BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Bu karar İslami kesimi kızdırır

Tüm dünyada gösterimde olan ve beğeniyle izlenen filme, Milli Gazete ve İslami kesim ateş püskürüyor.

Abone ol

Diyanet İşleri Başkanlığı, Jim Carrey’nin başrolünü oynadığı ve bazı basın organlarında özellikle İslami kesim tarafından eleştiri yağmuruna tutulan “Aman Tanrım” filmi için yasaklamanın çözüm olmayacağını, halkı aydınlatmanın daha önemli olduğunu belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı ANKA’nın konuya ilişkin sorusu üzerine, “Aman Tanrım” filmi hakkında basın organlarında yazılanlardan ya da söylenenlerden, “eserin konusunun İslam’ın Allah inancıyla bağdaşmadığının anlaşıldığını” kaydetti. “İslam dininin Allah inancı, Tanrı’nın gücü ve egemenliği, dinin inanç esaslarıyla ilgili temel öğretisine aykırı mesajların bazı sanat eserlerinde yer aldığına” değinen Başkanlık, filmi yasaklamanın çözüm olmayacağına dikkat çekti. Diyanet, Jim Carrey’nin başrolünü oynadığı ve bazı basın organlarında özellikle İslami kesim tarafından eleştiri yağmuruna tutulan film ve benzerleri için, “Halkı aydınlatmanın, yeterli düzeyde ve sağlıklı bir şekilde bilgilendirmenin daha önem taşıdığı kanaatindeyiz” açıklamasını yaptı. Tanrıya, haksızlık yaptığı için isyan eden bir televizyon muhabirinin 7 günlüğüne Tanrı’nın güçlerini alarak, herkesin duasını kabul etmesini, bu güce rağmen kadınları anlayamamasını konu edinen “Aman Tanrım” filminin yönetmenliğini Tom Shadyac yaptı. Film için yazar İsmail Nacar, Diyanet başta olmak üzere herkesin, toplumu bu filme karşı uyarması gerektiğini söylerken, Abdurahman Dilipak filmin yasaklanmaması gerektiğini; Prof.Dr. Zekeriya Beyaz ise dinin komedi filmlerine malzeme yapılmasının yanlış olduğunu belirtmişti. Kimi yazarlar ise 5 Eylül’den bu yana sinemalarda olan filmin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından biran önce yasaklanması gerektiğini savunmuştu. Tanrısal güçlere sahip olmak eğlenceli birşeydir. Buna inanmıyorsanız Bruce Nolan’a (Jim Carrey) sorunuz. Çünkü onun bilmesi gerekir! Bruce New York’taki yerel bir televizyon kanalında haberci olarak çalışmaktadır. İnsanların ilgisini çeken eğlenceli programlar yapar. Bu programlar kendisinden başka herkesi mutlu eder. Bruce’un aklı fikri aynı kanalda çalışan ve emekliliği yaklaşan bir haber sunucusunun yerini almaktadır. Ya da en azından yabancı ülkelerden haber geçen bir haberci olmayı düşler. Aslında Bruce’un özel yaşamında da birtakım tatminsizlikleri vardır. Ancak bundan şikayet edecek zamanı bile bulmakta zorlanır. Karşılaştığı her zorlukta Tanrı’yı suçlamayı tercih eder. Grace (Jennifer Aniston) isminde sevimli bir kız arkadaşı da vardır. Bir yardım merkezinde çalışan Grace son derece iyiniyetli ve yardımsever bir kızdır. Tüm negatifliğine karşın Bruce’a adeta tapmaktadır. Öte yandan Bruce’un mesleğindeki şanssızlıklar bir türlü yakasını bırakmamaktadır. Aksiliklerin üstüste gelmesi sonucunda çalıştığı televizyon kanalından