Brezilya'da eski Devlet Başkanı Lula da Silva hükümetinden üstü düzey politikacı ve iş adamlarının yargılandığı yolsuzluk davası, sanıkların temyize başvurması nedeniyle yeniden görülecek.
Abone olBrezilya’da Yüksek Mahkeme ülkenin en büyük yolsuzluk davasının yeniden açılmasına karar verdi.
Mahkeme, kamu fonlarını siyasi partilere destek için kullanmakla suçlanan 25 kişiden 12’sinin temyiz duruşmalarının görülmesi kararına vardı.
Muhabirler mahkemenin bu son kararının, suçların temyize gitmeden onanmasını bekleyenler arasında tepkiye neden olabileceğini aktarıyor.
Hâkim Celso de Mello adaletin halk baskısına teslim olmaması gerektiğini söyledi.
Yüksek Mahkeme’nin temyiz kararına geçen hafta beş hâkim karşı çıkmış, beş hâkim ise destek vermişti.
Eşitliği bozan oy hâkim Celso de Mello’dan geldi. Yaklaşık iki saat süren açıklamasında de Mello, temyiz hakkının insan hakları ve Brezilya yasaları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Geçen yıl dört aylık bir süre sonunda karar bağlanan davanın yeninden görülmesi ülke içinde de tartışma yarattı.
Karara tepki gösteren bir Twitter kullanıcısı, “Bugün [Brezilya’nın başkenti] Brasilia’da, Celso de Mello Brezilya’yı çöpe attığı için haklarımızı talep etme adına yürüyüş düzenliyoruz” dedi.
Brezilya tarihin en büyük davası olarak görülen ve ‘aylık büyük ödenek’ anlamına gelen “Mensalao” ifadesiyle anılan dava, yolsuzluk suçlaması yöneltilen üst düzey isimlerin şikâyetleri üzerine yeniden görülecek.
Dava, aralarında eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın baş danışmanı Jose Dirceu ve Joao Paulo Cunha ve Jose Genoino ile iktidardaki İşçi Partisi’nden üç üst düzey politikacının da bulunduğu isimlerin yolsuzluk suçlamalarını reddedip temyize gitmeleri üzerine tekrar açıldı.
Geçen yıl görülen davada Lula’nın danışmanı Dirceu’ya 10 yıl hapis cezası verilmesi kararlaştırılmıştı.
Brezilya’da 2005 yılında Lula hükümetini zor durumda bırakan yolsuzluk davasında sanıklar, hükümetin politikalarını desteklemeleri için koalisyon ortaklarına kamu parasından ödenek ayırmakla suçlanıyordu.
Lula, skandalın ortaya çıkmasının ardından böyle bir ödenekten haberi olmadığını söylemişti.