Türkiye, genç bir sanatçısını daha kaybetti. Kazım Koyuncu, tüm sevenlerini yalnız bıraktı. Peki neydi Karadeniz'in hırçın çocuğunu sevenlerinden ayıran? İşte o gerçek:
Abone ol Geçtiğimiz hafta sonu, Türkiye'yi yasa boğan haber geldi. "Karadeniz'in hırçın çocuğu Kazım Koyuncu, hayata gözlerini yumdu"...
Aslında Türkiye, Koyuncu'nun uzun zamandan beri kansere karşı mücadele ettiğini biliyordu. Hatta Koyuncu katıldığı bir panelde Türkiye'deki sağlık sistemini eleştriyor ve şu sözleri söylüyordu: “Türkiye’de radyasyon olmasa da sırf sistemin kendisi adamı kanser eder”... Koyuncu'nun bu sözleri, insana verilen önemi apaçık gözler önüne serer nitelikte.
Evet malefes Türkiye, insanına önem vermiyor. Ukrayna'nın Kiev kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Güç Reaktörünün 4.ünitesinde 26 Nisan 1986 yılında meydana gelen patlama Karadeniz ülkelerinin tümünü tehdit altına aldı. Yağışların bol miktarda görüldüğü bölge, radyasyonun etkilerini hemen hisseder oldu. Hatta bir dönem Türkiye, vazgeçemediği içeceği "Çay"a hasret kalmıştı.
Uzmanlar, bölgede bazı iyileştirme faaliyetlerinde bulundu. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), yaptığı bir dizi çalışmanın ardından Karadeniz bölgesi için şu hükme vardı: "Karadeniz'de radyoaktivite seviyelerinin insan sağlığı, ekosisteme etkisi ve çevre güvenliği açısından bir risk oluşturmadığını göstermektedir."...
Fakat bölge halkı bu açıklamaya rağmen kanserden kendisini koruyamadı...
Trabzon Kanser Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği Başkanı Avukat Sibel Suiçmez ise bölgedeki vahim durumu gözler önüne seren bir açıklama yaptı. Suiçmez, 'Faciadan sonra kanser vakaları arttı. Mide, bağırsak, troid, meme ve akciğer kanserleri artış gösterdi. Her ailede bir kanser vakası var. Bu gerçek ortadayken, Çernobil inkar edilebilir mi? Bölgeye acilen, 400 yataklı kanser araştırma ve tedavi hastane yapılmalıdır' (AKŞAM)
Asıl tepki ise bugün Kazım Koyuncu'nun babası Cavit Koyuncu'dan geldi. Baba Koyuncu, ANAP'lı Bakan Cahit Aral'a dava açacağını belirtti. Acılı baba, bazı yöneticilerin Çernobil yok söylemlerini "O zaman bacak bacak üstüne atıp çay içenlere şimdi soruyorum; Suçlu kim? Siz değil misiniz? Oğlum ölümü hak etmedi. Bunun ceremesini kim çekecek? Tüm Türkiye ağladı. Daha nice insanlar ağlayacak. Bölgemizde yine kanserden ölenler olacak. Çocuklar, gençler yaşamalı. Artık yeter, başka Kazımlar ölmesin." sözleriyle dile getirdi.
Tüm söylenenleri topladığımız zaman, halk ve uzmanlar arasında bariz bir kopukluğun olduğu görülmekte. Kanserden canı yanan vatandaşlara, yetkililer geçiştirme niteliğindeki açıklamalarla yanıt vermekte... Çernobile bir an önce önlem alınmalı...
İnternet Haber olarak vatandaşın serzenişini dile getiriyor ve bölgede geniş çaplı bir çalışmanın başlatılmasını "Başka Kazımlar'ın ölmemesi için" diliyoruz...
Haber : Ali KENAN
ÖNCEKİ HABERLER