kovulur. Bu yetmezmiş gibi bir de uzun zamandır tehdit aldığı gangsterlerin saldırısına uğrar. Felaketlerin üstüste gelmesi karşısında çılgına dönen Bruce, bu olumsuzluklar yüzünden Tanrı’yı suçlamaya devam eder. Oysa Tanrı ona bu aksiliklerle başa çıkabilmesi için çok sayıda işaret ve ipucu yollamış, ancak Bruce bunları fark etmemiştir. Sonunda onunla yüzyüze görüşmek için Omni Presents şirketinin bulunduğu eski bir binaya doğru yönlendirmeye karar verir. Bruce orada bu felaketlerin sorumlusu ile, yani Tanrı ile karşılaşır ve orada kendisini Bruce’a gösterir. Evet, Tanrı karşısındadır artık! Bruce’un şikayetlerini duymuştur ve eski yayıncı Bruce’a cazip bir teklifi vardır. Ona kendi işini önermektedir. Kendisine ait Tanrısal güçleri Bruce’a verecektir. Kısacası Tanrı ona kendi görevini vererek meydan okumakta ve “Haydi bakalım, sen daha iyisini yap!” demektedir. Bruce hayretler içinde kalır. Hayal görmediğine, bunun bir kabus olmadığına iyice kanaat getirdikten sonra Tanrısal güçlerini kendi zevki, gelişmesi ve avantajları doğrultusunda kullanmaya başlar. O artık evrenin en büyük ve en güçlü varlığı haline gelmiştir. Ancak Tanrısal güçlerini kullanması sonucunda hayatının en önemli dönem noktasına gelmesi; 24 saatliğine de olsa dünyayı yönetmenin hiç de kolay bir iş olmadığını anlaması uzun sürmeyecektir. Universal Pictures’ın sunduğu “Bruce Almighty”nin yönetmenliğini Tom Shadyac üstlendi. Tanrı’yı ararken kendi kimliğini bulan genç bir habercinin öyküsü anlatıldığı filmde, iki Altın Küre ödüllü Jim Carrey ile daha önce “Ace Ventura: Pet Detective” ve “Liar Liar”da beraber çalıştığı yönetmen / yapımcı Tom Shadyac üçüncü kez işbirliği yaptılar. Jim Carrey’nin karşısında iki Altın Küre ve bir Emmy ödüllü Jennifer Aniston’un yanısıra bir Altın Küre ödülü ve üç Oscar adaylığı bulunan tecrübeli aktör Morgan Freeman oynadılar. Diğer rollerde Lisa Ann Walter, Sally Kirkland, Catherine Bell kamera karşısına geçti. Filmin yapımcılıklarını Tom Shadyac, Jim Carrey, James D. Brubaker ve Michael Bostick üstlendiler. Prodüksiyon amirlikleri Roger Birnbaum ve Gary Barber tarafından gerçekleştirildi. Senaryosunu Steve Koren, Mark O’Keefe ve Steve Oedekerk birlikte yazdılar. Görüntü yönetmenliğini Dean Semler, prodüksiyon tasarımlarını Linda DeScenna, kostüm tasarımlarını Judy Ruskin Howell, kurgusunu Scott Hill üstlendi. Müziklerini John Debney hazırladı. PRODÜKSİYON NOTLARI Cennette yapılmış bazı evlilikler vardır. Bunlar yaratıcı evliliklerdir. Bu tanımlamaya Jim Carrey – Tom Shadyac ikilisi kadar hiçbir star ve yönetmen ikilisi uygun olamaz. Carrey – Shadyac ikilisinin ilk işbirliği “Ace Ventura: Pet Detective” adlı filmde gerçekleşti. O filmin başarısı sayesinde Jim Carrey’nin starlık kademesine yükselişi kesinleşirken Tom Shadyac da gelecek vaat eden genç bir yönetmen olarak sinema dünyasındaki yerini aldı. Carrey ve Shadyac’ın ikinci işbirliği ise 1997 yılında Universal’in “Liar Liar” adlı komedisinde gerçekleşti ve o film de hit oldu. “Bruce