BIST 9.676
DOLAR 35,22
EURO 36,73
ALTIN 2.964,13
HABER /  GÜNCEL

Bu faizle iyi gün görmeyiz

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ''siz bizim rakamlarımıza bakın. Kimsenin aba altından sopa göstermesine bakmayın'' dedi.

Abone ol

Bölge müdürlüğünde Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan ve diğer yetkililerden, sanayicilerin sorunları hakkında bilgi alan Unakıtan, burada yaptığı konuşmada, kapalı kapılar ardında oturarak kimsenin problemleri çözemeyeceğini, bu nedenle de kendilerinin sürekli olarak özel sektörle birlikte olacaklarını ifade etti. ''Bugün en önemli hastalık devlette'' diyen Unakıtan, devletin hantallaştığını, bir yere üç kişi alındığını, gelirlerin giderleri karşılayamadığını, kamunun borç yükünün de 150 milyar dolara yükseldiğini belirtti. Bu hantal yapının mutlaka değişitirilmesi gerektiğine dikkati çeken Unakıtan, ''baba devlet yok artık. Ne işi var devlette fabrikanın. Devlet ticaret yapmayacak, sanayicilik, bankacılık yapmayacak. Devlet süratle bu kamburlardan kurtulmalı'' şeklinde konuştu. Bu faizle iyi gün görmeyiz Maliye Bakanı, bugün Türkiye'nin en önemli meselesinin Irak ve Kıbrıs değil, ekonomi olduğunu da vurguladı. Türkiye'nin ekonomik problemlerini mutlak süratla çözmesi gereğinin altını çizen Unakıtan, öncelikle de faizlerin düşürülmesinin zorunlu olduğunu anlattı. Unakıtan, şöyle devam etti: ''Bu faizleri düşürmeden iyi gün göremeyiz. Bunun için istikrarlı bir mali politika uygulamalıyız. Popülist politikalara yüz vermememiz gerekir. Sürekli söyleniyor. Ek vergi getirdik. Bunu getirmeyelim, parayı da dağıtalım. Ama o gün, bu günü de arar hale geliriz. Biz bu vergileri bir defaya mahsus koyduk. Yüzde 6.5'lik faiz dışı fazlayı tutturmak istedik. 1980'de bütçede faiz diye bir dert yoktu. O yıl faiz yükü 400 milyon dolar, bugün 40 milyar dolar. O onun ayıbı, bu bunun ayıbı. Bununla da bir yere varamayız. Şikayet etmek değil bunu çözmek mecburiyetindeyiz. Ek emlak ve ek motorlu taşıtlar vergisini bir defalık halkımızdan istedik. Onu da ev ve arabası olandan istedik. Yoksula gitmek istemedik. Yoksa IMF (KDV artırın, şunu artırın, bunu artırın) dedi. KDV'yi artırsak bundan yoksulda etkilenecekti.'' Elin oğlu her şeyi ister Unakıtan, ''vur abalıya'' denilerek hükümete her şeyi söylenebileceğini, ancak bu memleketin hükümeti ile sanayicisi ile esnafı ile el ele düzetilebileceğini de söyledi. Maliye Bakanı, ''yoksa elin oğlu bizden her şeyi ister, burnumuza kancayı takar ister. Sorunlarla biz mücadele etmeliyiz. hep birlikte mücadele etmeliyiz. Yoksa fazla vergi koyarak, maliye bakanının cebine ne para girer, ne çıkar'' açıklamasında bulundu. Yeni hükümet Maliye Bakanı Unakıtan, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Unakıtan, yeni hükümette görev alıp almayacağı yolundaki bir soruya, ''koltuğum garanti değil ama umut fakirin ekmeği yani'' şeklinde espirili bir yanıt verirken, yeni hükümetin bir kaç gün içinde açıklanmasını beklediğini vurguladı. Unakıtan, ''önümüzdeki yıl da ek vergilere başvurulup baş vurulmayacağı ve IMF ile müzakereler'' konusundaki soru