BTP Genel Başkan Yardımcısı Kepekçi, Hükümetin AB’ye ülkemiz adına daha büyük tavizler verme arifesinde olduğunu savunarak şu görüşlerde bulundu.
Abone olBTP Genel Başkan Yardımcısı Kepekçi, Hükümetin AB’ye ülkemiz adına daha büyük tavizler verme arifesinde olduğunu ve toplumun verilecek tavizlere karşı psikolojik ve sosyolojik olarak hazırlandığını söyledi. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın AB konusundaki düşüncelerinin cümle alem tarafından bilindiğini ve Baş’ın 18 yıldan beri Türkiye’nin AB’ye kabul edilmeyeceğini ifade ettiğini belirterek, “Genel Başkanımız AB ile medeniyet farkımızın olduğunu, AB devletlerinin gözünün topraklarımızda olduğunu ifade etmektedir. Bütün bunlara rağmen AKP hükümeti iktidar olduğu ilk günden beri bütün gayretlerini AB’ye üye olabilmek için sarf etmektedir. Bu süreçte AB’nin ortaya koyduğu tavır ise çok net olarak ‘üye olmak isteyen sizsiniz, o halde bütün dediklerimizi yapmak zorundasınız’ şeklindedir” diye konuştu. Sırada Türkiye’nin tasfiyesi var Üyelik sürecinde, AB’nin istediği tavizlerin ardı arkasının kesilmediğini söyleyen Kepekçi şöyle konuştu: “Sırada bölücübaşının yeniden yargılanması vardır, Ermenistan’ın toprak talepleri vardır, Ege denizini Yunan denizine çevirme projesi vardır, Güneydoğu’da Kürdistan devleti hedefi vardır, Karadeniz’de Pontus’u diriltmek hayali vardır, kısacası Sevr’in maddeleri vardır, Türkiye’yi tasfiye etme kararı vardır. Batı hedefe varmada dur durak kabul etmemektedir.” Erdoğan samimi değil Gelinen bu manzara karşısında Başbakan Erdoğan’ın “AB’nin talepleri arasında bizi parçalamaya yönelik gayretler içinde önümüze tezler geldiği de oluyor” ifadesinin samimi olmadığını belirten Kepekçi şunları söyledi: “Ayinesi iştir kişisin lafa bakılmaz veciz ifadesi gereği sayın başbakan samimi ise yapması gereken yanıldığını ifade ederek haklıya hakkını teslim etmektir. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beye ‘biz yanıldık siz haklıymışsınız gelin bu sorunu siz çözün’ diyebilmektir. Aksi halde AB süreci adı altında verilen tavizlerin, milli birliğimizin ve toprak bütünlüğümüzün aldığı yaraların izahını yapması mümkün değildir. Başbakanın açıklamasından, hükümetin ülkemiz adına daha büyük tavizlerin arifesinde olduğu ve toplumu verilecek tavizlere karşı psikolojik ve sosyolojik olarak hazırlama aşamasında olduğu anlaşılmaktadır.” Halkımız milli duruşu tercih etmiştir Kepekçi açıklamasına şöyle devam etti: “Gelinen sonuç, BTP’nin yıllardan beri ifade ettiği şekilde olmuştur. İç politika tamamen AB’ye teslim edilmiştir; kaçınılmaz son olan Sevr, kapımızı çalmıştır. Gelinen noktada, Türkiye yol ayrımındadır. Ya AB’ye karşı ve ABD’ye karşı duruş ortaya koyan, yıllardan beri tespitleri ile kamuoyunu aydınlatan BTP’nin yanında olmak; ya da kırk katır-kırk satır misali AB veya ABD mandasını kabul etmek. Halkımız ariftir, gelişen olaylar karşısında milli duruşu tercih etmiştir; AB bayrağını değil; Ay yıldızlı bayrağımızı tercih etmiştir, milletin gerçek temsilcisi olan BTP’ yi tercih etmiştir. Halkımızın son günlerde ortaya koyduğu milli refleks ve miting meydanlarını dolduran heyecanlı kalabalıklar bunun en güzel göstergesidir. Ankara’da, İstanbul’da ve Trabzon’daki ellerinde ay yıldızlı bayraklar ve ortasında hilal 16 yıldızlı BTP flaması taşıyan kalabalıklar Türkiye’nin kuşatılmışlığı karşısında “Bu Vatan Bizimdir Bizim Kalacaktır” şeklinde haykırmaktadır.”