Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklara dikkat
Abone olErken dönemde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bir çocuğun ileriki yaşlarda obez olma olasılığının çok daha yüksek olduğu belirtildi.
Çocukluktaki dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile vücut kitle endeksi (VKİ) ve erkeklerde obezite arasında bir bağ olduğu belirtildi. Araştırmada 41 yaşında iki erkek grubunu inceleyen uzmanlar, geçmişinde DEHB olanların olmayanlara göre yaklaşık 8.5 kg daga ağır olduğunu ortaya çıkardı.
Bu bulgular geçmiş çalışmalarla da tutarlı. O çalışmalar sadece çocuk veya sadece yetişkinlere bakmış ve DEHB ile fazla kilo arasında bir bağlantı kurmuştu. Worcester'daki Massachusetts Üniversitesi Tıp Okulu'ndan Sherry Pagoto ki kendisi DEHB ve obzeite üzerinde çalışmakta, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile obezite arasında bağ olduğuna dair açık kanıtların olduğunu söyledi.
Çalışmada DEHB'li 207 beyaz çocuğun verisi ele alındı. Sekiz yaş civarında kliniğe sek edilen bu çocuklar bir süre takip edildi. 10 yıl sonra DEHB olmayan bir başka ergen erkek çocuklar çalışmaya dahil edildi.
Yaşları 41 olduğunda 111 erkek hala çalışmadaydı ve kiloları rapor edildi. Geçmişinde DEHB olan kişilerin kilosunun ortalama 96.5 kg olduğu ve yüzde 41'inin obez olduğu belirlendi. DEHB olmayan erkeklerin ortalama kilosu 88 kg ve obez olma oranı yüzde 22 çıktı.
Pediatrics dergisinde çıkan bu araştırmada yer alan New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi Çocuk Araştırmaları Mertkezi'nden Dr. F. Xavier Castellanos ve arkadaşları "Beynin obeziteyle ilgili bölümü ile DEHB ile ilgili bölümü üstü üste geliyor. Her iki durumda da ödül sisteminin alakalı olduğu görülüyor" dedi.
Bu yeni araştırmada yer alamayan Pagoto dikakt bozukluğu olan genç insanların yiyeceklere daha fazla amaçsızca saldırdığına dikakt çekerek bu kişilerin akranlarına göre ekran başında daha fazla zaman geçirdiğini belirtti. Pagoto çocuklarında dikkat eksikliği olan anne ve babaların özel dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Pagoto bu çalışmanın sınırlı bir insanla yapıldığını, daha net sonuçların alınması için çalışmanın genişletilmesinin şart olduğunu belirtti.