BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,98
ALTIN 3.009,49

Bu karar 'One Minute'ın babaannesidir!

Erdoğan nefretiyle yanıp tutuşan yoldaşlar kusura bakmasın ama bu karar 'Van Minute'nin babaannesidir!

Birleşmiş Milletler'den çıkan tarihi kararın ne anlama geldiğini özetlemek gerekirse:

128 ülke, ”Kudüs İsrail'in başkenti değildir” dedi. 9 ülke "Kudüs İsrail'in Başkentidir" dedi. 35 ülke ise çekimser kaldı!

ABD ve İsrail'i hesaba katmazsak, Palau, Guatamala, Togo, Nauru, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya gibi toplam nüfusları 30 milyonu bulmayan, kendine dahi hayrı olmayan ülkeler Trump'ın şantajına boyun eğmiş görünüyor. 

Öncelikle şunu bilelim.

Alınan kararın bağlayıcı bir tarafı yok. Yani, İsrail karar sonrası Kudüs'ten çekilmeyecek. "Peki o zaman ne oldu da herkes seviniyor?" diye sorabilirsiniz. 

Dünyanın penceresinden bakacak olursak, olan şu:

ABD, uluslararası alanda kestaneyi fena çizdirdi. Bundan sonra ABD’nin otoritesi ve savunduğunu iddia ettiği değerler sorgulanacak.

Bugünden yarına uluslararası sistem ve güç dengeleri hemen değişmez ama ABD ile ilgili o sarsılmaz algı değişir.  İnsanlığın baş belası olan ABD ve İsrail dünya genelinde yalnızlaştırıldı. Dün itibariyle ABD süper gücünü tüketmenin başlangıcını yaptı.

128 ülke, "Hayır oyu veren ülkeleri bir kağıda not ediyoruz" diye tehdit savuran Trump'a, o kağıdı rulo yaparak iade etti.

Mesele Türkiye penceresinden bakacak olursak:

Yıllardır, "Dünya 5'ten büyüktür" diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği oldu. 

Net!..

Neler yapmadı ki...

İslam İşbirliği Teşkilatı'nı acil toplantıya çağıran Cumhurbaşkanı, katılan ülkelere "Kudüs Filistin'in başkentidir" kararı aldırdı.

Yetinmedi, dinine ve inancına bakmaksızın diğer liderlerle Kudüs için telefon görüşmeleri yaptı.

Yetinmedi, tüm dünyaya İsrail'in yaptığı işgalleri haritalar üzerinde gösterdi, Filistinlilere uygulanan işkenceleri belgelerle ortaya koydu. ABD'nin skandal kararı aldığı günden bu yana bir an olsun Filistin'i dilinden düşürmedi. 

Yetinmedi, Yemen'le birlikte teklifin hazırlanmasında ve Birleşmiş Milletler'e taşınmasında büyük rol oynadı. 

Yani anlayacağınız...

Erdoğan nefretiyle yanıp tutuşan yoldaşlar kusura bakmasın ama bu karar 'Van Minute'nin babaannesidir!

Bana inanmıyorsanız, açın dünya medyasına bakın. Neredeyse tamamı, "Türkiye ve Yemen'in BM'ye taşıdığı karar, Trump'ın yüzünde tokat gibi patladı" sözleriyle Erdoğan'ın hakkını teslim ediyor.

Siz bunu, "Erdoğan Türkiye'den sonra dünyada da seçim kazandı!" diye de okuyabilirsiniz!

Peki bundan sonra ne olur?

Bu maçın bir rövanşı olacak. ABD, yaşadığı hezimetin bedelini bazı dünya ülkelerine ödetmeye çalışacak. Dikkat ediniz, "ödetecek" demiyor, "ödetmeye çalışacak" diyorum.

Ancak gangster ruhunu ön plana çıkararak yapacağı bir hamle, ABD'nin çözülmesini de beraberinde getirecek. 17 trilyon dolar Gayrı Safi Milli Hasıla, 21 trilyon dolar borç ve karşısına dünyayı almış bir ülke ne yapacağını çok ama çok iyi düşünmeli...

ABD, tasarıyı BM'ye ortaklaşa getiren Türkiye ve Yemen’ i bir yere kaydedecek ve fırsat kollayacaktır. Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için 24 Nisan'da sözde Ermeni Soykırımı'nı tanıyabilir. 

Bence bunu yapmak yerine, "Arkadaş elimden geleni yaptım, ama dünya buna hazır değil" diyerek, siyonist baskıyı bertaraf etme yolunu da seçebilir.

Başkanlık ömrü yeter de koltuktan indirilmezse tabi...

Aslına bakarsanız, ABD'den ziyade Türkiye'nin yapacağı şey veya şeyler çok daha önemli...

Şahsi kanaatimi soracak olursanız, şunu söyleyebilirim. İslam İşbirliği Teşkilatı bir kez daha toplanmalı. ABD ve İsrail'i köşeye sıkıştıran oylama sonuçları değerlendirilmeli ve yeni eylem kararı alınmalı.

Ve hemen uygulanmalı...

Büyükelçilikleri Filistin'in Başkenti Kudüs'e taşımak ise en öncelikli karar olmalı...

Beni hayalperest bulanlar olabilir. Lakin, tarihe not düşmek adına yazıyorum.

Son yıllarda 1968 sınırlarına çekilmeyi ciddi ciddi tartışan İsrail, böyle bir karara karşı direnemez.