Bu bir Erdoğan'ı devirme operasyonu

Ünlü iş adamlarının ve bakan çocuklarının karıştığı operasyonun asıl amacı ne?

Gündeme bomba gibi düşen yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili bomba iddia: Bu operasyon bir yıl öncesinden belliydi.

Mustafa Karaalioğlu ve Ali Bayramoğlu, dün İstanbul'da gerçekleşen operasyonu 24TV'de yorumladı.

Ali Bayramoğlu, operasyonun hükümeti hedef aldığını belirtirken, Mustafa Karaalioğlu da "bunu yapacağını söyleyen niyetini gizlememişti" dedi.

Karaalioğlu, Türkiye'nin hiçbir döneminde bu formda bir kalkışmanın olmadığını, bunun başka bir örneğinin olmadığını söyledi.

1 YIL ÖNCESİNDEN DAVULU ZURNASI ÇALINMIŞ BİR OPERASYON

Karaalioğlu ayrıca operasyonun aslında sürpriz bir operasyon olmadığını söyledi ve "1 yıl öncesinden davulu zurnası çalınmış, sistematik bir operasyon. İktidara sen görürsün, sana parmağımı sallıyorum, gereğini de yapacağım denilmiş bir operasyon" olduğunun altını çizdi.

"ÇATIŞMADAN BESLENEN KESİMLER VAR"

Böyle bir kalkışmanın form açısından Türkiye'de bir ilk niteliği taşıdığı üzerinde Ali Bayramoğlu da durdu ve "Türkiye tarihinde böyle bir şeye tanık olmamıştı" dedi.

Bayramoğlu, "Bugüne kadar daha kapalı gidiyordu, herşey aşikar, aleni ve ortada. Karışık bir dönemdeyiz. Sadece Cemaat yok. Başka kesimler de var. Bu süreçte o kesimler adeta besleniyorlar." ifadelerini kullandı.

BU GİRİŞİMİN ÖNCELİKLİ HEDEFİ BAŞBAKAN ERDOĞAN

Mustafa Karaalioğlu, AK Parti'nin siyasi hayatına başladığından itibaren hep bu tür kalkışmalarla mücadele ettiğini, en son referandumdan sonra "tam iktidar oldum" derken, bu defa MİT krizi, Gezi gibi yeni olaylarla mücadele etmek durumunda bırakıldığını hatırlattı.

Son operasyonun da yine asıl hedefinin Başbakan Erdoğan olduğunu söyleyen Karaalioğlu, operasyonun MİT krizinin bir parçası ve devamı olduğunu vurguladı.

Olayın sistematik bir manipülasyon döneminden geldiğini kaydeden Karaalioğlu, "belki hayırlısı böyleydi, belki böyle olması gerekiyordu" dedi.

Karalioğlu'nun "O kadar açık ve gözle görülür şekilde gelişiyor ki, o kadar büyük bir özgüven varmış ki, zaten gizlenemezmiş" sözleri de dikkat çekti.

"HAKAN ŞÜKÜR'ÜN AÇIKLAMA METNİ PARTİ BİLDİRİSİ GİBİ"

Bayramoğlu, Hakan Şükür'ün istifasıyla ilgili olarak da, Şükür'ün açıklama metninin sıradan bir metin olmadığını, o açıklamada Cemaat'in bütün tezlerinin yer aldığını, metnin kolektif bir parti bildirisi metni gibi olduğunu vurgularken, Karaalioğlu ise Şükür'ün istifa açıklamasında asıl referansının Cemaat olduğunu açık açık söylediğinin altını çizdi.