BIST 9.227
DOLAR 34,38
EURO 36,57
ALTIN 2.885,77
HABER /  GÜNCEL

Bu açıklama olay oldu

Taraf'ın duyurduğu ve Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen şok planla ilgili TSK'dan açıklama yapıldı.

Abone ol

Genelkurmay şok belgeyi kesin bir dille yalanlamadı, açık kapı bıraktı. Durum böyle olunca da siyaset camiasında kıyametler koptu. Genelkurmay bunun üzerine ikinci bir açıklama daha yayınladı.

İlk açıklamada Genelkurmay ilk izlenimlerine göre Taraf'ta yayımlanan belgelerin kendi birimlerinde hazırlanmadığı kanaatine vardı denildi.

TSK İLK AÇIKLAMASININ ARDINDAN 10 MADDELİK İKİNCİ BİR AÇIKLAMA DAHA YAPTI.

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN! 

TSK belgenin gerçek mi sahte mi olduğunun inceleneceğini duyurdu. 12 Haziran'da Taraf'tan belgenin istendiği ancak kendilerine şu ana kadar ulaşmadığı belirtildi. Yine savcılıktan yapılan açıklamaya göre kriminal incelemede belgenin sahte olup olmadığı incelenecek.

Kıdemli Albay Dursun Ali Çiçek imzalı olduğu iddia edilen AK Parti ve Gülen'e yönelik eylem planı hakkında soruşturma başlatan Genelkurmay Askeri Savcılığı, konuyla ilgili açıklama yaptı.

HAZIRLANMADIĞI KANAATİNE VARILMIŞTIR

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Taraf gazetesinde yayımlanan haberle ilgili olarak, “Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan

TSK'NIN AÇIKLAMASININ ŞİFRELERİ 

soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır” denildi.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nca yapılan ''basın açıklaması'' şöyle:

GÜNDEMİ ALTÜST EDEN
O ŞOK BELGEDE NELER
VARDI? BELGEYİ OKUMAK
İÇİN TIKLAYIN! 

''Taraf Gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısında, 'AKP ve Gülen'i Bitirme Planı' başlıklı haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. madde ile yetkili bölümü) yürütülen soruşturma kapsamında bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğünde 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında bir çalışma yapıldığı, çalışmayı içeren belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in paraf ve imzasının bulunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler yer almıştır.

TSK'NIN AÇIKLAMASINA AK PARTİ'DEN FLAŞ YANIT

Taraf gazetesinde yayımlanan haber üzerine Genelkurmay Başkanlığınca derhal soruşturma emri verilmiş ve aynı gün saat 09.00'da Askeri Savcılığımızca olayla ilgili soruşturmaya başlanılmıştır.

GERÇEK OLUP OLMADIĞI ARAŞTIRILACAK

TSK'NIN AÇIKLAMALARI VE ŞOK BELGEYE TEPKİLER DİNMEDİ!

O TEPKİLERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Soruşturma olayın bütün yönleriyle aydınlatılması kapsamında belgenin gerçek olup olmadığı, gerçekse kim veya kimlerin emriyle ne zaman nerede ve kim tarafından hazırlandığı, belgenin şüpheliye kim veya kimler tarafından verildiği hususlarını da içerecek şekilde süratle icra edilmektedir.

Anılan gazetede yayımlanan haberde bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen belgenin, milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliği bakımından önem arz eden bilgiler içerdiğinden kuşku bulunmamaktadır.

Bu nedenle Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amacıyla talebimiz üzerine Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesince aynı gün belgenin içeriğiyle ilgili 'yayım yasağı' konulmasına karar verilmiş ve karar tüm basın ve yayın organlarına ulaştırılmıştır.

YAYIN YASAĞI HAKLI BİR KARARDI

ERGENEKON SAVCISI ALBAY DURSUN ALİ ÇİÇEK'İ ÇAĞIRDI

Haberin yayımlandığı gün ve onu takip eden 13, 14 ve 15 Haziran 2009 tarihli basın ve yayın organlarında, haberde belirtilen belgenin gerçek olduğu varsayımıyla haberler yapıldığı, yorum ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür. Bu gelişme Genelkurmay Askeri Mahkemesince alınan yayın yasağı kararının yasal ve haklı gerekçesini göstermektedir.

5271 sayılı CMK'nın 157. maddesi gereğince 'Soruşturma evresindeki usuli işlemler gizli' olmakla birlikte, haberde yer alan iddiaların hassasiyeti, bazı basın ve yayın organlarında ele alınış ve kamuoyuna sunuluş şekli, yapılan yorum ve değerlendirmeler karşısında Askeri Savcılığımızca soruşturmanın gizliliğine halel gelmeyecek şekilde aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu görülmüştür:

TARAF'TAN BELGELER İSTENDİ

Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır. Bununla birlikte, üzerinde gerekli ve zorunlu kriminal incelemelerin yapılması amacıyla habere konu belge 12 Haziran 2009 tarihinde, ele geçirildiği şekliyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından ve ulaştırıldığı şekliyle Taraf gazetesinden istenmiş, ancak belge henüz Askeri Savcılığımıza ulaşmamıştır. En kısa sürede Askeri Savcılığımıza gönderilmesi beklenen belge üzerinde yapılacak kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin kesin bir kanaate varılmasının mümkün olacağı değerlendirilmektedir.

