Şırnak'ta 2 yaşındaki Muhammet Erşek hastanede oda olmaması nedeniyle ambulansın içinde can verdi
Abone olAntalya'da Türk doktorlar dünyanın konuştuğu yüz nakli operasyonuna imza atarken, bugün Türkiye'nin diğer ucu Şırnak'tan bir sağlık skandalı haberi geldi. 2 yaşındaki Muhammet Erşek oda olmadığı gerekçesiyle alınmadığı hastanenin bahçesinde ambulansın içinde can verdi.
Şırnak'ın İdil İlçesi'nde bulaşıcı menenjit hastalığına yakalanan 2 yaşındaki Muhammet Erşek, götürüldüğü Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yer yokluğu nedeniyle alınmayınca, hastane bahçesindeki ambulansta can verdi. Oğlu gözleri önünde ölen Abdülselam Erşek, "Bana, 'başın sağolsun' diyorlar. Keşke oğlumu hastaneye kabul etseydiler de hastanede ölseydi. Böylece 'işte oğluma müdahale ettiler ama kurtaramadılar' diyebilseydim" diye sitemde bulundu.
Sırnak'ın İdil İlçesi'nde mevsimlik işçi olarak çalışan 5 çocuk babası Abdulselam Erşek'in 2 yaşındaki oğlu Muhammet, dün sabah saatlerinde fenalaşınca hemen İdil Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Saat 08.58'de hastaneye giriş kaydı yapılan Muhammet'in muayene edilmesi için önünde 47 kişinin sırada olduğun gören baba Erşek, oğlunun durumunun da kötüleşmesi üzerine sıra beklemeden doktorun odasına girdi.
MENENJİT TEŞHİSİ KONULDU
Minik Muhammet'e yapılan muayene ve tahliler saat 11.00'de tamamlandı. Halk arasında menenjit olarak bilinen, Meningokoksemi teşhisi konuldu. Hastalığın bulaşıcı olması ve son safhasında olması üzerine Muhammet Erşek, İdil Devlet Hastanesi acil servisinde bir odaya alındı. Çocuğun yakınlarına da koruyucu maske verildi.
DOKTORUN ÇABALARI
Acil serviste bulunan Dr. İhsan Güler, Şırnak 112 Acil Servis Komuta Merkezi'ni arayarak, Muhammet Erşek ile ilgili durumu bildirdi ve tam teşekküllü bir merkeze nakledilmesi gerektiğini söyledi. İdil Devlet Hastanesi acil servisinde görevli doktor İhsan Güler, Şırnak 112 Acil Servis Komuta Merkezi'nden bir haber gelmemesi üzerine, kendi insiyatifini kullanarak 2 hemşire ile birlikte küçük Muhammet'i hastaneye ait ambulansla Diyarbakır'a götürmeye karar verdi. Kendisinin de refakat ettiği Muhammet, saat 18.30'da Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürülmek üzere yola çıkarıldı.
BDP'Lİ HASİP KAPLAN DEVREYE GİRDİ
BDP Grup Başkanvekili ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, durumun kendisine iletilmesi üzerine devreye girdi. Kaplan'ın aradığı Şırnak 112 Acil Servis Komuta Merkezi görevlileri, Diyarbakır'a gitmek için yola çıkan Dr. İhsan Güler ile cep telefonu ile bağlantı kurdu. Yapılan görüşmeden sonra Şırnak 112 Acil Servis görevlileri, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ni arayarak, minik Muhammet'in getirildiğini ve hastalığı hakkında bilgi verdi.
Ancak Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Halil Bingöl, Şırnak 112 Acil Servis görevlilerine, hastanın izolasyon gerektiren bir odaya alınması gerektiğini belirterek, "2 izolasyon odamız var ikisi de dolu. Hastayı başka bir hastane ya da başka bir şehire yönlendirmeniz gerekir" diye cevap verdi.
