BIST 9.640
DOLAR 34,66
EURO 36,54
ALTIN 2.940,36
HABER /  GÜNCEL

Bu da başka bir tuzak

Hürriyet şehit aileleriyle ilgili tuzak haberlerine karşı, aykırı ses Ece Temelkuran'dan itiraz var.

Abone ol

Hürriyet gazetesi   demişti Fatih Çekirge imzasıyla. Şehit annelerinini isyanı başlayınca gazetenin iki gündür başlayan yayını dikkat çekici. Milliyet'ten Ece Temel Kuran, farklı düşünüyor. Bir çoklarına aykırı gelebilecek düşüncesini ve şehit annelerinin sorularını köşesinde sordu. Temelkuran diyerek Hürriyet'in yayınlarına cevap verdi.

Temelkuran Hürriyet'in sunduğu rapor çelişkisine dikkat çekiyor ve şunları söylüyor:

Rapor ayın kaçında?
Aslında habere dair sormak istediğim sorular var.
10 Eylül günü yayımlanan haberde bu bilginin iki gün önce kesinleştiği söyleniyor. Yani haber 8 Eylül'de alınıyor. Dolayısıyla bu raporun en iyi ihtimalle 7 Eylül'de hazırlanmış olması gerekiyor. Haberde PKK'nın planından söz ediliyor ve şöyle deniyor: "Vatan sağ olsun demiyorum, diyen anneler desteklenmeli."
Bütün bu hadiselerin başlangıcı olan babanın isyanı ve raporda geçen "isyan cümleleri" 5 Eylül'de gerçekleştiğine göre bu rapor 24 saatte mi hazırlandı?
Bir habercilik ekolü olan Hürriyet herhalde bu konularda hata yapmaz, deyip, esas meseleye geçmek isterim.

Yazar da tuzağa düşmeyelim diyor ve sözlerini şöyle noktalıyor:

Evet, tuzağa düşmeyelim bence de. Savaşın, savaşın dilinin tuzağına düşmeyelim. Çünkü barışın dilini tesis etmek, acılarımızı ortaklaştıracak yeni bir dil bulmaya çalışmak ne kadar zorsa savaşın dilini yeniden üretmek bir o kadar kolay. Acılı ve öfkeli insanları intikam tarlalarına itmek çok kolay.
Zor olan, sorumluluk hissetmek. Bu toprağın bütün çocuklarından aynı şekilde sorumlu olduğumuzu hissetmek, acılarını tepemizde hissetmek. Zor olan bu. Asıl tuzak bu. Cümle kurarken, manşetler atarken düşünmemiz gereken tek bir şey var:
Bu ülkeyi nasıl yeniden hepimizin kılabiliriz?
Biz nasıl yeniden birbirimize ait olabiliriz?
Biz bu savaşı nasıl durdurabiliriz?
Savaşın tuzağına nasıl düşmeyiz?