Almighty” projesi Shadyac’ın önüne geldiğinde başrol için tek bir aktör düşündü. Ansızın Tanrısal güçlerle donatılan bir adamın öyküsünü Jim Carrey’den başkası daha iyi oynayamazdı. Üstelik Jim Carrey ile arasında samimi bir arkadaşlık da sözkonusuydu. “Bruce Almighty”nin fundemental temasının her ikisi için de son derece tanıdık bir tema olduğunu belirten Tom Shadyac bu konuda şunları söylüyor: “Jim ile aramızda iyi bir dostluk var. ‘Bruce Almighty’nin ikimizin de tercihlerine hitap ettiği kesindi. Tanrı adı verilen güç nedir? Tanrı’nın gücünün bizim yaşamlarımız üzerindeki etkisi nedir? Bu gücü nasıl tanımlıyoruz? Filmde bu sorulara yanıt arandığını görüyoruz. Ayrıca tematik açıdan bakıldığında gerçek gücün nereden geldiğini irdeleyen bir öyküsü var.” Daha sonrasında “Liar Liar” adlı filmde de işbirliği yaptıkları Michael Bostick ve James D. Brubaker ile güçlerini birleştirme yoluna gidildi. Bostick ile Brubaker bu projeye katılmaya ve öyküyü sinemaya aktarmaya fazlasıyla hazırdılar. Hemen ardından prodüksiyon öncesi aşamasına geçildi. Bu noktada da önceki filmlerde beraber çalıştıkları kamera arkası ekipleriyle işbirliğini tercih ettiler. Oscar ödüllü görüntü yönetmeni Dean Semler, prodüksiyon tasarımcısı Linda DeScenna, kostüm tasarımcısı Judy Ruskin, kurgucu Scott Hill, “Bruce Almighty”nin kadrosuna katılanlardan yalnızca birkaçıydı. TANRI’YI KİM OYNAYACAK? Kamera arkası ekiplerinin belirlenmesinin ardından sıra Jim Carrey’nin karşısında rol alacak iki oyuncunun belirlenmesine geldi. Bunlardan birisi Bruce’un kız arkadaşı Grace, diğeri ise Bruce’a kendi Tanrısal güçlerini veren Tanrı rolüydü. Filmde Grace rolünü Jennifer Aniston’un üstlenmesine karar verildi. Yönetmen Tom Shadyac bu tercihin nedenlerini şu sözlerle açıklıyor: “Klişe sözleri kullanmaktan nefret ederim ama itiraf etmeliyim ki Jennifer Aniston şov dünyasındaki en yetenekli isimlerden birisidir. Güzellik, dayanıklılık, zeka, hassasiyet ve mizah gücü gibi özelliklerin hepsine birden sahip olan oyuncu sayısı çok azdır. Jennifer Aniston bunlardan birisidir. Filmde Jen’in canlandırdığı Grace karakteri pasif bir kız değildi. Güçlü bir karakteri vardı. Bu yüzden Jennifer’ın oynamasını istedik.” Jennifer Aniston da, Grace rolü teklif edildiğinde bir an duraksamadığını belirterek şunları söylüyor: “Tom çok fantastik bir öykü bulmuş. Son derece etkileyici buldum. Spritüel yönleri ağır basan bir öyküyü ticari bir filmin içine yedirmek kolay iş değildir. Tom Shadyac ve yazarlar bunu hiçbir zorlamaya meydan vermeyecek şekilde başarmışlar.” Tom Shadyac ile Jim Carrey’i zor bir görev daha bekliyordu. Tanrı rolünü kim oynayacaktı ya da oynamalıydı? Bu sorunun yanıtını bulmak Tom Shadyac için pek zor olmadı. En başından beri aklında tek bir isim vardı; Morgan Freeman... Tom Shadyac bu tercihi konusunda şunları söylüyor: “Tanrı’yı simgelemenin milyonlarca yolu vardır. Yanan bir çalı, dağ ya da günbatımı aracılığıyla konuşturabilirsiniz. Bizim tercihimiz bu tür simgeleri