Yüzleri güneşten kavrulmuş, yalın ayaklı çocukların gezdiği bir çadırkentin sakini Fatime... Ebeveynleri kayısı toplusyor. Onun ise bir tek dileği var, devletin çadırkente okul açması....
Abone olMalatya merkeze bağlı Tepeköy’de İl Özel İdaresi tarafından kurulan 100 kişilik çadırkente yerleşen kayısı işçileri, memleketlerini unutmuş, mevsimlik ikametlerinde ekmek parası peşindeler.
Evleri sırtlarında, ”Nerede hasat, orada iş” diyen kayısı işçileri, kavurucu sıcakta, Ramazan ayını geçirecek. Gençlerin gündüzleri işe gittiği çadırkentte, gündüz saatlerinde yaşlılarla çocuklar kalıyor. Göçebe hayatın en büyük izleri ise çocukların güneşten kavrulmuş yüzlerinde, tozlu ve dağınık saçlarında görünüyor. Yalın ayaklı çocuklar, hayatın zorluğunu henüz anlayamamış halde, çadırkentte çocukluklarını yaşamanın peşindeler.
Şanlıurfalı ve Adıyamanlı işçilerin kaldığı çadırkentte ailesiyle ikamet eden ve günlük 30 lira yevmiyeyle kayısı bahçelerinde çalışan Şahin İnanç (56), 5 aydır şehir şehir gezdiğini anlatıyor:
”Kayseri’de, Yozgat’ta, Ankara Polatlı’da, Adana’da mevsimlik işçi olarak çalıştık. Ailemle birlikte mart ayından bu yana, memleketimizi görmeden çalışıyoruz. Çocuklarım, torunlarım okula gidiyordu. Okulları yarım kaldı. Devletimizin çadırkentlere okul kurmasını istiyoruz” diyor.Güne sabahın erken saatlerinde başladıklarını ifade eden Şahin İnanç, yaşadıkları sıkıntıyarı şöyle anlatıyor:
”Saat 06.00’da çalışmaya başlıyorum, 19.00’a kadar çalışıyorum. Bu sıcakta işimiz çok zor. Biri işçiye su getiriyor. Kıyamet kopuyor. İnsandır, susuz olmaz. Mübarek Ramazan gelmiş. Bu sıcakta biz ne yapacağız. Gölge yoktur. Doğru, düzgün su yok...”
Şahin İnanç’ın üvey kızı Fatime Başkurt (14) ise ailesiyle Adana’da mevsimlik işçi olarak bulundukları dönemde Doğankent’te kiralık bir ev tuttuklarını belirterek, ”Adres kaydımız ve üzerimize kayıtlı su ya da elektrik faturası olmadığı için okula kayıt yaptıramadım. İlköğretim 7’inci sınıftan sonra okuyamadım” diyor.
GÜNDE BİR SAAT SU
İşçilerden Neşet Tektek (46) ise çadırkentin çeşmelerinden suyun günde bir saat aktığını, elektriğin ise hiç olmadığını söylüyor. Kayısı üreticilerinin, saat 06.00’da çadırkente işçi almaya geldiğini belirten Tektek, ”Her sabah işçileri burada beğenerek alıyorlar. ’Sen gel, sen gel, sen gelme’ diyorlar. Benim ailem 4 kişi. 2 kişi çalışıyor. Neye yaradı ki. 13 bin lira borcum var. Günlük 60 lira alsam, yemeye, içmeye mi vereyim, borcumu mu ödeyeyim?” diye anlatıyor yaşadıklarını...