Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Onlar, kadına şiddetin en acısını yaşayan, bu uğurda kızlarını ve kardeşini yitiren 3 yürek...
Abone olGazetelerin üçüncü sayfalarında yer alan kadına şiddet haberleri, birçoğumuzun canını acıtırken, en çok da ailelerini yaralıyor, yıkıyor, isyan ettiriyor.
İşte kaderleri aynı noktada birleşen o kadınların başına gelen acı olaylar...
Habertürk'ün haberine göre Duran Yaşar'ın kızı Gülay Yaşar (28), 16 aylık evliyken Haziran 2011'de eşinden boşandı. Ancak eşinin tehdit ve tacizleri bitmedi. Tehditlerin artması üzerine 17 Temmuz'da İstanbul Etiler Karakolu'na ölümle tehdit edildiğini belirtip koruma isteyen genç kadının bu çabası sonuçsuz kaldı. Yaşar, boşandıktan sonra bir türlü peşini bırakmayan eski eşi M.Ö.'nün Tarabya'daki evinde 3. kattan beton zemine çakıldı. Eşinin iddiasına göre, konuşmak için eve gelen Yaşar, balkondan atlayarak intihar etmişti. Genç kadının koruma talebinin ise öldürüldükten 11 gün sonra savcılığa gönderildiği ortaya çıktı.
'KIZIMI BELKİ DE AŞAĞI ATTI'
Olay kayıtlara 'intihar' olarak geçse de, acılı baba suç duyusunda bulunarak, "Kızım intihar etmedi, planlı bir şekilde öldürüldü. Eski eşi kızıma sürekli tehdit mesajları gönderiyordu. Kızımda kendisine zarar vermesinden korkuyordu. Olayın yaşandığı evde kızımın çok korktuğu pitbull köpek besliyordu. Belki eve götürüp kızımı köpeğiyle korkuttu, belki de kendisi aşağı attı. Olay günü kızım arkadaşlarıyla dışarda iftarını açacaktı. Arkadaşları aradıklarında eski eşi neşeli bir şekilde telefonu açıp, 'Oley' gibi bir şeyler söylemiş. Kızım yere kafa üstü düştükten sonra kafatasında, omuriliğinde ciddi kırıklar oluşmuştu. 5 günmücadele ettikten sonra yaşamını yitirdi. Cep telefonunu da denizde buldular. Kızım öldü, biz de öldük" diye konuştu. Yaşar, "Bu kişi, kızıma 'Seni gazetelerin üçüncü sayfalarınamanşet yapacağım' diyormuş, yaptı da. Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek raporu bekliyorum. İçimizdeki ateş hiçbir zaman sönmeyecek. Tek isteğimgerçeklerin ortaya çıkması. Kızıma neden koruma verilmedi?" diyerek tepki gösterdi.
'EZİYET ÇEKTİREREK ÖLDÜRMÜŞ'
27 Nisan 2011'de ayrıldığı imam nikâhlı eşi N.A. tarafından tam19 kez bıçaklanarak öldürülen ve cesedi bir gün sonra Boğazköy'de bulunan Zeynep Yılmaz'ın (32) ablası Güllü Yılmaz (38) ise, "2002'de kardeşimi kaçırıp tecavüz etti. Kardeşim hamile kalınca imam nikâhıyla evlendiler. Çünkü evli olduğu ortaya çıktı. Kardeşime 8 yıl boyunca şiddet uyguladı. Cani, kardeşimi resmen eziyet çektirerek Rambo bıçağıyla öldürmüş. 19 bıçak darbesinin 5'i boynuna isabet etmiş. Son nefesini verene dek başında beklemiş. Ertesi gün de 'Pişmanım' diyerek teslimoldu. Çocuğunu göstermediği için kardeşimi öldürdüğünü söylemiş, oysa her gün çocuğunu görüyordu" dedi.
Kardeşinin iki kez şikâyetçi olup, N.A.'nın baskısıyla şikâyetlerini geri çektiğini de aktaran Yılmaz, "Son konuşmamızda rüyasında öldüğünü görmüştü,meğer öleceği içine doğmuş. Caninin bana 7 bin TL borcu vardı, onu istediğimde 'En geç salı ya da çarşamba öderim' dedi. Salı günü öldürülen kardeşimin cesedini çarşamba bulduk. Borcunun yerine kardeşimin cesedini verdi" ifadesini kullandı.
'BİLSEYDİM GÖNDERMEZDİM'
Habertürk'ün manşetinde yer alan fotoğrafıyla kadına şiddetin simgesi olan, kocası tarafından sığınma evinden çıkarıldıktan sonra bıçaklanarak öldürülen Şefika Etik'in Muş'ta yaşayan babası Abdülkerim Güner de acısını şöyle anlattı: "Kızım 19 yıldır işkence görüyordu. Damat çalışmıyordu. Kızım da, 'Doğru dürüst çalış, eve ekmek getir' deyince tartışma çıkıyormuş. Kaç kez damadın ailesine gidip hesap sordum. Hep 'Düzelecek' dediler. Ama şiddet bitmeyince, kızımı Muş'a getirdim. İki torunum, 'Dede o bizim annemiz, boynumuzu bükük bırakma' diyerek bana yalvardı. Ailecek 'Bundan sonra şiddet olmayacak' diye söz verdiler. Böyle olacağını bilseydim, kızımı geri göndermezdim. Meğer plan yapmışlar. Artık evladım yok."
ÖNCEKİ HABERLER
