BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Bu iddia AK Parti'yi sallayacak!

Eski bir AK Parti'li olan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'den AK Parti'yi kızdıracak açıklamalar...

Abone ol

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, AK Parti döneminde hep AK Parti'ye muhalif kesimlerin seks kasetlerinin çıktığına dikkat çekti ve iktidarı çok kızdıracak iddialarda bulundu:

"Ama neden devamlı tek taraflı çıkıyor? Herkesten daha fazla bu mevcut iktidarın dünya kadar kaseti var. Niye onlar çıkmıyor? Yoksa vakti mi gelmedi? Yoksa birilerine gösteriliyor da, yönlendirilmek için mi tutuluyor? Bunlar, bu ülkede düşünen herkesin sorgulaması gereken bir şey"

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, yayın hayatına yeni başlayan internet gazetesi gazetea24.com'a verdiği ropörtajda çarpıcı iddialarda bulundu:

CÜBBELİ AHMET HOCA OPERASYONU

Olay bu kaset olayı olsa, tutuklanması mümkün değil. Neden? Çünkü, AKP hukuken Türkiye'de zinayı serbest bıraktı. AKP'nin yaptığı düzenlemeye göre, iki kişinin cinsel olarak bir araya gelmesi, çay kahve içip sohbet etmesi kadar doğal bir şeydir. Dolayısıyla bir kimsenin bundan dolayı, hâkim, savcı, polis karşısına çıkması diye bir şey olamaz. Hatta şu andaki hukuk düzenine göre, bir bey Emniyete "Karım filan evde bir başkası ile aldatıyor beni şu anda. Oraya bir arama yapın. Cürüm meşhut halde yakalayın da, boşanacağım" dese, Emniyet, "Türk Ceza Yasası'nda böyle bir suç yok. Arama yapamayız." der ve hâkimden de arama izni çıkaramazlar. Yani AKP'nin getirdiği hukuk düzeni, Türkiye'de böyle bir düzendir.

CÜBBELİ'Yİ SUSTURMAK İSTEDİLER

Tamamıyla iftiraya maruz kaldığını düşündüğüm Cübbeli Ahmet Hoca'yı, içeri atıp susturmaya ihtiyacı vardı birilerinin. Ne diye aldılar içeri? Organize suç örgütü ve onunla irtibat. Fas'tan, Kazakistan'dan, kadın ticaretine benzer, bir takım ilişkilerin sanki içinde gibi anlatılıyor. Biraz insaf sahibi olmak lazım. Bir insanın yüzüne baktığınız zaman, neyi yapacağını, neyi yapmayacağını bilirsiniz. Cübbeli Ahmet Hoca'nın, böyle bir organizasyonun içinde olduğunu söylemek için, kafayı yemiş olmak lazım. Mümkün değil böyle bir şey... Ayrıca, Ergin Kardeşler'den biri ile görüşmesi varmış. Bir kere o bahsettiğiniz kardeşlerin kendisi dışarıda... Biriyle görüşüyor diye birini içeri atıyorsunuz. Görüşülen dışarıda, görüşen içeride... Bir ton izah edilebilir tarafı olmayan, saçma sapan, kurgular, senaryolar var. Neden? Bu gerçekten önemli bir nokta.

KÜRESEL BİR PLANIN PARÇASI

Bakın ben, 28 Şubat 2007'den beri, Türkiye üzerinde uluslararası etkilerin, tetiklemesiyle ortaya çıkmış ve sürdürülen çok önemli bir değişim çizgisi olduğuna inanıyorum.

Türkiye'de bir değişim var. Kuzey Afrika'dan Ortadoğu ülkelerine varıncaya kadar, bölgemizde önemli bir değişim var. Bu değişimin ana çizgisi şudur; küresel güçlerle, onların menfaatleriyle, talepleriyle uyumlu çizgide olanlar, hem siyaseten hem de toplumu etkileyen kişiler ve gruplar, güçlü ve etkili hale geliyor. İtibarlı hale dönüşüyor.

"KÜRESEL GÜÇLERİN MENFAATLERİNE UYUMLUYSANIZ İKTİDARSINIZ"

Eğer uluslar arası güçlerle, küresel güçlerle, onların menfaatleriyle uyumlu bir çizgideyseniz, ülkenizde de itibarlı ve etkin konumda oluyorsunuz....

"AKP'NİN ARKASINDAKİ GÜÇLERİ İLK BAŞTA GÖREMEDİM"=

Eğer küresel güçlerle ve onların menfaatleriyle uyumlu değilseniz, ona aykırıysanız hatta onunla mücadele bayrağını açmışsanız, siz itibarsızlaşıyorsunuz. Tasviyeye uğruyorsunuz, yaşanan süreç bu. Bakın 28 Şubat, Erbakan Hükümeti'ne yapılmıştı. Ben de o hükümetin maliye bakanıydım. Bizi yani o hükümeti bitirmek için her şey yapıldı. Sonunda Refah kapatıldı, arkasından Fazilet kapatıldı ve AK Parti kuruldu. AK Parti'nin kurucularından biri de benim. Ama ben olayların arkasındaki uluslar arası dengeleri ve irtibatları görmüş biri değilim. Ben sadece şunu hissetmiştim; Fazilet kapandıktan sonra, yeni siyasi isimlerle yeni bir siyasi hareket ortaya çıkarsa, bu yapı, bu siyasi parti iktidara gelir, etkili olur diye bakmıştım. Evet, öngörülerim doğru çıktı ve gerçekten kurduğumuz parti iktidar oldu. Ama bugün itibariyle nasıl bakıyorum biliyor musunuz?

HER YER KASET!

İktidar ve büyük parti olmak önemli değilmiş. Doğru yerde doğru noktada olmak önemliymiş. İstikametin doğru olması önemliymiş. Zayıfta kalsanız, oy alsanız da, almasanız da, hatta bireysel hayatınızda bile tek başınıza da kalsanız, istikametinizin doğru olması önemlidir. Türkiye'de küresel güçler tarafından en önemli karşı çıkışlar, Erbakan hareketi ile ortaya çıkmıştır. O hareket tümüyle tavsiye olmuş, bugün mutlak anlamda küresel güçlerin, arzularına, isteklerine göre, hem ülkeyi yöneten hem de çevre ülkelerdeki dönüşümün taşeronluğunu üstlenen bir siyasi iktidar yapısı ortaya çıkmıştır. Eğer küresel güçlerin çıkarlarına uygun bir noktada durmuyorsanız, siz itibarsızlaştırılıyorsunuz. Bakın şu birkaç senedir, bir ton kaset, dinleme bandı ortaya çıkıyor...

BİRİLERİ KOLEKSİYON YAPIYOR

Ama neden devamlı tek taraflı çıkıyor? Herkesten daha fazla bu mevcut iktidarın dünya kadar kaseti var. Niye onlar çıkmıyor? Yoksa vakti mi gelmedi? Yoksa birilerine gösteriliyor da, yönlendirilmek için mi tutuluyor? Bunlar, bu ülkede düşünen herkesin sorgulaması gereken bir şey...