üzerine de şunları söyledi: ''IMF ile hesaplama yönteminde farklılıklarımız ortaya çıktı. Biliyorsunuz ayni krediler, bütçeye iz bedel olarak konuyordu. Biz şeffaf bütçe yapıp, 2.3 milyar dolar tutarındaki ayni kredileri de bütçeye aktardık. IMF hemen ''ben bunu bütçe hesaplama yöntemine alırım'' dedi. Ama daha önceki yıllarda alınmıyordu. Alınsın alınmasın peki dedik. Buna rağmen bütçede yüzde 6.5'lik faiz dışı fazlayı tutturduk. Önümüzdeki yıl böyle bir nokta ile karşılaşmamış olacağız. Gelecek sene inşallah böyle beklenmedik vergilerle de karşılaşmayacağımızı ümit ediyorum.'' Aba altından sopa Unakıtan, bugün 2 aylık bütçe uygulama sonuçlarının da açıklanacağını, burada mali disipline ne kadar uyduğumuzunda ortaya çıkacağını ifade etti. Ödemelerde artış yapmamaya çalıştıklarını, ancak gelirlerin umulanın üzerinde yükselmediğini bildiren Maliye Bakanı, Dünya Bankası ve Moody's'in Türkiye hakkındaki açıklamaları ile ilgili de şöyle konuştu: ''Bu açıklamaları bırakalım da, gerçeklere bakalım. Biz ne yapıyoruz ona bakalım. Bu ev bizim evimiz. Bizim bugün açıklayacağımız rakamlara bakalım. Kimsenin aba altından sopa göstermesine bakmayın'' Unakıtan, 2003 bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda revize edilip edilmeyeceğinin sorulması üzerine de, bütçede herhangi bir değişiklik yapılacağını zannetmediğini kaydetti. Bir başka soruya karşılık, vergi barışı uygulaması sonuçlarının bir ay sonra alınabileceğini belirten Unakıtan, vergi borcu olan iş adamlarına yurt dışına çıkış yasağı konusunda da şu açıklamada bulundu: ''Bu konuda bana çeşitli talepler geldi. Bir paradokos içindeyiz. İşadamı bir bağlantı yapmak için yurtdışına çıkacak. Yurt dışına çıkış yasağı benim açımdan kabul edilebilir bir şey değil. Vergi borcu var. Zaten söylüyor. Vergi barışı ile bunu sağlıyoruz. İhracattan da yurt dışına 70 milyon lira alınıyordu. Bunu kaldırdık. Şimdi vergi barışına müracaat ettiğinde, yurtdışına çıkış yasağını da kaldıracağız. ''Ben vergi barışından istifade ediyorum'' diye yazı verecek. Vergi dairesi de çıkış yasağını kaldıracak.'' Çağlayan'ın konuşması Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan da konuşmasında, İş Güvencesi Yasası ile ek vergilerden şikayet etti. İş güvencesinin ne İsa'ya ne Musa'ya yaradığını kaydeden Çağlayan, ''bu geçmiş dönem siyasetçisinin bir kazığıdır, popülist bir yaklaşımla yapılmıştır. Onun karşılığını da bulumamışlardır. Çünkü hiçbiri bugün mecliste yoktur'' dedi. Yasa ile ağır şartlar getirildiğini savunun ASO Başkanı, söz konusu düzenlemeyi AB'nin Türkiye'ye bir kazığı ve tezgahı olarak da niteledi. Ek vergilerin de kalıcı vergiye dönüştürüldüğünü öne süren Çağlayan, maliye bakanından sıfır kilometre yeni bir vergi reformu istedi. Çağlayan, Türkiye'nin son gelişmelerine de dikkat çekerek, ''bir yandan ABD bastırıyor, Dünya Bankası, Moody's açıklama yapıyor. Kıbrıs sorunu ortada. Sanki Türkiye'ye karşı organize bir hareket var. Türkiye'de huzur olmasın isteniyor'' açıklamasında bulundu. Maliye Bakanı daha sonra, organize sanayi bölgesinde yer alan bazı tesisleri ziyaret etti.