HASTANE BAHÇESİNDE AMBULANS İÇİNDE CAN VERDİ
Buna rağmen saat 21.00'de Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne getirilen Muhammet Erşek, hastanenin acil serviste görevli doktoru tarafından 'yer olmadığı' gerekçesiyle hastaneye alınmadı. Bir süre sonra da ambulansta bulunan hemşirelerden birinin acil servise gelerek çocuğun fenalaştığını bildirmesi üzerine, acil servis görevlisi doktor minik Muhammet'e müdahale etti. Yapılan kalp masajına rağmen Muhammet Erşek, ambulans içerisinde babasının gözleri önünde can verdi.
Akşam geç saatlerde yine aynı ambulansla İdil'e getirilen küçük Muhammet'in cesedi, burada da 4 saat ambulans içerisinde bekletildi.
BABA: OĞLUM KEŞKE HASTANE İÇERİSİNDE ÖLSEYDİ
Baba Abdülselam Erşek, gözlerinin önünde oğlunun can vermesi üzerine sinir krizi geçirdi. Gözyaşlarına hakim olamayan baba Erşek, "3 erkek, 2 kızım vardı. Şimdi 2 kızım, 2 oğlum kaldı. Bana, 'başın sağolsun' diyorlar. Keşke oğlumu hastaneye kabul etseydiler de hastane ölseydi. Böylece işte oğluma müdahale ettiler ama kurtaramadılar diyebilseydim" diye tepki gösterdi.
BDP'Lİ KAPLAN: BU ACI GERÇEKLE NASIL YÜZLEŞİLİR
Muhammet Erşek'in hastaneye götürülmesi sürecinde baba Abdülselam Erşek ve doktorlarla cep telefonu ile sürekli diyalog içinde olan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da sosyal paylaşım sitesi twiterdeki sayfasından bu olayı duyurdu. Kaplan şöyle dedi:
"Televizyonlarda yüz nakli ile ilgili canlı yayınlar, madalyonun diğer yüzünde gerçekler. İdil'den acil bir vaka. Çocuk hastaneye kabul edilmiyor. Çok önemli zaman geçiyor. Acilin kapısında ambulansta kalp masajı yapan, çırpınan bir doktor ve telefon ediyor, 'vekilim hastayı kaybettik.' Çaresizlik, ilgisizlik, acil kapısında kabul edilmeyerek, orada can veren çocuk, nasıl anlatılır. Bu acı gerçeklerle nasıl yüzleşilir? Göreceğiz."
SAĞLIK BAKANLIĞI BİLGİ İSTEDİ
Sağlık Bakanlığı olaya ilişkin Şırnak Sağlık Müdürlüğü'nden bilgi istedi. Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, İdil'deki hastanın, doktorun sevk kararı verdiği bir hasta olduğunu ve hastane ambulansı ile götürüldüğünü belirterek, "Ambulansın geç kalması gibi bir durum yok. Olaya bakanlık el koydu ve bilgi istedi. Gerekli bilgileri kendilerine ilettik" dedi.
DÖVE DÖVE TECAVÜZ ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Özgeçmiş formunu (CV) alma bahanesiyle işyerine getirdiği iş arkadaşı 34 yaşındaki N.U.'ya tecavüz edip daha sonra da "Kadınım oldun. Ailemle tanıştıracağım" diyen 31 yaşındaki muhasebeci P.O. hakındaki soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, muhasebeci P.O., para ödeyeceğini belirterek N.U.'yu şirkete çağırdı. Genç kadın ile görüşme sırasında 'sana başka bir iş bulalım' dedi ve onu CV'sini alma bahanesiyle şirketin Fulya'daki bürosuna götürdü. Büroya giderken 2 bira alan şüpheli, görüşme sırasında genç kadına tecavüze kalkıştı.
