Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, hac görevini yapmak için gittiği Suudi Arabistan'da gündemi sarsacak bir açıklama yaptı.
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Amerika'nın Irak'a muhtemel operasyonuna Türkiye'nin de katılması durumunda, burada hayatını kaybedecek olan Türk askerlerlerinin şehit sayılmasının zor olduğunu, çünkü şehitlik için gerekli şartların bulunmadığını söyledi. Yılmaz, Irak'a muhtemel ABD operasyonunun hacdan sonra gerçekleşeceğini düşündüğünü belirtti. Türk Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Mekke-i Mükerreme'de düzenlediği basın toplantısında, yapılan hizmetlerle ilgili bilgiler verdi. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Yılmaz, Irak'a muhtemel ABD operasyonunda Türkiye'nin de yer alması halinde burada ölecek Türk askerlerinin şehit olup olmayacağına ilişkin bir soruya, ''İnşallah şehit olurlar. Ancak şehitliğin vatan toprağını düşman işgalinden korumak, zor durumda olan Müslüman kardeşlerini korumak için yardıma koşmak gibi şartları var. Burada böyle şartlar bulunmuyor'' dedi. Yılmaz, Irak'a ABD saldırısını önlemek için canlı kalkan olanların durumuna ilişkin bir soru üzerine, ''Saldırıyı önlemek için girişimde bulunmak doğru ve faydalı bir çalışmadır. Ancak bombalanacağı kesin olarak belli bir yerde durararak bile bile ölmek doğru değildir'' diye konuştu. Görevden alınması yönündeki gelişmelerden haberder olmadığını ve bu husustaki haberleri gazetelerden okuduğunu belirten Yılmaz, ''Görevimizin başındayız'' demekle yetinerek, bu konuda yorum yapmaktan kaçındı. Yılmaz, hac döneminde savaş çıkma ihtimalinin zor olduğunu ancak hac sonu Irak operasyonunun kaçınılmaz göründüğünü söyledi. Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz, ''Temennimiz savaş olmamasıdır'' dedi. Kefen misali giyilen ihramlarla dünya malının, mülk ve servetinin geçici, insani ve ahlaki değerlerin kalıcı olduğunu insana telkin eden hac ibadetinin kişilerin fikri ve ahlaki tekamülünde önemli bir etken olduğunu belirten Yılmaz, bu ibadetin gençken yapılmasının önemini işaret etti. Yılmaz, ''Genç iken hacca gelmek ile günah işlemeye mecali kalmadıktan sonra gelmesi tabi ki farklıdır. Hac ibadetinin genç iken yapılması eftal olandır. Tabi cehaleti yendikçe hacca gelen gençlerin sayısı artacaktır'' dedi. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan, dilleri, renkleri, milliyetleri, gelenekleri ve görenekleri farklı olan; ama inanç ve gayeleri bir, hedefleri bir olan milyonlarca insanı hac ibadetinin asırlardır aynı zaman ve aynı mekanda biraraya getirdiğine işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti: ''Bu amaca yönelik olarak İslam ülkeleri temsilcileri ve ilim adamlarınca hac ibadetinin dini, sosyal, psikolojik, tarihi, edebi ve diğer yönleriyle değerlendirilmesinin Müslümanların ufkunu genişleteceği, insanlığın huzur ve barışı için bütün zaman ve mekanlarda hayati prensipleri vazeden dinimizin gerçek hüviyetiyle tanınmasına, dünyanın değişik yerlerinde farklı sıkıntılar içinde yaşayan Müslümanların içinde bulunduğu olumsuz şartlardan kurtulmasına vesile olacağı aşikardır.'' Türk hacılarına sağlıklı bir din hizmeti sunma gayreti ile bu görevi devlet ve milletin onuruna yakışır bir biçimde gerçekleştirmeye çalıştıklarını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz, hac organizasyonlarının, Suudi Arabistan makamları tarafından, bütün İslam ülkelerine örnek ve model olarak gösterildiğini kaydetti. Yılmaz, hac ibadeti için kutsal topraklara gelen vatandaşların bu ibadeti huzur ve güven içinde yapmalarını temin amacıyla gerekli bütün tedbirlerin alındığını, bu çerçevede Mekke, Medine ve Cidde'de Hac İdare Merkezi, Fetva Ekibi, İrşat Ekibi, Cidde Karşılama Ekibi, Kiralama Ekibi, Denetim Ekibi, Rehberlik Ekibi, Servis Ekibi, Sağlık Ekibi ve Ayniyat Ekibi oluşturulduğunu, toplam 3 bin 940 personel ile hacılara hizmet verildiğini anlattı. Mehmet Nuri Yılmaz, Türk hacıları için Suudi Arabistan'da en iyi evlerin kiralandığını ve bu yıl ilk defa evlerde yer yatakları yerine ranzalı sisteme geçtiklerini söyledi. Yılmaz, oluşturdukları ''Dilek ve Şikayet'' kutuları ile de hacıların taleplerine imkanlar çerçevesinde cevap vermeye çalıştıklarını ifade etti. Geçen yıl hacda kesilen 30 bin kurbanın etinin Türkiye'ye gönderilmesi için girişimde bulunduklarını ancak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın sağlık gerekçeleriyle buna karşı çıktığını; daha sonra bu etleri Afganistan'a gönderme girişimlerinin de ulaştırma sorunları yüzünden gerçekleştirilemediğini hatırlatan Yılmaz, ''Bu sene hacda kesilen kurbanların etleri ile ilgili herhangi bir çalışmamız olmayacak. İslam Kalkınma Bankası bu etleri Afrika ülkelerine göndererek bu konuda önemli bir görev ifa ediyor'' dedi. Yılmaz, hac ibadetinin ifa edildiği mübarek günlerin bütün insanlığa ve İslam alemine barış ve mutluluk getirmesini temenni etti.