Ergenekon'un 7. dalgasında ortaya çıkan ilişkiler şaşırtıyor. Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen teğmenden generalin haberi varmış...
Abone olErgenekon’un yedinci dalgası, bugüne dek yan yana gelmesi tahmin bile edilmeyecek isim ve örgütleri buluşturdu: Dört teğmen ve bir askeri öğrenci ile Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen beş kişiydi. Tüm ilişki ağının ortasında, teğmen Mehmet Ali Çelebi vardı. Üstelik Çelebi'nin tüm görüşmeleri bir tuğgeneral tarafından biliniyordu ve ona "Ne yaptığınızı biliyorum. Gözlerinizden öperim" demişti...
ÇELEBİ EKİBİN LİDERİYDİ
7. dalga Ergenekon terör örgütü operasyonu kapsamında tutuklanan 4 teğmenden Mehmet Ali Çelebi’nin ekibin lideri konumunda olduğu belirlendi.
Karargahevleri’ndeki toplantıları organize ettiği belirtilen Teğmen Çelebi’nin, Harp Akademileri’ndeki dönem arkadaşı teğmenlerin yanı sıra askeri lisede birlikte okuduğu kişilere de ulaşmak istediği ve bunlarla ilgili ‘rapor’ hazırladığı iddia edildi. Çelebi’nin Hizb-ut Tahrir örgütüyle bağlantıyı sağlayan kişi olduğu ortaya çıktı.
ESKİ OKUL ARKADAŞLARININ LİSTESİ
Çelebi’yi Ergenekon üyesi yapan ilişkilerin başında, yine aynı davadan sanık Neriman Aydın’la olan yakınlığı geliyordu. Mahkemece serbest bırakılan eski askeri lise öğrencisi Doğukan Yılmaz’ın ifadesine göre, eski okul arkadaşı olan Çelebi, kendisinden, okuldan ayrılan diğer öğrencilerin telefon numaralarını istemişti. İşte bu liste, Neriman Aydın’da ele geçirildi. Çelebi, Yorulmaz’a “İrtibatı koparmak yok, büyük işlere imza atacağız” yazılı bir cep mesajı atmıştı. Çelebi ve diğer tutuklu teğmen Noyan Çalıkuşu, bir önceki dalgada gözaltına alınıp bırakılan Hamza Demir’i, serbest bırakıldıktan sonra arayıp “Bir ihtiyacın var mı” demişlerdi.
HİZ-UT TAHRİR ÜYELERİ VE ÇELEBİ
En dikkat çekici ilişki, teğmen Çelebi’den bir gün sonra tutuklanan beş kişiydi: Mahmut Oğuz, Süleyman Solmaz, Kurtca Bektaş, Rıza Demir ve Rıfat Yıldırım’ın Hizb-ut Tahrir üyesi veya sempatizanı olduğu öne sürüldü. Burada yine kilit isim, Çelebi’ydi.
Teğmen Çelebi, Hizb-ut Tahrir’le ilişkisini taksici Süleyman Solmaz üzerinden kurmuştu. 24 yaşındaki Solmaz, mahkemedeki ifadesinde, teğmen Çelebi’yle taksisine müşteri olarak bindiği gün tanıştıklarını belirterek, “Normal hayattan sohbet ederken dini konulardan sohbet ettik. Bu konulara ilgisinin olduğunu söyledi, kitap istedi. Hadis ve ayet kitapları verdim.” Çelebi, daha sonra Solmaz ve örgüt üyeleriyle bir kez daha buluşup örgütü tanıtıcı broşür ve kitaplar aldı. Taksici Solmaz, Hizb-ut Tahrir’le ilgisi olmadığını söylerken Mahmut Oğuz, Kurtca Bektaş, Rıza Demir ve Rıfat Yıldırım’ın örgütle bağlantılı olduklarını kabul ettiklerini öne sürüldü.
NERİMAN AYDIN'A ANLATMIŞ
Teğmenlerin avukatı Yusuf Erikel, Çelebi’nin Taksi şoförü Solmaz’la tesadüfen tanıştığını belirtip şöyle dedi: “Solmaz, örgüt propagandası yapıyor. Teğmen, bu bilgileri dostlarıyla paylaşmış. Taksici, ‘Kitaplarımız var’ deyince teğmen bakmak için kitabı almış. Adam ‘Sohbetlerimize katıl’ demiş. Bakkal veya market gibi bir yere davet ediyor, teğmen de gidiyor.”
Çelebi’nin hafta sonları uğradığı Neriman Aydın’a bundan bahsettiğini anlatan Erikel, “Aydın da her şeyi yazan bir tip. Broşürleri Aydın’a verip, al sen incele, rapor verelim” diyor. Neriman Aydın da “Mehmet Ali böyle bir şey getirdi, bunu inceledim, böyle böyle bir örgütmüş diye not alıyor.”
TUĞGENERAL BİLİYORDU
Erikel, önceki günkü, “İdialarla ilgili komutanların bilgisi var” demecine de açıklık getirdi: “Teğmenlerin Neriman Aydın ile görüştüğü iddiası üzerine bir tuğgeneralin gelip, olaylardan haberlerinin olduğunu, bu insanlarla görüşmelerinde bir sakınca olmadığını söylemiş. Tuğgeneral, ‘Ne yaptığınızı görüşmelerinizi biliyoruz. Gözlerinizden öperim’ demiş.”