Bozkurt, Demiröz'e taktı

TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'le ilgili haftalardır yazıyorum. O susuyor. Sükût ikrardan mı geliyor? Devlet lojmanına milyarlarca liralık tadilat, kaynağı açıklanmayan jakuzi, eş, dost, akraba, kadrolaşması… Genel Müdür'den "tık" yok! Yeni skandalları belgeleri ile yazmayı sürdürelim…

CHP Milletvekili Emin Koç, TRT'nin logo değişikliğine ve TRT-2'ye ilişkin Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemi ile iki ayrı soru önergesi veriyor. Sorular TRT Genel Müdürü tarafından yanıtlanıyor. TRT antetli, 6 Ağustos 2004 tarih, 3493 sayılı yazının altında Şenol Demiröz'ün imzası var. Demiröz logo ile ilgili soruya yanıt verirken "Kurumumuzda logoların değiştirilmesi ve kanal kimliklerinin değiştirilmesi şeklinde bir çalışma bulunmamaktadır" diyor. O da ne? İkinci soru önergesinin yanıtı geliyor. Tarih yine 6 Ağustos. Sayı 3496. TRT logolu yanıtta Demiröz'ün imzası var: "Sürekli değişen ve gelişen yayıncılık anlayışına bağlı olarak kanal kimliklerinin belirlenmesi ile ilgili araştırmalar yapılmaktadır."

Aynı gün Demiröz imzalı iki çelişkili açıklama. Hangisine inanacağız? Soru önergesi Anayasal hak. Demiröz, sorulara net, doğru yanıtlar vermek zorunda. Oysa Demiröz açıkça Meclis'i yanıltıyor. Birinde kanal kimlikleri değişmiyor diyor diğerinde kanal kimliklerinin belirlenmesi konusunda araştırma yapıldığını söylüyor. Peki bununla yetiniyor mu? Hayır! Dönelim bir gün önceye, 5 Ağustos'a… Star Gazetesi'ne verdiği söyleşide Demiröz TRT logosunun değişeceğini söylüyor ve "…Biz de logoyu değiştireceğiz. Çağdaş bir kurum kimliğine yakışır logo yaptıracağız. KJ'lerden, jeneriklere kadar 180 kalemde değişiklik olacak. 6 kanalda birden kullanacağız yeni çalışmaları, ancak bu çalışma 2005 yılını bulacak" diyor. Üstelik Demiröz, kanal kimliklerinin değişeceğini de söylüyor muhabire.

İşte size kamuoyunu doğru bilgilendirme ile görevlendirilmiş TRT'nin başındaki zat'ın çelişkili açıklamaları. Demiröz ya ne dediğini bilmiyor ya da açıkça Meclis, milletvekili ve halkla alay ediyor, dalga geçiyor… TRT Yasası'nın 5. Maddesi'nin "k" bendi, "Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak" diyor.

Kurumun başındaki zat bu maddeyi de ihlal ediyor, kamuoyunu yanıltıyor. Yani ağır bir suç işliyor. Kimse de çıkıp bunun hesabını sormuyor? Başındaki zat'ın bu noktada olduğu kamu yayıncılığı yapan TRT'de, onun işbaşına getirdiği yönetimin kamuoyunu doğru bilgilendirmesi beklenebilir mi? Bu belgelere ve açıklamalara bir yanıtı olacak mı Demiröz'ün? Elbette bunca yanıltmadan sonra inanan kalırsa… Peki Devlet Bakanı Beşir Atalay ne diyor bu işlere? Yoksa Başbakan'ın getirdiği Demiröz'e sözü mü geçmiyor?

TRT hiç bu kadar kötü yönetilmemişti.Yazık!

ESM BAŞKANI'NIN ÇAĞRISINA KULAK VERİN

BEDAŞ'a ilişkin çok yazı yazdım. Genel Müdür Yılmaz Karaman görevden alındı. Peki bir işlem yapıldı mı? Dosya hasır altı mı ediliyor? Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Genel Başkanı Salim Güzel'e kulak verelim. Güzel soruyor: "Olay bu kadar sesiz kapatılabilir mi?" Karaman'la ilgili hukuki işlem başlatılmasını isteyen Güzel, suçunun sabit olduğunu savunuyor. TEDAŞ Genel Müdürü bu işe ne diyor? Güzel, bir anımsatma da yapıyor ve enerji yolsuzlukları nedeniyle ülkenin büyük bedel ödediğini, kâr eden kurumun özelleştirilmesine de karşı olduğunu söylüyor. TEDAŞ'ın belkemiği emekçilere ilişkin istihdam ve ücret politikasını da eleştiren Güzel ekliyor: "4 bin 500 yeni eleman alınacağı açıklanıyor. Buna karşın kalifiye elemanlar emekliliğe zorlanıyor. Madem ihtiyaç var neden bu yapılıyor?" Güzel, emekçilerin ekonomik koşularına değiniyor ve bu konuda çalışma yapılmadığına dikkat çekiyor. Emekçilerinin geçim mücadelesi verdiğini anımsatıyor. AKP yönetimi Güzel'e kulak vermeli. Meydanlarda yolsuzlukla mücadele sözü verenlere, emekçinin durumunu düzelteceğini söyleyenlere duyurulur….

OLİMPOS'TA KİLİKYALI KORSAN RUHU HORTLADI!

Olimpos dünyanın önemli sahilleri arasında, birinci derecede sit alanı... Ağaç evlerde konaklayıp, 1 kilometre boyunca Likya, Ceneviz, Roma döneminden kalıntıları geçip, açık müze üzerinden denize ulaşıyorsunuz… Malum korsanların kenti Olimpos… Kilikyalı Korsan Zenniketes'in mekanı… Kültür Bakanlığı Zenniketes'i aratmıyor… Buradan her geçişte yerliden 1, yabancı turistten 2 milyon lira alıyor. 15 gün kalsanız, 15 milyon ödemeden denizin yüzünü göremiyorsunuz. Tam bir çağdaş korsanlık… Yerli-yabancı öğrenciler ve kampçıların konakladığı doğa harikası koyda isyan var… Herkes Zenniketes anlayışına son verilmesini bekliyor. Bakan Mumcu buna ne diyor? Eminim pratik zekası ile bir çözüm yolu bulacaktır!

ŞAKADAN ANLAMİYİSUN!