BIST 9.949
DOLAR 35,15
EURO 36,75
ALTIN 2.974,98
HABER /  GÜNCEL

Bu iddialar Meclis'i karıştırdı

Özelleştirme tartışmaları, TBMM'yi karıştırdı. Şener, eleştirileri "Siyasi tutarsızlık" olarak gördü. CHP'nin kozu ise Erdoğan'ın Berlusconi'yle pazarlık yapması oldu.

Abone ol

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, özelleştirme uygulamalarına açıklık getiren yasa tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yurt dışında olması nedeniyle tasarı hakkında komisyona bilgi veren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 2003 yılı başından beri yürütülen uygulamalar kapsamında 65 iştirak, işletme ve şirketin özelleştirildiğini, 800 gayrimenkul satışının yapıldığını söyledi. Özelleştirmeden 2003 yılında 500 milyon dolar, 2004 yılında 1.5 milyar dolar, 2005 yılının ilk 5 ayında da 1.3 milyar dolar olmak üzere 2003 yılından bu yana 3.2 milyar dolar nakit girişi sağlandığını anlatan Şener, TELEKOM, ETİ Alüminyum A.Ş, TÜPRAŞ, ERDEMİR, KTHY, Adapazarı Şeker Fabrikası, TEKEL'in Ankara Başmüdürlük binasının özelleştirilmelerine ilişkin süreçlerin de devam ettiğini kaydetti. Şener, özelleştirme karşıtlarına da işaret ederek, ''Özelleştirme için ekonomik konjonktürün ve piyasa şartlarının oluştuğu bir ortamda bu kuruluşları şu veya bu gerekçelerle özelleştirilmesin'' demenin siyasi tutarlılıkla ilgisi bulunmamaktadır. 'Bu kuruluş karlı, şu kuruluş stratejik' tanımlamalarıyla özelleştirmeye karşı ileri sürülen tezler ise tamamen ekonomik ve mali değerlendirmelerin dışındadır'' dedi. NİKAHIN FATURASI Görüşmelerinde CHP'li üyeler, Hükümet'in özelleştirme politikasını eleştirdi. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye dışında özelleştirmenin sosyal boyutunu gözardı eden başka bir ülke olmadığını belirterek, özelleştirilen kuruluşlarda çalışanların bir makine gibi görüldüğünü ve kendilerine ''ben sattım bitti'' denildiğini ileri sürdü. İktidarın, KİT'leri yabancılara satma isteğinde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ''Bir ülke düşünün ki haberleşmesi, bankacılığı, ulaşımı yabancıların elinde olsun. O ülkeye ne denir? Özelleştirme, kar-zarar mantığı ile yapılmaz. Devletin elinde olması gereken yerler vardır. ERDEMİR, bunlardan biridir. Özelleştirmede devlet tekel yaratamaz'' dedi. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın kızının nikahı için değil başka amaçlarla Türkiye'ye geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, ''Bunun altında 2.5 milyar dolarlık bir fatura yatıyor. Bunu da 70 milyon olarak ödedik. Berlusconi, İtalyan şirketlerini kurtarmak için geldi. Şimdi o şirkete 'TELEKOM'u al' deniyor ama o, 'diğerleri çekilirse alırım' diyor. Aycell-Aria birleşmesi, tam bir felakettir. Bununla ilgili Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu raporu açıklandığında asıl bomba patlayacak'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Bakan Şener'e, ''TELEKOM borçlandırılsın, sonra satılsın'' değerlendirmesini içeren bir yazısı olup olmadığını sordu. CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş, Hükümet'in özelleştirme politikasının hatalı ve tehlikeli olduğunu savunarak, ''Türkiye gibi üzerinde komplolar kurulan bir ülkede 'her şeyi satacağız' demek doğru mu? Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülkenin dış politikası bağımsız olamaz'' dedi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu da özelleştirme karşıtlarının ideolojik yaklaşımla suçlandığını belirterek, iktidar ve iktidar milletvekillerinin özelleştirme karşıtlarına düşmanca tavır sergilediğini ileri sürdü. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ise TÜPRAŞ'ın blok satışının yanlış olduğunu ifade ederek, ''talip olan yabancı şirketlerdeki devlet paylarına bakınca bu kuruluşun özelleştirilmemesi gerektiğini görüyoruz. Hindistan şirketi gelip TÜPRAŞ'ı almak istiyor. Ulusal gurur diye bir şey olmalı'' görüşünü ifade etti. ÖZELLEŞTİRİLMEK İÇİN KÖTÜ YÖNETİLDİ Milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtlayan Şener, TELEKOM ile ilgili yazdığı yazıya açıklık getirdi. 2002 yılı Kasım ayında TELEKOM için değer tespit komisyonu kurulduğunu, bunun için bir danışman firmanın belirlendiğini anlatan Şener, prosedür gereği danışman firmanın görüşünün alınması gerektiğine işaret etti. ''Gönderdiğim raporda danışman firmanın görüşü yer aldı. Ama bunu raporun eki olarak göndermem gerekiyordu. Zaten böyle de görülmesi gerekir'' diyen Şener, danışman firmanın TELEKOM konusunda ''TELEKOM'un çok fazla nakdi var. Alacak olan bu nakdi de alacak. İçindeki nakit boşaltılıp Hazine'ye aktarılsın. TELEKOM'un borçlandırma kapasitesi var, borçlandırılsın. Alacak olan firma borcu da alacak. Böylece Hazine, daha karlı çıkar'' görüşünü kendisine ilettiğini, kendisinin de raporunda bu görüşe yer verdiğini anlattı. Şener, bugüne kadar özelleştirmenin tutarlı bir teknik altyapısının oluşturulamadığına işaret ederek, konunun farklı düzlemlerde tartışılması gerektiğini söyledi. ''1980'den sonra KİT'lerin özelleştirilmesinin yolunun açılması için kötü yönetildiği gerçeğini kabul ettiğini'' belirten Şener, ancak bunun dünyadaki gelişmelerle bağlantılı farklı açılımları olduğunu da kaydetti. Şener, Doğu blokunun çözülüşünün, milli ekonomilerdeki değişim ve küresel rekabetin KİT'lerin sürdürülebilirliğini olumsuz etkilediğini ifade etti. Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerine geçildi. CHP'nin, tasarının alt komisyona gönderilmesi önerisi kabul görmedi ve görüşmelere 21 Haziran Salı günü devam edilmesine karar verildi.