Norveç iç istihbarat servisi başkanı, BBC'ye yaptığı açıklamada, Breivik'in Norveç ya da başka bir ülkedeki aşırı sağ gruplarla ilişkili olduğununa dair bir kanıt olmadığını söyledi.
Abone olNorveç iç istihbarat servisinin başkanı, BBC'ye yaptığı açıklamada, Breivik'in Norveç ya da başka bir ülkedeki aşırı sağ gruplarla ilişkili olduğununa dair bir kanıt olmadığını söyledi.
İstihbarat şefi Janne Kristiansen, "Daha büyük bir hareketin parçası olduğuna, başka hücrelerle ilişkisi olduğuna ya da başka hücrelerin söz konusu olduğuna ilişkin bir işaret yok" dedi.
Ancak Kristiansen, Breivik'in suç ortakları olup olmadığı konusundaki incelemelerin devam ettiğini de ifade etti.
Kristiansen ayrıca Breivik'in İngiltere'deki aşırı görüşlü gruplarla herhangi bir bağlantısının tespit edilmediğini bildirdi.
Geçen Cuma başkent Oslo ve yakınındaki Utöya Adası'ndaki silahlı saldırılarının tek zanlısı durumundaki Breivik, bu gruplarla dokuz yıl önce görüşmeler yaptığını yazmıştı.
Ancak istihbarat şefi Kristiansen, Breivik'in bombalı ve silahlı saldırıları tek başına planladığına inandığını söyledi.
Davanın savcısı Christian Hatlo ise Breivik'in bir hücrenin parçası olduğunu öne sürdüğünü, onunla işbirliği yapan iki hücre olduğunu iddia ettiğini duyurmuştu.
Polis kaynakları olaya karışan başka gruplar olması olasılığını yüksek görmese de, Hatlo hiç bir ihtimalin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Kimlikler açıklanıyor
Norveç polisi Utöya adası ve başkent Oslo'nun merkezindeki saldırılarda kaybolduğu bildirilen kişileri aramaya devam ediyor.
Adanın çevresindeki gölde yüzerek kaçmaya çalışırken vurulmuş olabilecek kişiler için arama çalışması yapılıyor.
Yetkililer ise saldırılarda öldürülenlerin isimlerini açıklamaya devam ediyor.
BBC muhabiri, yüzüne ateş edilenlerin teşhis edilmesinin zor olduğunu dolayısıyla mağdurların kimliklerinin açıklanma sürecinin yavaş ilerlediğini söylüyor.
Adı açıklanan ilk dört kişiden üçü, Tove Ashill Knutsen (56), Hanna M Orvik Endresen (61), ve Kai Hauge (32) hükümet binalarının bulunduğu bölgedeki bombalı saldırıda yaşamını yitirdi.
Dördüncü kişi ise İşçi Partisi'nin adada düzenlediği gençlik kampına katılanlardan 23 yaşındaki Gunnar Linaker.
Gunnar Linaker'in babası saldırgan çevreye ateş etmeye başladığı sırada oğlu ile telefonla konuştuğunu; oğlunun "Baba, baba biri ateş ediyor" dedikten sonra telefonu kapattığını söyledi.
Kimliği açıklanan ilk dört kişi dışında, ülkenin Veliaht Prensesi Mette-Marit'in üvey kardeşi Trond Berntsen'in de ölenler arasında olduğu biliniyor.
Akli denge tartışmaları
Norveç'te geçen hafta 76 kişinin öldüğü silahlı ve bombalı saldırıların tek zanlısı durumundaki Anders Behring Breivik'in avukatı, müvekkilinin akli dengesinin muhtemelen bozuk olduğunu düşünüyor.
Bu görüşün mahkemeye savunma gerekçesi olarak sunulup sunulmayacağı netleşmedi.
Norveç'in iç istihbarat servisinin başkanı ise, aşırı sağcı Breivik'in avukatlarının savunduğu gibi akli dengesi bozuk olduğuna inanmadığını belirtti.
İstihbarat teşkilatının başkanı Janne Kristiansen'e göre 32 yaşındaki zanlı, kötülük dolu ve hesapçı biri ve ilgi odağı olmaktan hoşlanıyor.
Helikopter mürettebatı tatildeymiş
Ayrıca Utöya Adası'ndaki saldırıya neden çok geç müdahale edildiği konusundaki tartışmalar sürüyor.
Silahlı bir polis timi, saldırı haberleri alınan Utöya Adası'na ancak bir buçuk saat sonra ulaşabilmişti.
Emniyet Müdürü Johan Fredriksen ise 'bundan iyisini yapabileceğimizi sanmıyorum' dedi.
Polis yetkilileri Oslo polis teşkilatı elinde tek bir helikopter olduğunu, ancak bunun mürettebatının olay sırasında izinde olduğunu kaydetti.
Hükümet, polisin havadan müdahale kapasitesinin geliştirilmesine eğileceklerini kaydetti.
Daha önce Adalet Bakanı Knut Storberget, polisin 'fevkalade' çalıştığını söylemişti.
Saldırının tek zanlısı durumundaki Breivik'in terör suçlarının yanısıra, insanlığa karşı suçlar kapsamında da yargılanması olasılığı gündemde.
Norveç yasaları terör suçlarına azami 21 yıl hapis cezası öngörürken, insanlığa karşı suçlarda hapis cezası 30 yıla kadar çıkabiliyor.
Breivik'in avukatı Geir Lippestad, müvekkilinin saldırılar dolayısıyla üzüntü duyduğunu, fakat Batı dünyasında başlatmak istediği devrim için gerekli gördüğü şeyi yaptığına inandığını belirtti.
Avukat Lippestad'a göre, kendini giderek Müslümanlaşan bir Avrupa'ya karşı savaş halinde gören Anders Behring Breivik, 60 yıl gibi bir süre zarfında tarihin kendisini aklayacağına inanıyor.
Avukat Geir Lippestad, Breivik'in saldırıdan önce uyuşturucu aldığını, iki tanesi Norveç'te olmak üzere bir dizi ülkede İslam karşıtı hücreler bulunduğunu iddia ettiğini söyledi.