GAZETEYE NE ŞEKİLDE ULAŞTI?

Diğer yandan, Taraf gazetesindeki haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. Madde ile Yetkili Bölümü) yürütülmekte olan soruşturmada, bir şüphelinin ofisinde ele geçirildiği belirtilen ve yalnızca soruşturma makamlarında bulunması gereken belgenin, anılan gazeteye ne şekilde ulaştırıldığının ve yayımlanmasının Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerindeki suçları oluşturduğu dikkate alındığında, adli yargı makamlarınca sorumlular hakkında gerekli adli işlemlerin başlatılacağı düşünülmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.''

BU AÇIKLAMA OLAY OLDU... TSK BUNUN
ÜZERİNE İKİNCİ BİR AÇIKLAMA DAHA YAYINLADI.
2. SAYFADA...

[PAGE]


TSK'DAN İKİNCİ AÇIKLAMA

Ankara karıştı... Önce Askeri Savcılık açıklama yaptı... Tepkiler dinmedi. TSK'dan, Savcılığın açıklaması üstüne bir açıklama daha geldi..

TSK 'belge gerçekmiş' gibi yapılan yorumlara tepki gösterdi... İnternet sitesinden yapılan 10 maddelik açıklamada Orgeneral Başbuğ'un daha önce basın toplantısında da altını çizdiği üzere şu noktaya dikkat çekildi:

''Türk Silahlı Kuvvetleri, daha önce de ifade edildiği üzere, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramaz.''

İşte 10 maddelik açıklama...

1. 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi tarafından hazırlandığı iddia edilen bir planla ilgili haber yer almıştır. Konunun ciddi görülmesi üzerine, aynı gün derhal Genelkurmay Askeri Savcılığına konunun bütün boyutlarıyla soruşturulması emri verilmiştir.

2.   Konuya ilişkin son durum hakkında, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından bugün kamuoyuna bilgi sunulmuştur.

3.   Türk Silahlı Kuvvetleri, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne bağlıdır ve bu konulara ilişkin en ufak bir çekincesi de bulunmamaktadır. Ayrıca, bugüne kadar bağımsız Askeri Yargı tarafından uygulanan hukuki süreçler de ortadadır.

4.   Türk Silahlı Kuvvetleri, daha önce de ifade edildiği üzere, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramaz.

YARGIYA GİTMEMİZİN NEDENİ ANLAŞILAMIŞ

5.   Durum böyle iken;

      a.   Genelkurmay Başkanlığının, Askeri Savcılığa hemen soruşturma emri vererek, konuyu yargıya taşımasının öneminin ve nedenlerinin pek anlaşılamadığı gözlenmiştir.

      b.   Bazıları tarafından, konunun yargıya taşınmasının, olayın kabul edildiği şeklinde yorumlanması, sonuçlara ulaşılması ise her şeyden önce hukukun temel ilkelerine saygısızlıktır. Aksine bu tutum, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komuta Kademesi ve kurum olarak kendine olan güveninin ve bu konunun en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması talebinin bir göstergesidir. Bu davranıştan, bazılarının rahatsız olduğu da ortadadır.

      c.   En azından soruşturma süreci bile beklenmeksizin, iddiaları hemen doğru kabul ederek veya doğru olabileceğini düşünerek, Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan açık veya ima yoluyla sözlü veya yazılı olarak yapılan yorumlar ve açıklamalar hiçbir şekilde kabul edilemez.

      d.   Askeri Savcılığa intikal ettirilen konuya ilişkin, soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini de anlamak zordur.

TSK'NIN KENDİNE GÜVENİ TAMDIR

6.   Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından bugün açıklandığı şekilde, soruşturmada şu ana kadar elde edilen delillerden Askeri Savcılık, iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin bir kanaate ulaşamamıştır. Kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin, Askeri Savcılık kesin bir kanaate varabilecektir. Önemli olan da, hazırlandığı iddia edilen belgenin sahte veya gerçek olduğunun, Askeri Yargı tarafından en kısa zamanda ortaya çıkartılmasıdır. Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır.

7.   Eğer belge sahte ise, Türk Silahlı Kuvvetleri, bunun kimler tarafından ve ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılmasının da sonuna kadar takipçisi olacaktır.

HUKUK SÜRECİNE İLİŞKİN ENDİŞEMİZ YOK

8.   Hukuk süreçlerine ilişkin kurumsal olarak, en ufak bir endişemiz yoktur. Haklı gerekçelerle yapılabilecek her türlü hukuksal girişimlere de açığız.

9.   Hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne gereken bağlılığı ve hassasiyeti gösteren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, herkes tarafından da aynı bağlılığın ve hassasiyetin gösterilmesini beklemesi, hakkı ve talebidir.

10.   Türk Silahlı Kuvvetleri; ciddi, sağduyulu, görev ve sorumluluklarının bilincinde ve tahriklere kapılmadan görevinin başındadır.