BIST 10.021
DOLAR 35,23
EURO 36,74
ALTIN 2.962,58
HABER /  GÜNCEL

Bu dualar nazardan koruyor

Göz değmesi veya nazar, tıbben kabul edilen manevi bir rahatsızlıktır. Peki nazardan nasıl korunmalı? İşte yanıtı;

Abone ol
Nazarlık takmak İslam'ın ruhuna aykırı mı? Evet nazarlık, her yönüyle İslam'ın ruhuna aykırıdır. Peki bu konuda neler yapılmalı? Allah'ın Resülu bu konuda kesin bir ögütte bulunuyor.

Hemen hemen herkesin bildiği bir tabirdir "göz değmesi" veya "nazar değmesi". Tıbben de kabul edilen bu manevî rahatsızlık, fizikî bir rahatsızlık olmayıp genellikle baş ağrısı şeklinde beliren manevî bir durumdur. Peygamber Efendimiz, hadislerde nazar değmesinin hak ve gerçek olduğunu bildirmiştir. (Buhari, Tıb, 36) Böyle bir rahatsızlığa çare olarak da Hz. Aişe’den rivayet edilen bir hadiste Peygamberimiz’in göz değmesine karşı dua okumayı tavsiye etmiştir.

 

NAZARLIK TAKMAK
DOĞRU MU?
Efendimiz’in uygulamalarında böyle
bir durum görülmediği gibi, İslâm’ın
ruhuna aykırı olan totem benzeri bu
tür eşyaların kullanılması son derece
yanlıştır. Zaten Peygamberimiz
bizzat böylesi aletlerin kullanılmasını
yasaklamıştır. (Nesâî, Zînet, 17)
Halk arasında çocukların elbiselerine
mavi boncuk, nazarlık ve iğde
çekirdeklerinin takılması, ev, araba
ve binalara at nalı ve çeşitli muskalar
asılması hep bu yanlış inançtan
kaynaklanan değişik uygulamalardır.


Manevî bir rahatsızlık olan nazar değmesinin tedavi şeklinin de manevî olması kadar doğal bir şey yoktur. Dua okumak suretiyle, tarihen sabit olduğu üzere olumlu neticeler de alınmıştır. Bu rahatsızlığın tedavisinde daha çok Fâtiha, İhlâs, Felak, Nâs ve Ayetü’l Kürsî okunması tavsiye edilmiş, bundan başka okunacak me’sûr (Peygamberimiz'den hadis olarak nakledilmiş) duâların tedâvî için başvurulacak bir yol olduğu bildirilmiştir.

Mutlaka tedavi edilmeli!
Nazar değmesinde asıl olan, bizzat rahatsızlığa maruz kalan kişinin kendisinin okumasıdır. Bu husus da tedavide dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntıdır.

Tıbben değerlendirildiğinde bunların en ufak bir faydası olmadığı gibi, hurafelerin yaygınlaştırılması hususunda da bu tür âdetlerin büyük sakıncaları vardır. Sonuç olarak diyebiliriz ki; hangi hastalık olursa olsun gerçek şifâyı verici olan Allah’tır. İnsanı, nazar değmesi gibi rahatsızlıklardan koruyacak olan, basit birer maddeden ibaret olan nazarlıklar değil, ibâdeti her daim kendisine yaptığımız Rabb’imizdir. Dolayısıyla O’na sığınmalı, O’na yalvarmalı, O’na yakarmalı ve ne istiyorsak O’ndan istemeliyiz...