Geçen yaz iki ayrı saldırıda 77 kişiyi öldüren Breivik mahkemede kendisi hakkında yalnızca iki karar alınabileceğini söyledi: Ya idam ya beraat
Abone olKatliam davasının üçüncü gününde, Anders Behring Breivik bu mahkemenin yalnızca iki sonucu olabileceğini söyledi: "Ya idam ya da beraat".
Geçen Temmuz ayında iki ayrı saldırıda 77 kişiyi öldüren Breivik, hakkında istenen 21 yıl hapsin "gülünç bir cezalandırma biçimi" olduğunu söyledi.
Kendisine idam cezası verilmesini mi istediği yolundaki soruya ise, "Hayır ama saygı duyardım. 21 yıl hapis cezasını kabul etmiyorum, gülünç bir şey bu" diye konuştu.
Norveç hukukunda idam cezası yok.
Breivik saldırılardan sağ çıkmış olduğuna çok şaşırdığını da yineledi.
Mahkemenin üçüncü gününde devam eden çapraz sorguda savcılar Breivik'in Avrupa çapında aşırı sağcı bir örgütlenmenin parçası olduğu iddiasını çürütmeye yönelik sorulara odaklandılar.
Çapraz sorgu
Breivik soruları yanıtlarken ilk kez 2001 yılında Liberya'da aşırı sağcı bir Sırp ile tanıştığını anlattı.
Savcılık Breivik'ten bu kişiyle ilgili bilgi almak istedi ama sanık daha fazla ayrıntı vermeyi reddetti.
Breivik bazı toplantılar için Londra'ya gittiğini de söyledi ama bu konuda da ayrıntı vermedi.
Savcılık bu konudaki sorularla, bir kez daha Breivik'in üyesi olduğunu iddia ettiği Tapınak Şövalyeleri adlı İslam karşıtı aşırı sağcı örgütün hayal mahsulü olduğunu ortaya koymayı amaçladığını açıkladı.
Savcılık daha sonra Breivik'in 1,500 sayfalık manifestosundan "Sırp kültürel muhafazakarları" adlı grupla ilişkileri olduğundan bahsettiği bölümleri mahkemenin dikkatine sundu.
Breivik manifestosunda bu örgütün, "istenen çapta" biri olup olmadığını anlamak için kendisinin "gelmişini geçmişini ayrıntılı şekilde incelemeden geçirdiğini" yazıyor ve örgütün Avrupa çapında yüzlerce kişiyi bir eğitimden geçirmek için ön incelemeye aldığını ileri sürüyor.
Breivik sorgunun bu aşamasında çapraz sorgusunu yapan savcıyı kendisini küçük ve gülünç duruma düşürmeye çalışmakla suçladı ve "Benim yaptığımı herkes yapabilirdi" diye konuştu.
Hakim ise Breivik'e susma hakkını kullanabileceğini ama soruları yanıtlamaktan kaçınmasının aleyhine olabileceğini hatırlattı.
Çapraz sorgunun bir aşamasında Breivik dini inancı sorulduğunda "Militan bir hristiyanım. Avrupa'nın Hristiyanlıktan uzaklaşmasını önlemek çok önemli" diye yanıt verdi.
Yayınlanmıyor
Breivik'in ve gösterdiği tanıkların ifadeleri yayınlanmayacak. İfade ve çapraz sorgunun tamamlanmasının beş gün alabileceği belirtiliyor.
Sanık geçen yaz 22 Temmuz tarihinde Ütöya adasındaki İşçi Partisi gençlik kampında 69 kişiyi kurşunlayarak öldürmüş daha önce Oslo'da bir resmi binanın önüne yerleştirdiği bombayla da 8 kişi ölmüştü.
Dünkü ilk ifadesinde Breivik "Avrupa'da 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en muhteşem ve sofistike saldırıyı yaptığını" ve tekrarlamaya hazır olduğunu söyledikten sonra beraatını istedi.
Oslo'da dün başlayan davanın ikinci günündeki ilk sorgusunda Breivik bombalı saldırı düzenlediğini ve bir gençlik kampına saldırdığını kabul etti, ancak "terör" ve "toplu cinayet" suçlamalarını reddetti.
Sanık Breivik amacının Norveç'i göç ve çok kültürlülükten korumak olduğunu da söyledi.
Breivik "Ben zaten düşüncelerimi özgürce ifade edemeyeceğim bir hapishanede doğdum. Bu hapishanenin adı da Norveç" dedi.
22 Temmuz saldırılarında ölenlerin yakınlarının oluşturduğu dayanışma grubu Breivik'in siyasi amaç güden biri değil bir katliam sanığı olarak yargılandığına dikkat çekti.
Grubun lideri Trond Blattmann, "Bizim açımızdan önemli olan, Breivik'in siyasi görüşlerinden dolayı yargılanmadığıdır. Kendisi 77 kişiyi öldürdüğü daha onlarcasını öldürmeye çalıştığı ve bizim hayatlarımızı mahvettiği için yargılanıyor ve bizim için önemli olan budur" diye konuştu.
Mahkeme aynı zamanda Breivik'in akli dengesinin yerinde olup olmadığını, yani cezai ehliyeti olup olmadığını da belirlemeye çalışıyor.
Akli dengesinin yerinde olmadığına karar verilirse Breivik cezasını bir akıl hastanesinde çekecek.
Aksi halde 21 yıl hapis yatacak. Bu sürenin sonunda hala topluma tehdit oluşturduğuna karar verilirse cezası uzatılabilecek.
33 yaşındaki sanığın ilk incelemede akli dengesinin yerinde olmadığına karar verilmiş ancak ikinci incelemede cezai ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmıştı.