BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Bu da tiyatro!

Atatürk ve Erdoğan'ı düşman hedef olarak işaretleyen NATO'ya kimin ne tepki verdiğini, utanç ve sevinç karışımı bir duyguyla takip ettim.

Atatürk ve Erdoğan'ı düşman hedef olarak işaretleyen NATO'ya kimin ne tepki verdiğini, utanç ve sevinç karışımı bir duyguyla takip ettim.

Hakkını teslim edelim.

Her fırsatta Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gösterdiği kınayıcı tepki, takdire şayandı. 

Umarım bundan sonraki süreçte, ülke meselesini, parti meselesinin üstünde tutmaya devam eder. 

MHP lideri Devlet Bahçeli, bir kez daha devlet adamlığı dersi vererek, NATO'ya en sert tepkiyi gösteren isim oldu. 

Aynı tepkiyi, "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diye her fırsatta slogan atan 'Atatürkçüler'in vermesini de bekledik ama onlar teneşir uykusundaymış gibi sessiz kalmayı tercih etti.

Çünkü düşman listesine konulan Atatürk'ün yanında, baş düşmanları olan Erdoğan vardı. Sırf onu savunmamak için, Atatürk'e yapılan hakareti görmezden geldiler. 

Bu gizli tutulan hoşnutluğu veyahut hoşnutsuzluğu çok da eleştirmek istemiyorum. netice itibari ile, ne yaparsak yapalım, bu adamlar ülkeyi ve milleti ilgilendiren küresel oyunlara miyop gözlerle bakmayı tercih ediyor. 

Bunların durumunu düşünmeyi sonraya bırakmak en iyisi!..

Çünkü onlardan evvel dikkat etmemiz gereken başka bir kesim var. Alçaklığı sanat haline getiren, yazı ve yorumlarıyla Fetö başta olmak üzere katalogdaki tüm terör örgütlerine ümit vadeden bu kesimi konuşmamız gerekiyor.

Bir örnek vereyim!

Daha önce 15 Temmuz darbe girişimine de "tiyatro" imasında bulunan adı batasıca bir yazar bozuntusu, sözümona NATO senaryosunun kime yaradığını analiz etmiş.

Son dönemlerde, gözlerini annesinin kuyruk tüylerinden ayırmayan ördek yavrusu gibi Meral Akşaner'i takip eden bu yazar bozuntusunun yazdıklarına analiz dediğime bakmayın!

Yazıyı görseniz, tuvalet kağıdı olarak kullanmaya bile mideniz elvermez inanın!

Okurlarından biri, "NATO tatbikatındaki son skandal da One minute veya 27 nisan e-muhtırası senaryosu gibi bir senaryo olmasın?" diyerek hastalıklı zihniyetini ortaya koymuş. 

Bir diğer okuru, "Her halükarda Erdoğan kahraman olacak. Reza Sarraf soruşturmasını daha şimdiden lehine çevirdi. 2019 seçimini kazanırsa yine ve yeniden NATO'ya, Amerika'ya, İsrail'e ve AB'ye 180 derece dönüş yapacak. FETÖ'cüler bir bir hapisten çıkmaya başlayacak. Ergenekon ve Balyoz davalarının dosyaları da kapatılacak" diyerek gerçek bir embesil olduğunu kanıtlamış.

Bizim yazar bozuntusu da bu yorumlardan işkillenerek işin bir tiyatro olabileceği kanaatine varmış.

Vardığı o gülünç kanaati bakın nasıl anlatıyor:

"NATO, Türkiye ve Atatürk'ü düşman olarak görüyor ve Tayyip Erdoğan'ı yıkmak istiyorsa, neden onu, Türkiye'nin kurucusu ile aynı safta gösterecek bir akılsızlık yapsın? Böyle bir operasyonun, muhalefetin bile Tayyip Erdoğan'a sahip çıkması sonucunu getireceğini, NATO'nun psikolojik savaş uzmanları bilmez mi? Bu sebeplerle, o Türk asıllı astsubayın kimliğini ve ilişkilerini araştırmak gerekir."

Yani kendi aklınca, Erdoğan'ı düşman olarak kodlayan NATO'daki Türk astsubayın, hükümetin emriyle, hükümetin işine yarayacak bir tiyatro çevirdiğini ima ediyor. 

Onu okuyan şalgam beyinliler de buna inanıyor ve sosyal medyada, "Erdoğan'ın 15 Temmuz'dan sonraki yeni tiyatrosu" diyerek vebalı yorumlar paylaşıyor.

NATO'nun özür üzerine özür dilemesi bile bu tiplerin idrak kabiliyetlerini harekete geçirmesine yetmiyor.

Öyle bir idraksizlik ve öyle bir hastalık ki...

Hani Erdoğan, "Gökten rahmet gibi yağmur yağıyor" diyecek olsa, bunlar anında ortaya çıkıp, "Hayır efendim! Mesanesine sahip çıkamayan yaşlı bir adam tepemize işeyip duruyor. Yağmur falan yok" diye aksini iddia edecekler!

Bir yol ayrımıyla ilgili her gün sınandığımız, Türkiye'nin yanışını izlemeye zorlandığımız şu kahır günlerinde en ağırıma giden şey ne biliyor musunuz?

Bu NATO mermer, NATO kafalarla uğraşmak! 

SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN:

twitter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz

instagram.com/suleymanozi