Ali Kırca Türkiye'de 'ilk kez' bir bebeğin suda dünyaya geldiğini duyurdu. Yazarımız Dilek Yaraş'ın sanal alemde yaptığı kısa bir araştırma bunun böyle olmadığını gösterd
Abone olATV ana haber bültenini sunan Ali Kırca, dün gece milyonların gözünün içine baka baka, Türkiye'de ilk kez suda doğum olayının gerçekleştiğini duyurdu. Oysa durum hiç de öyle değildi. İnternethaber yazarı Dilek Yaraş'ın sanal alemde yaptığı çok kısa ve zahmetsiz bir gezinti bunun böyle olmadığını gösterdi. İşte Yaraşı'ın araştırması:
- Günümüzdeki televizyon haberciliğinde hata marjı ne kadardır merak ediyorum doğrusu...
Hele hatayı yapan ufak tefek bir kanal değilse...
Öyle ya artık internet var. Evinde tek başına çalışan bir gazeteci bile bilgisayarının başından kalkmaya gerek duymadan yazacağı konuyla ilgili oldukça geniş araştırmalar yapabilir.
Hal böyleyken, ATV’de Ali Kırca’nın sunduğu ana haber bültenindeki yanlışı görünce şaşırdım doğal olarak.
Ali Kırca seyircisine heyecanla Türkiye’de ilk defa bir bebeğin suda doğduğu haberini veriyordu...
Belli ki Kırca ve ekibinin bu olayın hiç de bir ilk olmadığından haberi yoktu.
Haber yayına hazırlanmadan önce doğruluğundan emin olmak için ufak da olsa bir araştırma yapmak bu kadar mı zordur acaba?
Sadece arama motoru google’ye girip‘’suda doğum’’ yazmak ve karşınıza çıkan ‘’link’’leri tıklamak bile verdiğiniz haberin sizden önce basında yer alıp almadığını anlamanız için yeterli.
Üşenmedim ve kendi arşivimden bu haberin ilk kez yayınlandığı Tempo dergisini buldum.
11 Ağusos 1993 tarihli Tempo dergisinin 60-61 ve 62. sayfalarında eğitimci-yazar Nil Gün ile yapılmış uzun bir söyleşi vardı. Oya Ayman imzalı röportajın başlığı da şu idi: "Suda doğum artık Türkiye’de de yapılıyor’’…
Nil Gün, Türkiye'de ilk kez, -hipnoterapi yöntemiyle- ağrısız ve ilaçsız suda doğum yaptırmış. Doğumu yaptıran doktorun ismi Sacit Güneş. Doğan bebeğin ismi de Nilsu Güneş…
Anlayacağınız, ATV ana haber bülteni ekibi suda doğan ilk bebek haberini yakaladık diye sevinip ’’Suda doğan ilk bebek 1 haftalık oldu!’’ diye özel röportajlar yapa dursunlar, bizim en hakiki su bebeğimiz Nilsu ergenlik çağına gelmiş bir genç kız olmuş artık.
Arşivimdeki Tempo dergisiyle yetinmeyip bir de google’de ufak çaplı bir araştırma yaptım ve suda doğum ile ilgili onlarca sayfa buldum.
Örneğin yukarıda sözünü ettiğim eğitimci-yazar Nil Gün, Vatan’da ’’sünnet’’ konusundaki bir röportajla yakın zamanda gündeme gelmiş yine. Üstelik google’deki ’’link’’in alt yazısı gözden kaçacakgibi değil bu konuda araştırma yapan bir gazeteci için.
Manzara aynen şu: Vatan gazetesi başlığı altında; ‘’İlk suda doğum yaptırmıştı Nil Gün Türkiye'de "bireysel gelişim", NLP, ...Türkiye'de ilk kez hipnoterapi yöntemiyle ağrısız ve ilaçsız suda doğum yaptıran ... ’’ ve altında konu linki;
http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&sid=&Newsid=55941&Categoryid=67&wid=96
Tıklıyor ve gazetedeki röportaja bakıyorum. Gün’ün özgeçmişi verilirken özellikle, hem de başlık atılarak belirtilmiş Türkiye’deki ilk suda doğumu yaptırdığı.
Sonra da ’’Suyla gelen çocuklar’’ başlıklı Milliyet gazetesinin haberi çekiyor dikkatimi. O haberden de anlıyoruz ki 2002 yılında da bir su bebeği daha doğmuş Türkiye’de. http://www.milliyet.com/2002/12/02/pazar/apaz.html
Herneyse, üşenmesem de karşıma çıkan haber ‘’link’’lerinin hepsini tıklasam belki daha çok bulacağım bu su bebeklerinden ama benim işim değil bu şu an.
Amacım sadece bu kadar olanağın olduğu bir çağda, büyük büyük medya plazalarında, kalabalık ekiplerle kotarılan haberlerdeki savrukluğa dikkat çekmekti.
Okuyucuya ve izleyiciye biraz daha saygı lütfen!
Ne kadar magazinleştirirseniz magazinleştirin haber yapmak ciddiye alınması gereken bir iştir zira.