kullanmak yerine, insan kılığına girmiş bir Tanrı göstermek yönünde oldu. Ancak bu rolü oynayacak aktörde yeteri kadar ağırbaşlılık, iktidar, mizah gücü ve sıradışılık unsurları olmalıydı. Morgan’da bu özellikler fazlasıyla var olduğu için ikinci bir seçenek üzerinde düşünmemize gerek kalmadı.” Morgan Freeman de aynı şekilde düşündüğü için “Bruce Almighty”nin yapımcı şirketinin aradığı Tanrı’yı bulması çok uzun sürmedi. ÇEKİM MEKANLARI “Bruce Almighty”nin çekimlerine sıcak bir Ağustos gününde Universal stüdyolarında başlandı. Prodüksiyon tasarımcısı Linda DeScenna yönetimindeki tasarım ekipleri, bu stüdyolarda New York’un Buffalo semtini simgeleyen dev bir set kurdular. Tüm bu unsurların bir araya getirilmesinde film dünyasının tecrübeli yapımcılarından Jim Brubaker’ın çabalarının büyük payı vardı. Daha önce “Liar Liar” adlı filmde de Tom Shadyac ile çalışan Brubaker, “Tom ile çalışmak bazı zorluklara baştan hazır olmayı gerektirir. Bir sonraki aşamada ne olacağını bilemezsiniz. Tom’un en büyük özelliklerinden birisi sabah uyandığında aklına yeni birşeyler gelmesi ve bunların yapılmasını istemesidir. Benim görevim de onun isteklerini gerçekleştirmekti” diyor. Zorlukların başında Buffalo semtiyle ilgili setlerin kurulması geliyordu. Yapımcılar bu konuda Buffalo halkının büyük yardımını gördüler. Buffalo’ya giden film ekipleri orada çeşitli hava çekimleri yaptılar. Alınan bu görüntüler daha sonra görsel efektler süpervizörü Bill Taylor ve kurgu görevlileri tarafından filmin içine kesintisiz biçimde yerleştirildi. Linda DeScenna bu konuda nasıl bir çalışma yapıldığını şöyle anlatıyor: “Öncelikle Buffalo’yu araştırmakla başladık. Nasıl bir görüntüsü olduğunu, orada yaşamanın nasıl bir şey olduğunu, mevsimlere göre ne gibi değişimler meydana geldiğini belirledik. Buffalo’nun mimari yapısını, renklerini, hatta cadde isimlerini bile doğru şekilde vermeye özen gösterdik. Bruce Nolan’ın haberci olarak çalıştığı televizyon kanalının logolarını kullanmak için bile gerekli izinleri aldık.” Bruce’un görev yaptığı televizyon kanalıyla ilgili setlerin Universal bünyesindeki tesislerde kurulması yoluna gidildi. Linda DeScenna’nın hazırladığı bu setlerde bir televizyon kanalıyla ilgili her ayrıntının yer almasına özen gösterildi. Aynı tesislerde ayrıca Bruce ile Grace’in Buffalo’daki evinin seti de kuruldu. Hazırlanan bir başka set de, Bruce ile Tanrı’nın ilk kez yüzyüze karşılaştığı Omni Presents şirketine ait binanın iç mekan setiydi. Oluşturulan bu çevrelerin kesintisiz biçimde birleştirilmesi görevi ise görsel efektler süpervizörü Bill Taylor ile fiziksel efektler koordinatörü Dave Kelsey’in göreviydi. Her ikisi de öykünün amaçları doğrultusunda bir çalışma yapmak suretiyle olağanüstü olay dizileri yarattılar. Bill Taylor çekimler sırasında nasıl bir çalışma yaptığını şu sözlerle açıklıyor: “Tom daha önce yapılmış efekt çalışmalarından farklı birşeyler olmasını istiyordu. Görsel efektlerin eğlenceli olmasını, mümkün olduğu kadar inandırıcı