kadar bu işi götürün' dedim. Cumhuriyet Savcısı'na suç duyurusunda bulundum. Tutuklamaları gerektiğini söyledim. Bu işler aslında senin babanı, anneni, aileni ilgilendirir. Ama ben abi göreviyle girdim bu işe. - Davamı çekmeyeceğim. KN: Acırsanız ben size acımam. Girdiniz bir yola devam edeceksiniz. Mehmet Üstündağ resmen bizim peşimizde. Adam hasta ruhlu. - Annemi ablamı aramışsınız. Çok ağır konuştunuz. KN: Bu sizi ilgilendirmez o sizin konunuz değil. Bu konudan Ş.'nin haberi olmaması gerekir diye düşündüm ondan sonra zaten nevrim döndü. Bir hafta ayrıldım buradan, bu süre içerisinde çıldırdın. Bir hafta Çeşme'ye gittim, işin içine s..... Basından kaçıyorum çocuklar. Telefonumu kapalı tutuyorum. Akşam