Yerel seçimlerin erkene alınması tartışmaları sürüyor. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, eleştiri oklarını 2 partiye yöneltti.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP ve BDP'nin yerel seçimlerin öne alınmasından rahatsız olduklarını ve seçimden çekindiklerini savundu.
Bozdağ, çeşitli açılış ve ziyaretleri gerçekleştirmek üzere bulunduğu Siirt'te, AK Parti il binasında partililere hitap etti.
Buradaki konuşmasında parti teşkilatlarının önemine değinen Bozdağ, CHP, MHP ve BDP'nin Türkiye'nin sadece bazı yerlerinde var olduklarının belirterek, ''CHP Türkiye'nin bazı yerlerindedir. Diğer yerlerinde de tabelası vardır. Ancak tabelasının altında çay ikram edecek bir Allah'ın kulunu parti adına bulamazsanız. Çay içmeye geleni de bulamazsınız. MHP'ye bakarsanız o da öyle. Bol bol hamaset nutukları çeken bir parti. Türkiye'nin büyük bir kısmında yok. BDP de öyle. Birkaç ilde olan bir parti'' dedi.
Bozdağ, Türkiye'nin her yerinde teşkilatı olan ve bütünleşmenin adresi olan partinin ise AK parti olduğunu vurgulayarak kadın ve gençlik kollarının arı gibi çalıştığını ifade etti.
AK Parti'nin son yapılan genel kuruluna iki cumhurbaşkanının katıldığına işaret eden Bozdağ, şunları söyledi:
''Bir kongre düşününün iki ülkenin cumhurbaşkanı gelip kongrede konuşma yapıyor. Mısır Cumhurbaşkanı sayın Mursi ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı sayın Atambayev konuşma yaptı. Ayrıca eski başbakanlar, cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar. Türkiye'de siz bugüne kadar herhangi bir partinin kongresine herhangi bir ülkenin cumhurbaşkanının geldiğini duydunuz mu, başbakanların geldiğini duydunuz mu, bakanların geldiğini duydunuz mu? Bu neyi gösteriyor? AK Parti'nin sadece Türkiye'nin sınırları içerisinde gönülleri fetheden bir parti olmadığını, Türkiye'nin sınırları dışında da pek çok siyasetçi için pek çok insan için takip edilmesi gerekli bir hareket olduğunu gösteriyor. Bir model olduğunu gösteriyor. O yüzden de herkes bu çatının altında bir yer buluyor. Bu AK partinin ortaya koyduğu anlayışı bölgemizde ve siyaset yapan herkeste, her zeminde bir model oluşturduğunu örnek alınacak bir harekete dönüştüğünü açıkça gösteriyor. Türkiye'nin sınırları dışında da büyük bir gücü, büyük bir nüfuzu olan bir partidir AK Parti. Artık kurumsallaşmış, onun da ötesinde markalaşmış bir partidir. Belki Türkiye'nin pek çok markaları var bugün. Ama Türkiye'nin en büyük markası en güçlü markası nedir diye sorarsanız. Bana göre en büyük markası AK Parti'dir, en güçlü markası Tayyip Erdoğan'dır.''
SEÇİMİN ÖNE ALINMASI
Yakın gelecekte seçimler yapılacağına da değinen Bozdağ, seçimlerin doğru zamanda yapılması gerektiğini kaydetti.
Kış aylarında yapılan seçimlerin çeşitli bakımlardan güçlükler yarattığını belirten ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun kazada hayatını kaybetmesini örnek veren Bozdağ, şöyle konuştu:
''Onun için de bunu doğru zamanda yapalım diyoruz. Kış şartları doğru zaman değil. Hem seçim takvimi hem propaganda hem adaylar açısından hem de seçmenin adayları ve projeleri değerlendirmesi ve propagandaya seçim çalışmalarına erişimi bakımından sağlıklı bir zaman değil. Doğru zamanda yapalım. Ne zamandır doğru zaman. Ekim ayı bunun için uygun zamandır.
Anlaştık MHP ile ama biliyorsunuz 367'yi bulamadık. Şimdi CHP bir yandan, ben seçime karşı değilim 3 Kasım olsun, diyor. Bir hafta sonra olsun diyor. BDP biz her yerde böyleyiz, her yerde şöyleyiz seçimden kaçmayız diyor. İki partinin milletvekilleri ya katılmadılar ya da hayır oyu verdiler. Bu da bir şeyi gösteriyor. Bugün hem CHP hem BDP yerel seçimlerin öne alınmasından rahatsızlar. Seçimden çekiniyorlar, sandığa gitmekten korkuyorlar endişe ediyorlar. Çünkü sandıktan kendi aleyhlerinde sonuçlar çıkacağını düşünüyorlar.''
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ TARİHİ BİR SEÇİM
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçiminin önemine işaret etti.
Tarihimizde ilk defa cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceğini, bundan önce bunun bir örneğinin olmadığını dile getiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bundan önce halk tarafından seçilmiş hiçbir cumhurbaşkanı yoktur. Osmanlı'da sultanlar, Selçuklu'da yine hakeza başka sıfatla insanlar var. Daha başkalarında daha başka sıfatla insanlar var. Ama hepsinde bir şey var aileden tebarüz etmiş bütün devlet başkanlıkları. Cumhuriyet döneminde meclis seçmiş. Vesayet organları şunu seçin demiş, meclis de noterlik yapmış. İşte bir Özal bir de sayın Gül'de o vesayet makamlarına hayır çekmiş, milletin dediğini yapmış. Ama hepsine baktığınızda meclis tarafından seçilmişler. Milletin seçtiği yok. Onun için 2014 Ağustosu'nda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi binlerce yıllık tarihimizde hiç görmediğimiz bir imkanı görmemize milletin hiç kullanmadığı bir yetkiyi kullanmasına yol açan tarihi bir seçimdir. Bu seçimde de AK Parti'nin gösterdiği bir adayın etrafında Siirtli kardeşlerimizi ve ülkemizin insanını buluşturmak bizim için en büyük şereflerden birisi olacaktır.''
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, daha sonra Aydınlar ilçesine bağlı Çatılı köyüne geçti.