olmak kaydıyla imkansızın başarılmasını hedefliyordu. Bir benzetme yapacak olursak, görsel efektlere dayalı bir film aslında asker kışlalarındaki eğitim sürecine benzer ama Tom Shadyac ile Jim Carrey bu yöntemle çalışmak istemiyorlardı. Onların önerdiği daha büyüleyici bir yöntemdi ve herkesin diken üstünde olmasını gerektiriyordu.” “Bruce Almighty” ile yaratılması hedeflenen sinemasal büyünün en önemli parçasını Jim Carrey ile diğer oyuncular arasındaki ekran uyumu oluşturacaktı. Carrey’nin komedi yetenekleri ile Morgan Freeman’in engin tecrübesinin bir araya gelmesi sonucunda filmin kendisine de yansıyan olağanüstü bir uyum ortamının oluştuğu görüldü. Yönetmen Tom Shadyac bu konuda şunları söylüyor: “Morgan’da uzun bir yaşamın inanılmaz deneyim birikimi vardı. Filmin getirdiği de bu oldu. Sette öyle ilginç bir ortam vardı ki, bazen Jim ile Morgan’ın yanyana geldiğini, Jim’in bazı sahnelerle ilgili fikir sorduğunu, Morgan’ın da engin deneyimiyle ona birşeyler anlattığını görüyordum. Kendi dalında uzman olan bu iki insanın bir araya gelip görüş alışverişinde bulunmasını izlemek gerçekten keyifli bir tabloydu.” Filmin merkezinde hiç kuşkusuz Jim Carrey vardı. Jim Carrey’i tanımlarken, “Kamera karşısında en iyi sonuca ulaşmak için mümkün olan her yolu deneyen kreatif bir mükemmelci” ifadesini kullanan yönetmen Tom Shadyac’ın genç komedyen ile ilgili düşünceleri şöyle: “Jim Carrey’i ‘Batman Forever’da yönetmiş olan Joel Schumacher onu şov dünyasındaki en sıkı çalışan işçi olarak tanımlamıştı. Jim ile çalışmış olan herkes bunu bilir. Olağanüstü iş ahlakı ve daha iyi yapmaya yönelik sürekli bir açlığı vardır. Jim’in istediğini yapmasına izin verip sonucu görmeyi çok severim. Çünkü ortaya çıkan sonuç daima keyiflidir.” “Jim Carrey’nin çalışmasını her zaman takdir etmişimdir” diyen rol arkadaşı Philip Baker Hall ise ünlü komedyen hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor: “Daha önce ‘The Truman Show’da onunla birlikte oynamış ama o filmin hiçbir yerinde aynı sahnede bir araya gelmemiştik. Bu filmde onunla tekrar çalışmak bir rüyanın gerçek olması gibiydi. Jim’in sette herkesi özgür bırakması, doğaçlamaya açıklığı gibi özellikleri onun kusursuz bir rol arkadaşı olması için yeterliydi. Hepimizden alabileceği herşeyi almaya ve sahnenin ruhuna uyduğu takdirde bunları kullanmaya istekliydi. Tüm bunlar onun pozisyonundaki bir aktör için önemli niteliklerdi.” SETTE EĞLENCELİ GÜNLER “Bruce Almighty”nin çekimleri yaklaşık dört ay sürdü. Yoğun çalışmayla geçen bu süre içinde bazı günlerin tam anlamıyla bir fiestaya dönüştüğü görüldü. Emmy ödüllerinin dağıtıldığı gecenin ertesi sabahında sette bir tören düzenlendi ve “Friends” dizisindeki başarısından dolayı Emmy ödülüyle onurlandırılan Jennifer Aniston için bir kutlama yapıldı. Eğlencenin yoğun olduğu bir başka gün ise ünlü şarkıcı Tony Bennett’in filmdeki restoran sahnesinde konuk sanatçı olarak görünmek için sete geldiği gündü. Tony Bennett o sahnede “If I Ruled the World” adlı