BIST 9.416
DOLAR 34,42
EURO 36,28
ALTIN 2.849,88
HABER /  GÜNCEL

Bozkurt - Avşar restleşmesi sürüyor

Bozkurt, Avşar'ın bir işadamından evlenme teklifi aldığını, ancak bu teklifi geri çevirerek onu ağlattığını öne sürüyor.

Abone ol

Oysa işin gerçeği çok farklı. Sözkonusu evliği Hülya Avşar değil, genç erkeğin ünlü işadamı babası istemedi. Televizyoncu Yasemin Bozkurt, yakında piyasaya çıkaracağı kitabında yer alan ünlülerle ilgili açıklamalar yaparken; Hülya Avşar'ın ilk evliliğinde de ihanete uğramış olduğunu anlatınca kıyamet kopmuş, ünlü yıldız da ona zehir zemberek bir tele-mesaj çekerek öfkesini kusmuştu... Şimdi ise Bozkurt'un açıklamalarında 'Hülya Avşar'ın yıllar önce zengin bir işadamından aldığı evlilik teklifini geri çevirdiği' konusu kamuoyunun gündeminde yer alıyor... Ancak ünlü televizyoncu bu yeni iddiasında fena halde yanılıyor... Yasemin Bozkurt'un iddiasına göre, 'Bir zamanlar Hülya Avşar'a zengin bir işadamı evlenme teklif etti, ama Hülya bu cazip teklifi elinin tersiyle itti... Reddedilen zengin işadamı da üzüntüsünden ağladı...' Yasemin Bozkurt'un, bu iddiayı da tıpkı ilk kocasının ihaneti gibi Hülya Avşar'ın annesi ve ablasından edindiği bilgilere dayanarak öne sürdüğü aşikar... Oysa işin aslı bambaşka... Yasemin Bozkurt, söz konusu olayda Hülya Avşar'ın istemeyen değil, istenmeyen taraf olduğunu bilmiyor... Ve işte starbox magazin şimdi de 1985 yılının yaz aylarında yaşanmış bu olayın gerçek yüzünü ortaya koyuyor: O dönemde Yeşilçam'da hızlı bir yükselişe geçen Hülya Avşar'ın peşinde pek çok ünlü ve zengin erkek vardı... Ancak Hülya'nın gözü bu erkeklerden sadece birini görüyordu: Kayserili ünlü bir işadamının oğlunu... Çünkü onu nikah masasına oturtmayı becerdiği taktirde, yedi sülalesinin de geleceğini kurtarmış olacağını gayet iyi biliyordu... Çapkın veliaht da Hülya'ya fena halde abayı yakmış, onunla evlenmeyi kafasına koymuştu... Ancak ortada önemli bir engel vardı: Kendisi de eğlence piyasasını iyi bilen baba... Onun bu evliliğe onay vermesi hayli zor görünüyordu... Nitekim, vermedi de... Bir bayram günü Marmaris'e elini öpmeye gelen ve evlilik için kendisinden izin isteyen oğluyla gelin adayını başköşeye buyur etti... Onların meramını dinledikten sonra, özellikle Hülya'ya dönüp şöyle dedi: 'Bak kızım... Oğlumla evlenmenize karışmam... Onunla evlenebilirsin, ama soyadımızı taşıyamazsın...' İşadamı baba Hülya'ya özetle şunu diyordu: 'Seninle evlendiği taktirde oğlumu evlatlıktan reddederim...' Bu durumda, sözkonusu evliliğin de Hülya için hiç bir cazibesi kalmıyordu elbette... Gerçekleşmeyen bu evlilik olayının ardından ağlayan biri varsa, o da kendisine ve ailesine parlak bir gelecek sağlama hayalleri suya düşen Avşar Kızı'ydı... 'Hüsmen'le evlenebilirsin ama Patpat'la olmaz!' Geçen hafta Ajda'nın 'Baba engeli'ne takılan üç günlük evliliğinden söz etmiştik... O vesileyle aynı engele çarpıp suya düşen bir başka evlilik hülyasını daha hatırlayıverdik... Şimdi sırtını sağlam kayaya dayamış, hem şöhretin zirvesine kurulup hem de mutlu bir evlilik sürdüren bir başka hanım yıldızımız da, yıllar önce müstakbel kayınpederinin bir çift sözüyle nikah masasının eşiğinden dönmüştü... O dönemde şöhretten ziyade yağlı bir kapı arayan güzel kızımız, meşhur Patpat ailesinin büyük oğlu Hüsmen'le büyük aşk yaşıyordu... Zaman zaman başkaları da devreye giriyordu, ama tabii ki hatırı sayılır bir servetin varisi olan Hüsmen 'Esas Oğlan' vaziyetindeydi... Gözü, rüya gibi güzel artist kızımızdan başkasını görmeyen Hüsmen Patpat da, onu zevcesi yapmaya kararlıydı... Ama 'Ağa Baba'sı bu duruma karşıydı... Kendisi de zamanında artiz piyasasından dost tutmuştu ya, biliyordu bu alemin girdisini çıktısını... Aşkı başına vurmuş Hüsmen'cik son bir umutla babasını ikna edebileceğini düşündü... Galiba bir bayram g ünüydü... Sevgilisini yanına aldı, güney sahillerinde ailecek yat sefası yapan babasının huzuruna çıktı... El öpme faslından sonra, Hüsmen durumu babasına açtı... Patpat Ağa, iri gövdesini hiç kımıldatmadan rüya gözlü gelin adayına döndü: 'Beni eyi dinle gızım' dedi... 'Hüsmen'le tabii evlenirsin, emme evlendiğin Hüsmen'in soyadı Patpat olmaz!...' Ağa, kısaca 'Bu haltı yerse, oğlumu evlatlıktan atarım' diyordu... Hanım kızımız mesajı 'Eyi' anlamıştı... Patpat'lığı kalmayan Hüsmen'i kim ne yapsındı?.. Onuru kırıldığı için biraz gözyaşı döktü, ama geleceğe yönelik hayalleri onurundan daha önemliydi... İstanbul'a döndüklerinde, 'Bak Hüsmen' dedi... 'Sen nasıl olsa kendine sevgili bulursun, ama baba bulamazsın... Gel en iyisi biz bu sevdadan vazgeçelim!..' Aslında 'Sen yoluna, ben yoluma' diyecekti, ama Hande Yener o zamanlar henüz piyasaya çıkmamıştı ki!...