N.U.'nun direnmesi üzerine bir tokat atıp yere düşürdü. Kaçmaya çalışan kadına döverek zorla tecavüz eden P.O. "Kadınım oldun. Seni ailemle tanıştıracağım" diyerek mağdurenin kanlı yüzünü yıkattı. Ardından iş yerini temizletti. Mağdure, şüpheliyle ailesinin yanına gitmeyi kabul eder gibi görünerek iş merkezinden çıktı. Daha sonra bir taksiye binerek Çağlayan Polis Merkezi'ne gidip şikayetçi oldu. Açılan dava sonucu P.O. hakkında 17 yıla kadar hapis cezası istendi
CANİ ANNE TÜYLER ÜRPERTTİ
HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
[PAGE]
Kayseri'de 19 yaşında hamile kalan genç kadın, evinde doğurduktan sonra bebeğini öldürdüğünü itiraf ederken, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kocasinan ilçesinde 19 yaşındaki H.Ş., bebeği evinin tuvaletinde doğurmuştu. Kanaması arttığı için Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi acil servisine kaldırılarak tedavi altına alınan H.Ş. buradaki ilk ifadesinde "Düşük yaptığım için bebeği poşete koyarak çöpe attım" demişti. Olayı geniş çaplı inceleyen polis, gittiği evde poşetteki erkek bebeği bulmuştu.
Otopsisi yapılan bebeğin boğazında ve karnında kesikler olduğu belirlenen bebeğin annesi H.Ş. hastanedeki tedavisinin ardından emniyete götürüldü. H.Ş., emniyette ve savcılıktaki sorgusunda bebeği kendisinin öldürdüğünü itiraf etti.
H.Ş. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
POLİSLERE FUHUŞ RÜŞVETİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İstanbul'da aralık ayında yapılan, 11'i polis 40 kişinin tutuklandığı fuhuş yapılan masaj salonlarına yönelik operasyonla ilgili detaylar ortaya çıktı. Çetenin elebaşısı Hakan Ato, Araştırma Büro Amirliği'nde görevli köstebek polislere 8, Ahlak Büro Amirliği'ndeki köstebek polislere 10 bin lira düzenli olarak rüşvet verdi. Masözlerle cinsel ilişkiye de giren polisler aldıkları paraları aralarında paylaştı. Ato, polis memuru Mehmet Ergül'ün otomobil tekerleklerini ve evinin perdelerini değiştirdi. Başka bir polis, "İzne gideceğim, 3 bin liraya ihtiyacım var" deyince para verdi.
POLİSTEN ŞİFRE:MAÇA ÇAĞIRIYORLAR
Şişli Zabıtası'nda memur olarak çalışan Mahmut Nedim Bektaş, Hakan Ato'yu telefonla arayarak, "Biz geliyoruz birazdan tamam mı, yoldayız. Haberin olsun" diyerek yapılacak olan zabıta baskınını haber verdi. Karşılığında ya para aldı ya da masaj salonlarındaki kadınlarla para ödemeden birlikte oldu. Polisler ise operasyonları şifreli bir şekilde haber verdi. Polis memuru Özcan Doğan, bir operasyonu, "Arıza var" diye haber verirken, başka bir operasyon için "Yarın akşam halı sahaya maça çağırıyorlar" şifresini kullandı. Çete üyeleri kendilerine bilgi veren polislere, "Kıvırcık", "Yumurtacı", "Ağa", "Amca" lakapları taktı.
ŞÜPHELİNİN CÜZDANINA BAKIYORLAR
Çete üyelerinin, köstebek polisler dışında masaj salonlarına gelen bazı müşterilerden polis olabilecekleri yönünde şüphelendikleri, bu kişiler saunaya girdiklerinde gizlice cüzdanlarına baktıkları anlaşıldı.
