Dünya Kupası finallerinde ilk maçlar sona erdi. Peki turnuvanın şu ana kadar öne çıkan sürprizleri ve hayal kırıklıkları neler? BBC Spor Servisi'nden Stephen Fottrell sorunun yanıtını aradı.
Abone olDünya Kupası finallerinde ilk maçlar sona erdi. Peki turnuvanın şu ana kadar öne çıkan sürprizleri ve hayal kırıklıkları neler?
BBC Spor Servisi'nden Stephen Fottrell sorunun yanıtını aradı:
Sürprizler
- Kosta Rika:Orta Amerika ülkesinin en zorlu gruplardan birine düştüğü söylenebilir. İngiltere, İtalya ve 2010 Dünya Kupası'nı dördüncülükle tamamlayan Uruguay. Ama şampiyonaya göz kamaştırıcı bir başlangıç yapmayı başardılar. Uruguay karşısında 1-0 geriye düşüp 3-1 kazanmak gerçekten zordu. Arsenal'de 2011'den bu yana kadroya giremeyen Joel Campbell'in bu geri dönüşteki rolünün de altını çizmek gerek.
- Gol, gol, daha fazla gol: Brezilya 2014'te ilk golü izlemek için sadece 14 dakika beklemek yetti. Ev sahibi ekibin savunma oyuncusu Marcelo, 14. dakikada kendi kalesine attı golü. Ardından da goller dalga dalga geldi. Sadece ilk dört maçta atılan gol sayısı 15. Turnuvada ilk grup maçları sonunda gol ortalaması ise maç başına 3'ün biraz üzerinde. Bu da, 1958'den bu yana ilk maçlar itibarıyla en fazla gol atılan turnuva. 2010 Dünya Kupası finalleri ise 64 maç formatına geçildikten sonra gol açısından en kısır turnuva olmuştu.
- Meksika kalecisi:Meksika grubundaki ikinci maçta Meksika'yla golsüz berabere kaldı. Brezilya forvetlerini durduran ise Meksika'nın kalecisi Guillermo Ochoa oldu. Fransız kulübü Ajaccio'dan ayrıldıktan sonra şu an için herhangi bir kulüple bağı olmayan Ochoa, nefes kesen kurtarışlar yaptı. Bunların en çarpıcı olanı ise, Neymar'ın kafa vuruşu oldu. Bu kurtarış, Brezilya'da Twitter kullanıcıları arasında eski İngiltere kalecisi Gordon Banks'in 1970 Dünya Kupası finallerinde Pele'nin kafa vuruşunda yaptığı kurtarışla benzerlikler kurularak tartışıldı.
- Uçan baraj boyası: Açılış maçıyla birlikte gördükleri bazı seyircileri şaşırttı muhtemelen. Hakemlerin serbest vuruş noktası ve barajın önüne çektikleri çizgiler daha sonra yok oluyor. Aslında futbolseverlerin Güney Amerika'daki maçlardan alışık oldukları bu sprey Dünya Kupası finallerinde ilk kez kullanıldı. Şu ana kadar izleyicilerin memnun oldukları anlaşılıyor. Futbolculardan da pek şikayet gelmedi. Hollanda savunma oyuncusu Bruno Martins İndi hariç. İndi, boyanın kramponlarının üzerine gelmiş olmasına söylendi.
- Raheem Sterling: İngiltere Premier Ligi takipçileri Liverpool'un 19 yaşındaki genç yıldızının bitmek tükenmek bilmeyen kanat akınlarına alışkınlardır. Ama İngiltere milli takımının genç kanat oyuncusunun kadroda yer alması yine de izleyicileri şaşırtmadı değil. Jamaika doğumlu Sterling, İtalya maçında alınan yenilgiye rağmen sergilediği performans Ada'da heyecan yarattı. Sterling ayrıca İngiltere'de maç sırasında Google'da aramalarda ilk üç sırada yer aldı.
Hayalkırıklıkları
- İspanya'nın açılış maçı performansı: 2010'nun şampiyonu 2014 Dünya Kupası finallerine son altı yılı uluslararası turnuvalarda üç kupayı silip süpürmüş bir ekip olarak geldi. 2008 ve 2012 Avrupa şampiyonlukları ve 2010 Dünya Kupası. Hollanda karşısında 1-0 da öne geçtikten sonra her şey yolunda görünüyordu, ancak Salvador kentindeki taraftarların nefeslerini tutarak izlemelerine yol açan Portakallar'ın dört yıl önceki finalin intikamını 5 golle almaları oldu. Robin van Persie ve Arjen Robben ise maçın yıldızları oldu.
- Hakemler: Bazı hakemlerin Brezilya'daki performansı eleştirilere hedef oldu. Brezilya-Hırvatistan maçında evsahibi ekip lehine verilen penaltı tartışmalıydı. Hırvatistan Teknik Direktörü Niko Kovac, 'toplanıp gidelim o zaman' diye tepki gösterdi maçtan sonra. Brezilya forveti Fred'e faul yaptığı iddiasıyla penaltıya neden olan Hırvatistan savunma oyuncusu Dejan Lovren ise Japon hakem Yuichi Nishimura'ya bir daha maç verilmemesi çağrısında bulundu. Bir başka tartışmalı karar da İspanya'nın Hollanda karşısında kazandığı penaltı oldu. Ancak bu penaltı, sonunda skor tabelasındaki görüntü dikkate alındığında maçla ilgili tartışılacak olan en son şey haline gelmişti.
- Kale çizgisi teknolojisi: Dört gözle bekleniyordu sonunda da kullanılmaya başlandı gollerin çizgiyi geçip geçmediğini tespit etmeye yarayacak teknoloji. İlk kez de Fransa'nın Honduras karşısında 3-0 galip geldiği maçta ihtiyaç duyuldu. Önce gol değil kararı geldi sistemden, ardından ise gol. Bu kargaşanın nedenleri konusunda FİFA'nın inceleme başlattığı açıklandı.
- Sıkıcı Nijerya - İran maçı:Bu maça kadar gruplarda golsüz ya da berabere biten maç yoktu. Goller ardarda geliyor, pozisyonlar tribünleri ve televizyon başındakileri hop oturtup hop kaldırıyordu. Ancak Curitiba'daki maçta Nijerya topa daha çok sahip olan taraftı. Yine de Afrika ekibi, Carlos Queiroz'un savunma disiplinine sahip ekibi karşısında pek pozisyon üretemedi. Nijerya'nın eski kaptanlarından Jay Jay Okocha, takımın teknik direktörü Stephen Keshi'yi taktiği nedeniyle eleştirirken, bir puan İran'da kutlamayla karşılandı.
- Bir çocuğun hayalkırıklığı: Arjantin-Bosna Hersek mücadelesinde hem Arjantinlilerin hem de genelde futbolseverlerin Lionel Messi'den beklentisi büyüktü. Barcelona'nın yıldızı da, bu beklentileri boşa çıkarmadı. Ancak Messi, maç öncesi soyunma odası tünelinin çıkışında bir çocuğun kendisine uzattığı eli görmeyince büyük hayalkırıklığı yarattı. Çocuğun görüntüleri sosyal medyada yoğun şekilde paylaşıldı. Messi ise, çocuğu görmediğini söylüyor. Çocuk için bir mutlu son da ufukta galiba. Messi'nin çocuğu bulup özür dilediği haberleri de geliyor.