BIST 9.652
DOLAR 34,69
EURO 36,72
ALTIN 2.956,08
HABER /  POLİTİKA

Bu 6 seçenekten biri olacak

AK Parti'nin bu krizden çıkacak mı, çıkamayacak mı? Herkes bir sonraki adımı bekliyor. İşte madde madde olacaklar...

Abone ol

AKP kapatılma davasından en az hasarla kurtulmak için her yolu deneyecek: Parlamento içi uzlaşma çabaları sonuç vermezse referandum, o da sonuç vermezse yeni partiyle yola devam edecek.

İŞTE AK PARTİ'NİN ÖNÜNDEKİ 6 ALTERNATİF

1- AKP, MHP ile anlaşır, Anayasa’yı değiştirir ve kapatılmaktan kurtulur:

MHP’nin daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve türban düzenlemesinde AKP ile işbirliği yapmış olması nedeniyle ilk akla gelen seçenek buydu. Ancak türban konusunda AKP tarafından bir tür kullanıldığını düşünen MHP bu sefer iktidar partisiyle birlikte hareket etmek için aynı heyecanı göstermedi. Öte yandan MHP lideri Bahçeli tarafından geliştirilen “partilerin kapatılmasını engelleyip partililerin cezalandırılması” önerisi, liderleri Erdoğan’ın siyasi yasaklı olması ihtimali nedeniyle AKP’lilerce benimsenmedi. Şu günlerde, AKP yanlısı bazı medya kuruluşları ve yazarlar MHP’yi 367 krizindeki ANAP ve DYP’nin durumuna düşüyor olmakla eleştiriyorlar. Fakat MHP bu tür gözdağlarına iltifat etmeyip krizi belli bir mesafeden izlemeyi tercih edeceğe benziyor. Kaldı ki bu formülün, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi kesin olacağı için sonuç alıcı olma şansı hayli düşük.

2 - AKP, CHP ile anlaşır, Anayasa’yı değiştirir ve kapatılmaktan kurtulur:

Her iki partinin, özellikle de liderlerinin son yıllarda birbirlerine karşı amansız bir yıpratma stratejisi izlemeleri nedeniyle en son akla gelen seçenek bu. Ülkenin ezici bir çoğunluğu CHP lideri Baykal’ın, sandıkta yenemediği AKP’nin kapatılıp Erdoğan’ın yasaklı kılınmasını arzuladığına inanıyor. Buna karşılık aynı Baykal’ın aynı Erdoğan’ın siyasi yasağını kaldırtmış olduğu da hatırlatılıyor. Baykal’ın neler karşılığında AKP’yi ve Erdoğan’ı kurtarabileceği; Erdoğan’ın da bunları kabul edip etmeyeceği belirsiz.

3 - AKP tek başına Anayasa’yı değiştirir, referanduma gider, kazanır ve kapatılmaktan kurtulur:

MHP ve CHP ile uzlaşmanın imkansız olduğunu düşünen AKP’lilerin önemli bir bölümü geriye bir tek referandum seçeneği kaldığını düşünüyorlar. Her ne kadar AKP’liler referandum için gerekli olan 330 oya ulaşmada sorun yaşamayacaklarını, yani gruplarından 10 kişi fire vermeyeceklerini düşünseler de böylesi bir gelişme pekala mümkün. Muhtemel fireleri dengelemek için DTP’ye yönelmek de parti içindeki Türk milliyetçilerinin tepkisine yol açabilir. Öte yandan Cumhurbaşkanı Gül de doğabilecek riskler nedeniyle referanduma yanaşmayabilir.

4- AKP Anayasa değişikliğine gitmez, savunmasını yapar ve aklanır:

AKP’liler bir yandan Anayasa’yı değiştirmenin formülleri üzerinde çalışırken diğer taraftan çok iddialı bir savunma hazırlığı içindeler. Normal şartlarda mükemmel bir savunmayla bu iddianamede dile getirilen iddiaların çoğunu geçersiz kılmak pekala mümkün olurdu. Ancak Mahkeme’nin daha önceki 367 kararı nedeniyle AKP’liler hiç ama hiç umutlu değiller.

5 - AKP Anayasa değişikliğine gitmez, savunmasını yapar ve Hazine yardımının kesilmesi cezasına çarptırılır:

Anayasa’nın 69. maddesine Ekim 2001’de eklenen “Temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verilebilir” cümlesini krizden en yumuşak şekilde çıkabilmenin yegane formülü olarak görenler var. Çünkü Mahkeme böylece hem AKP’yi cezalandırmış, hem de Türkiye’yi daha derin bir krizin içine çekmemiş olur. Fakat şu an itibariyle böyle bir ara cezanın çıkması çok düşük bir ihtimal olarak görülüyor. Fakat AKP dava sürecinde “laikliğe karşı eylemlerin odağı” olmadığını kanıtlama yolunda üstün bir gayret sergilerse ve bu çabalar toplum ve devlette AKP’ye kuşkuyla bakan çevreler tarafından takdir edilirse durum değişebilir.

6 - AKP Anayasa değişikliğine gitmez, savunmasını yapar ve kapatılır:

Toplumun büyük bir bölümü bu Anayasa ve Anayasa Mahkemesi’nin bu yapısıyla, bu iddianameyle AKP’nin kapatılıp Erdoğan başta olmak üzere çok sayıda partilinin yasaklı olmasını mukadder görüyor. İşin ilginci en yukarıdan en aşağıya kadar AKP’lilerin ezici çoğunluğu da aynı kanıda. Eğer böyle bir gelişme yaşanırsa, yasaklı olmayan AKP’liler ya daha önce kurulmuş veya davadan sonra kurulacak bir partiye geçer, yeniden TBMM’de çoğunluğu oluşturur ve yeniden hükümeti kurarlar. Erdoğan ve diğer milletvekillerinden yasaklı olacaklar da ilk seçimlerde (ara seçim de olabilir) bağımsız olarak seçilip Meclis’e dönebilirler. Bunlardan bazıları kabinede bile yer alabilir; başbakan olup olamayacaklarıysa tartışmalı. Ancak bu yeni parti de, daha kurulduğu andan itibaren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın sıkı denetimi altında, her an bir kapatma davası açılacakmış gibi yoluna devam etmek zorunda kalır.

Kaynak: Ruşen Çakır / Vatan