Özkök, Uzan örneğinde görüldüğü gibi medya teröristlerinin yalnız bir süre durumu idare edebildiği tespitini yaptı.
Abone olGazeteci Ertuğrul Özkök'ün Dünün en önemli haberi başlıklı yazısı... KÜÇÜK bir ‘vatandaşlık testi’ yapalım. Sizce dünkü gazetelerdeki en önemli haber neydi? Ben kendi cevabımı vereyim. Bana göre iki önemli haber vardı. Biri, TÜPRAŞ ihalesinde mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesiydi. Önemliydi, çünkü ekonomiyi derinden etkileyebilecek bir karardı. Ama asıl önemli haber, Sermaye Piyasası Kurulu’nun dört yöneticisi hakkında dava açılmasıydı. Davanın nedeni, Uzanlar’ın yaptıkları usulsüzlüklere göz yummalarıydı. Bu haberi öğrenince içimden derin bir ‘Oh’ çektim. Çünkü yıllardır mücadelesini verdiğim bir konu, sonunda ‘mahkemeye intikal’ etmişti. * * * Bu haberi okuyunca, yıllardır karşıma geçip ‘Ne zaman bitecek bu medya savaşı’ diye sitemli ve alaycı biçimde konuşan yüzler gözümün önüne geldi. Sevgili okuyucularım, Ankara Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, ‘Türkiye yolsuzluk ve hortumculuk tarihinde’ bir dönüm noktasıdır. Çünkü Türkiye tarihinin en büyük yüz karalarından biri olan Uzan felaketinde çok siyasetçinin, devlet görevlisinin ve bürokratın sorumluluğu vardır. * * * Uzan felaketi kolektif bir cürümdür. Onlar cinayet işlemiş, devletin çok sayıda kurumu da yataklık yapmış, silah temin etmiş, göz yummuştur. Ankara Başsavcılığı’nca açılan dava işin bu tarafını da ortaya çıkarıyor. Yani bu büyük cürümün devlet içindeki suç ortaklarını ortaya çıkaracaktır. Bugüne kadar sadece siyasilere bakıyorduk. Sadece bakana, başbakana yükleniyorduk. Ama Uzan olayı, bürokrasinin göz yummasıyla bugüne gelmiştir. Bu haberi okuyunca gerilere döndüm. Biz 1990’lı yılların ortalarından itibaren Uzan olayını kamuoyunun bilgisine getirdik. Ama sadece bununla kalmadık. Elimizdeki bilgileri, yaptığımız araştırmalar sonunda ulaştığımız sonuçları devletin her kademesine ilettik. Cumhurbaşkanına verdik. Başbakana verdik. İlgili bakanlara verdik. Devletin ilgili kurumlarına ilettik. * * * Sadece vermedik. Bizzat gidip anlattık. Şimdi size asıl bilgiyi vereyim. Devletin bütün yetkililerine verdiğimiz bu bilgileri biz nereden mi bulduk? Sıkı durun... Bizzat devletin kendi resmi bilgilerinden. Yani devletin elindeki bilgiyi devlete verdik. Diyeceğim Uzan felaketinde siyasetçisiyle, bürokratıyla devletin derin bir sorumluluğu vardır. O nedenle bu dava çok önemlidir. Susurluk’tan daha önemlidir. Sadece üç, dört bürokrata dava açmak yetmez. Bu bürokratların, bu siyasetçilerin, bu devlet yetkililerinin Uzan felaketi karşısında neden suskun kaldıkları mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. * * * Neden suskun kalmışlardır? Açık konuşalım. Para mı yemişlerdir? Uzan teröründen mi korkmuşlar, sinmişlerdir? Yoksa her ikisi birden mi? Artık hepimiz şunu öğrendik: Medya teröristleri ve devlet içinde ona yataklık edenler bir süre durumu idare edebiliyor. Ama sonunda mutlaka iflas ediyorlar.