Brezilya hükümeti, önümüzdeki beş yıl boyunca ekonomiye 50 milyar dolar akıtmak için özelleştirme ağırlıklı bir plan hazırladı.
Abone olBrezilya hükümeti, önümüzdeki beş yıl boyunca ekonomiye 50 milyar dolar akıtmak için alacağı bir dizi önlemin ilk adımını atıyor.
Planın ilk parçası, 14 bin kilometrelik demiryolu ve karayolunun özelleştirilmesini içeriyor.
Bunu; limanların özelleştirilmesi, enerji maliyetlerinin azaltılması ve sanayi teşvikleri takip edecek.
Paketin hedefi, umut vaat etmeyen büyüme seviyesini artırmak.
Devlet Başkanı Dilma Rousseff, 50 önde gelen işadamını, yeni stratejiyi yürürlüğe koymak için başkent Brasilia'ya çağırdı.
İşadamları mayıs ayında ekonominin nasıl canlandırılacağı üzerine görüşleri alınmak üzere başkanlık sarayı Planalto'ya davet edilmişti.
Brezilya'daki büyümenin bu yıl yüzde 2'nin altında kalması bekleniyor. 2009'dan bu yanaki en düşük yıllık performans, 2010'daki çarpıcı yüzde 7,5'lik büyümeden ani bir düşüşe işaret ediyor.
Lula'nın gözü kara halefi
Bu önlemlere kadar hükümet esas olarak, kredi büyümesine ve yoksul Brezilyalıların gelir artışının kışkırttığı iç tüketim artışına ve kamu şirketlerinin yatırımlarına bel bağlıyordu.
Önceki stratejinin Brezilya'nın 2011'de İngiltere'yi geçerek altıncı büyük ekonomi olmasını sağlamasına karşın hükümet, yüksek büyüme oranlarını korumayı başaramadı.
Büyümedeki son zayıflama daha çok, toplum genelinde borçlanma oranlarının artmasına ve küresel ekonomik darboğaz nedeniyle Brezilya ürünlerine talebin azalmasına bağlanıyor.
Analizciler, burada 'Brezilya Maliyeti' (Custo Basil) olarak bilinen pahalı enerji, yetersiz altyapı ve işçi ücretlerindeki artışın büyümeye yük olduğunu söylüyor.
Şimdi hükümet, Luiz Inacio Lula da Silva'nın Brezilya Devlet Başkanı olduğu 2003-2010 arasında güç kaybeden özel yatırımcıların rolünü yükseltecek.
Başkan Rousseff, Lula'nın halefiydi ancak ekonomi politika konusunda kararlı ve pragmatik biri olduğu görülüyor.
Hükümet şubat ayında, ülkenin en büyük havalimanlarından üçünü, 2014 FIFA Dünya Kupası öncesinde yetersiz kalan tesisleri geliştirmeleri umuduyla özel şirketlere verdi.
Özelleştirme furyası
Şimdi yollar, demiryolları, limanlar ve belki diğer havalimanları da özelleştirilecek. Başkan Rousseff, bu imtiyazların ülkede çok eleştiri alan altyapının geliştirilmesine de yarayacağını umuyor.
Brezilya'daki danışmanlık şirketlerinden Tendencias'ta ekonomist olan Felipe Salto, "Hükümet, özelleştirmelerin yatırımı artırmak için bir yol olduğunu anladı" diyor.
Bu imtiyazların önümüzdeki beş yıl boyunca 50 milyar dolarlık yatırım çekeceği öngörülüyor.
Rousseff ayrıca, bazı federal vergileri kaldırarak sanayi için enerji fiyatlarını yüzde 10 kadar düşürmeye hazırlanıyor.
Daha fazla indirime gitmesi için, ülke genelindeki valilerle ve politikacılarla sert müzakerelere girmek zorunda.
Diğer yandan, ekonomistler önümüzdeki haftalarda sanayi için yeni bir dizi vergi indirimi ilan edilmesinden endişe ediyor.
Salto, "Yapısal değişiklikler olmadıkça bunlar talebi ve kısa dönem büyümeyi artırsa da yüksek enflasyona yol açar" diyor.
Ona göre, bu önlemler mali dengeyi de olumsuz etkileyebilir: "Kapsamlı canlandırma önlemleri, kamu borcunu azaltma çabasını olumsuz etkileyip, devlet muhasebesinde dengesizliğe yol açabilir."
'Teşhiste geç kalındı'
Getulio Vargas Foundation'da ekonomist olan Silvia Matos'a göreyse, "yeni paket, hükümetin ekonomideki yapısal sorunu kabul ettiğinin göstergesi."
"Teşhis doğru fakat çok geç kalındı" diyor.
Matos, hükümet tarafından bu yıl atılan - araç vergilerini indirmek gibi - ekonomik adımların gayri safi yurtiçi hasılayı yükseltmek için yetersiz olduğu görüşünde.
Hatta geçenlerdeki para devalüasyonunun ve kademeli ve gerçek faiz oranlarındaki indirimin de şimdiye kadar belirgin bir etkisi görülmedi.
Ulusal Sanayi Konfederasyonu'nun izlediği 19 sanayi sektörünün 11'inin 2011'de kapasitesinin düşmesi, sanayi üretiminde yavaşlamaya işaret ediyor.
Matos, yeni paketin bazı kilit ekonomik sorunları çözeceğine inanıyor. Fakat Brezilya'nın artan kamu harcamaları ve iyi işlemeyen vergi sistemi gibi başka ciddi sorunları da var.
Bu alanlarda reform yapmadan, ekonomideki hassasiyetin süreceğini söylüyor.