şarkısını yorumlarken settekiler alkışlarla eşlik ettiler. Sonuç olarak “Bruce Almighty”nin setinde herşey sevgi üzerine kuruluydu. Çünkü filmin temasında sevgi vardı. İnsanlar arasında sevginin ifade edilmesinin yanısıra insanoğlu ile yaratıcısı arasındaki sevgi de ele alınıyordu. Bu yüzden filmin setindeki atmosfer de ele alınan konu ile uyumluydu. Sevgiye dayalı atmosferin oluşturulmasında filmin yönetmeni Tom Shadyac’in önemli payı oldu. Jennifer Aniston, filmin yönetmeninin etkisini şu sözlerle dile getiriyor: “Tom bu geminin kaptanıydı. Şirkette onu sevmeyen tek bir insan yoktu. Bir filmin yapımı bazen yorucu olabilir ama Tom’un yönetiminde herşey son derece keyifli ve eğlenceliydi.” Tom Shadyac’in partneri Michael Bostick’in düşünceleri ise şöyle: “Herşeyden önce bir komedi yapıyorduk. Tamam, biz eğlendirici bir film yaptık ama bu filmde Tanrı, dua ve özgür irade gibi kavramlara da dokunduk. Tom’un diğer filmlerine baktığınızda altyapısında bu tip kavramların her zaman yer aldığını görürsünüz. İnsani durumlar konusunda birşeyler söylemeyi sever. İzleyicinin bol bol gülmesini izliyoruz. Ancak sadece eğlenmekle kalmayıp insanın kozmostaki yeri ve oralarda bir yerde yaratıcı bir varlığa inanç gibi kavramlar üzerinde düşünmek için bir fırsat olmasını istiyoruz.” Sally Kirkland’ın bu konudaki düşünceleri ise şöyle: “Bu filmde insanlara ruh konusunda düşünme fırsatı sunuluyor. İnsanların ırkı, ten rengi, yaşam biçimi ne olursa olsun ruh her yerde vardır. Dünya üzerinde yaşayan her varlık, aynı insani duyguları ve ruhu taşır. Bizler bu ruhu sevmeli ve duamızı esirgememeliyiz. ‘Bruce Almighty’de komedi kalıpları içinde anlatılan da budur.” “Bruce Almighty”nin son çekimleri dondurucu bir Aralık sabahında San Diego’nun liman yolunda yapıldı. Bu sahnede Bruce Nolan’ın enkaza dönen arabadan çıkıp öfkeyle Tanrı’ya isyan ettiği sahnenin çekimleri gerçekleştirildi. Yönetmen Tom Shadyac’in “Bruce Almighty” ile ilgili son sözleri şöyle: “Jim Carrey ile ben arayış içinde insanlarız. Sürekli olarak ‘Tanrı nerede?’ sorusunu sorarız. Bu filmde, Tanrı’nın aslında tam burada, hepimizin içinde olduğu söyleniyor. Gündeme getirdiğimiz sorular aslında insanlığın var oluşundan beri tasavvufçular, azizler ve sıradan insan tarafından hep soruldu. Doğrusunu söylemek gerekirse bu soruların yanıtı yok. Zaten biz burada inançlarla ilgili beyanlarda bulunmadık. Yeni soruları gündeme getirmek gibi bir derdimiz de olmadı. Sadece eğlendirici bir deneyim yaşadık. Bu filme bir tutam mizah eşliğinde modern zamanların ‘kıssadan hissesi’ diyebiliriz.” Yönetmen: Tom Shadyac Oyuncular: Jim Carrey, Jennifer Aniston, Morgan Freeman, Lisa Ann Walter, Sally Kirkland Yapımcılar: Michael Bostick, James D. Brubaker, Jim Carrey, Mark O’Keefe, Tom Shadyac Senaryo: Steve Oedekerk, Mark O’Keefe, Steve Koren Görüntü Yönetmeni: Dean Semler, Kurgu: Scott Hill Prodüksiyon Tasarımı: Linda DeScenna, Kostüm Tasarımı: Judy L. Ruskin, Müzik: John Debney Universal Pictures / UIP Filmcilik