ABD'nin Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırı başlatmasına neden olan Rahip Brunson davasında şimdiye kadar gölgede kalan bomba bir gizli tanık ifadesi ortaya çıktı. Abdülkadir Selvi, "Gizli tanıkta yok yok. Bir de İran bağlantısı var ki izlemeye değer" dedi.
Abone olFETÖ ve PKK'ya yardım, casusluk gibi ağır suçlardan yargılanan ABD'i evanjelik rahip Adrew Craig Brunson'la ilgili yeni gizli tanıklar ortaya çıkmaya başladı. Yeni gizli tanıkların ifadelerinden bir kısmını köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, "Gizli tanıkta yok yok. Bir de İran bağlantısı var ki izlemeye değer" ifadelerini kullandı.
9 MAYIS'TA SAVCILIĞA BAŞVURMUŞ... 9 Mayıs 2018 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gizli tanık olmak için başvuran ve cezaevinde olduğu anlaşılan şahıs, Brunson'un misyonerlik faaliyetlerine tercümanlık yaptığını iddia ediyor. Şahsın savcılığa gönderdiği dilekçede şu çarpıcı iddialar yer alıyor:
MİSYONERLİK FAALİYETLERİ... “Bunlar İstanbul Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi’nde bulunan Yiğit İlan Bürosu’ndan çıkan gazetelere Hıristiyanlık ile ilgilenmek isteyen kişiler için ilan vermekte ve ilgilenen kişilerle birebir görüşmeler yapmaktaydılar...”
KÜRTLERİ HRİSTİYANLAŞTIRMAK İÇİN... Brunson’ın Kürtleri Hıristiyanlaştırmak için Feriköy’de yaptığı toplantılardan, Ortaköy’de FETÖ’nün İsrail imamı ile yapılan toplantıda masaya serilen Kürdistan haritasından söz ediyor. Burada sözü FETÖ’nün himmet paralarına getiriyor. “Daha sonra himmet paralarının tekneyle, deniz yoluyla İsrail’e götürülmesine tanık oldum."
'İŞİN İÇİNE BİR DE İRAN GİRİYOR'... Sözlerine "Gizli tanıkta yok yok. Bir de İran bağlantısı var ki izlemeye değer" diye devam eden Selvi, gizli tanığın ifadesinden şu bölümü okurlarına bildirdi:
“Ben aynı zamanda İranlılarla petrol ticareti de yapıyordum. Üzerimde büyük çapta mal varlıkları bulunuyordu. Himmet paralarını da Sirkeci’deki yine onlara ait bir ibadethanede topluyorlar, oradan yine kendilerine ait bir tekneyle deniz yoluyla kaçırıyorlardı. Ben bir keresinde bu para kaçırılmasını telefonuma kaydetmiştim. Ama İsrailliler hem mal varlıklarıma el koymak, hem de delillerimi karartmak ve beni saf dışı etmek amacıyla sahte deliller, e-maillerle kumpas kurarak cezaevine girmemi sağladılar.”
PKK'NIN DAĞ KADROSUNDAN KİLİSEYE GELDİLER... Milliyet'te yer alan habere göre ise, gizli tanık "Göktaşı" da, Brunson ve PKK arasında bağlantı olduğunu öne sürüyor. Göktaşı'nın öne sürdüğü iddialar arasında, Diriliş Kilisesi'ne yoğun olarak Suriyeli göçmenler ile Kürtlerin geldiği, bu kişilerin liderliğini Suriyeli Mehmet ile B.Y isimli şahsın yaptığı, iki şahsın da PKK'nın dağ kadrosundan olduğu ve örgüt propagandası yaptıkları iddiası yer alıyor.
Göktaşı, "Emin" isimli soyismini bilmediği şahsın düzenli olarak kiliseye geldiği halde birden ortadan kaybolduğunu, kiliseye gelip giden "Agit" isimli bir şahsın da 67 ay kiliseye gidip geldikten sonra birden ortadan kaybolduğunu, şahısların PKK'nın dağ kadrosuna gidip geldikleri şüphesi taşıdığını öne sürüyor. Gizli tanık, kilisede tarihi önceden belli olmadan liderler toplantısı yapıldığı, bu toplantıya cemaatten kimsenin giremediğini, bu toplantıların bazen Brunson'ın evinde yapıldığı ve toplantıya Brunson'ın eşi Norin, Kürt liderleri B.Y, Suriyeli Mehmet, Agit'in katıldığı iddia ediliyor.
PKK SEMPATİZANININ ETKİSİNE GEÇTİ... Göktaşı, Brunson'ın cezaevine girdiktan sonra kilisenin B.Y isimli PKK'lı papazın etkisine geçtği B.Y'nin PKK yanlısı faaliyetler içerisinde bulunduğu, Suriye'deki Kürt ve Hristiyanlara İncil öğretmek için yüzlerce Arapça İncil ve referans kitap bastırıldığı, bu kitapların M.Y isimli firmada bastırıldığını tahmin ettiğini öne sürüyor.
ÖNCEKİ HABERLER