BİLGİ KARŞILIĞI KUAFÖR
Polis memuru Serhat Yılmaz'a düzenli olarak çete lideri Hakan Ato'dan 6 bin lira rüşvet verildiği ve Yılmaz'ın 350 bin liraya daire satın aldığı iddia edildi. Ato'nun telefonda "Kebapçı" dediği polis memuru Serdar Şahin ise operasyon bilgisi vermesi karşılığında, masöz kadınların sevgilisine ait kuaförde saçlarını yaptırmasını şart koştu. Ato, nakit para da alan Şahin'in bu teklifini kabul etti ve kadınlara Şahin'in sevgilisine ait kuaförde saçlarını yaptırmaları talimatını verdi.
ALEM YAPMAK İÇİN ÖYLE BİR YER SEÇTİLER Kİ...
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Şanlıurfa'da polis, vatandaşların ihbarı üzerine Ertuğrul Gazi Mahallesi'nden kablo çalan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı. Polis ekiplerini gören iki hırsız ellerinde bulunan bakır ve kabloları yere bırakarak ağaçlık alana doğru kaçmaya başladı. Ağaçlık alanda arama yapan polis, bölgede kullanılmayan bir rögardan ışık geldiğini fark etti.
Işığa yönelen polisler, el fenerleriyle yaptığı kontrolde yaklaşık 1 metre uzunluğunda ve 2 metre genişliğindeki çukurda 8 kişinin bulunduğunu gördü. Rögara inen polis memuru, şüphelilerin esrar âlemi yaptığını belirledi ve bir miktar uyuşturucuya ulaştı. 8 şüpheli gözaltına alınarak Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
SÜRÜCÜYÜ AĞLATAN KAZA
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Beyoğlu Haliç Köprüsü’nde aşırı hız yaptığı belirtilen alkollü sürücünün kullandığı otomobil kontrolden çıkarak bariyere çarptı. Kazada bir kişi ağır yaralanırken, 171 promil alkollü çıkan sürücü Güven Demir, yakınlarına kazayı ağlayarak anlattı.
Okmeydanı yönüne giden Güven Demir, saat 02.00 sıralarında direksiyon hakimiyetini kaybettiği 34 KJZ 61 plakalı otomobiliyle, metrobüs yolunu ayıran bariyerlere çarptı. Savrulan otomobil yolun diğer tarafındaki bariyerlere çarparak durdu. Kazanın hemen ardından yanmaya başlayan araca yoldan geçer diğer sürücüler müdahale etti.
Bu sırada ağır yaralanan Burak Elban araçtan çıkartıldı. Elban, daha sonra olay yerine gelen ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan sürücü Güven Demir, yaralı arkadaşının sağlık durumunu ve kazayı yakınlarına telefonla haber verdi. Sürücünün kazayı anlatırken ağlaması dikkat çekti. Yapılan kontrolde 171 promil alkollü olduğu tespit edilen Demir, ifadesi alınmak üzere Haliç Polis Merkezi’ne götürüldü.
Kaza nedeniyle Okmeydanı yönünde yol bir süre trafiğe kapatıldı. Aracın kaldırılmasının ardından temizlenen yol tekrar trafiğe açıldı.
ÇAKMAK GAZI YİNE CAN ALDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Balicilikten sonra şimdi de çakmak gazı koklama yöntemi daha hayatının baharındaki gençleri ölüme götürüyor. Bu yöntem 4. kurbanını aldı. 2011 yılında 3 genç çakmak gazı koklayarak hayatını kaybetmişti. Bugün ise Düzce'de çakmak gazı soluduğu öne sürülen lise öğrencisi, hastanede hayatını kaybetti.
Babaannesinin evine misafirliğe giden Vezirhan Acar (15), odasına geçerek kapıyı kilitledi.
Uzun bir süre Acar'dan ses alamayan babaanne Fadime Acar, kapıyı kırarak içeri girdi. Torununu yatağın üzerinde baygın halde bulan babaanne, durumu yakınlarına bildirdi.
Düzce Atatürk Devlet Hastanesine götürülen Vezirhan Acar, buradaki müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Savcılık, çakmak gazı soluyarak hayatını kaybettiği öne sürülen Acar'ın ölümüyle ilgili soruşturma başlattı.