Tehdit ve şiddetten kaçan kadınların sayısı arttıkça sığınmaevlerinin kapasitesi de yetersiz kalıyor.
Abone olKadınların hukuki haklarıyla ilgili bilgi alıp yardım talebinde bulunduğu Ankara Barosu'nun Gelincik Projesi'ne başvuranların sayısı bini geçerken gönüllü avukatların sayısı 250'yi buldu.
Kadınlar en fazla şiddeti hafta sonu eşleri evde olduğu için cumartesi-pazar günleri görürken, şikâyetler çocuğunu banyo yaptırarak hasta etmesi, pilav yapmaması, dışarı çıkması gerekçe gösteriliyor. Kadınlar ayrıca aile içi cinsel şiddete de maruz kalmaktan yakınıyor. Ayrıca mahalle baskısı ve korku nedeniyle yaşadıkları cinsel şiddeti anlatmaktan kaçınıyorlar. Ayşe Paşalı'yla tehdit ediyor.
BİR YATAKTA 3 KADIN
Kadınlar sığınmaevlerinde de kötü muamele gördüklerini söylüyor:
"Eşimden gördüğüm psikolojik ve kötü muamele nedeniyle sığınmaevinde kalıyorum. Ama burada da kötü muamele söz konusu. Bu da bir şiddettir. Çünkü sığınmaevlerinin şartları çok kötü, yetersizlik söz konusu. Aynı yatakta 2-3 kişi yatıyoruz. Her kesimden insanın yer aldığı sığınmaevinde, temizlik yapmak zorunda bırakılıyoruz. Hatta kolu kırılan bir arkadaşa, "Sen artık temizlik yapamayacaksın" denildi, gitmesi yönünde görüş bildirildi."
Cumhuriyet'in haberine göre, kadınların Gelincik Projesi'ne yaptığı ilginç başvurulardan bazıları şöyle:
• Vanlıyım. Kocamla anlaşamıyoruz. Boşanmak istedim ama töre gereği öldürüleceğimi bildiğim için cesaret edemiyorum. Sığınma evine gitme seçeneğim var, ama ailem beni orada da bulabilir..
• Eşimden yıllardır şiddet görüyorum. Ama son dönemde Ayşe Paşalı'nın eski eşi tarafından öldürülmesinden bu yana kocamdan, "Seni Ayşe Paşalı gibi yaparım. 17 yerinden bıçaklarım, seni delik-deşik ederim. Sonun onun gibi olacak" tehdidini alıyorum. Çaresizim.
• Rus'um ve Türkiye'ye eşimle evlenmek için geldim. Evlendiğimiz zamandan bu yana şiddet gördüğüm gibi ülkenizde Rus kadınlara "kötü kadın" muamelesi yapılıyor. Boşanmak istiyorum ama bu kez de iş bulamamaktan korkuyorum.
• Oğlum nedeniyle eşimden çok şiddet gördüm. 4 yaşındaki oğlum hastalandığında eşim, "Bir çocuğa bakamıyor musun? Bu çocuk neden sürekli hasta?" deyip şiddet uyguluyor. Örneğin şiddet uygulamak için sebep aramayan eşimden korktuğum için oğlumu bu kış hiç yıkamadım.
VALİLİKTEN İÇERİ GİREMEDİM
• Boşandım ve oğlumla yaşıyorum. Oğlum namus kaygısı nedeniyle beni sürekli dövüyor.
• Yabancı uyrukluyum ve Türk eşimle 20 yıllık evliyim. Bu zaman zarfında eşimden sürekli fiziksel şiddet gördüm. Oğlumuzu bile dövdü. Bu şiddet dayanılamaz hale geldiği zaman da bana "Valilikten yazı getir seni, sığınmaevine alalım" dediler. Ama valilikten içeri alınmadım.