BDP'nin "Öcalan başmüzakereci olsun" önerisine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'dan cevap geldi.
Abone olBozdağ, BDP'nin Öcalan yaklaşımının doğru olmadığını söylerken İmralı'daki ziyarekçi listesiyle ilgili de prosüdürün belli olduğunu ifade etti.
Habertürk TV’de katıldığı programda çözüm sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türkiye kamuoyunun sürece destek verdiğini söyledi. Sürecin üç ayda bitecek bir süreç olmadığını ve zaman zaman sıkıntıların olabileceğini anlatan Bozdağ, sürecin kendisinin ortaya koyacağı sonuçlarla karşı olanları da ikna edeceğini ileri sürdü.
"DEVLETİN GÖREVLİLERİ GÖRÜŞÜR"
Bozdağ, “Müzakereci olunsun görüşüne ne diyorsunuz Sayın Bakan, Öcalan müzakereci olsun?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Yani bu doğru bir yaklaşım değil, yani mümkün olanı talep etmek doğru olandır. Yani siz realiteden kopup olmayacak şeyleri ortaya korsanız o zaman bu doğru bir yaklaşım olmaz. Mümkün olanı, olabilir olanı şey yapmak lazım. Yani devletin görevlileri, MİT görevlileri görüşebilir ama onun dışında başka bir sıfat, başka bir role taşıma gayretlerini ben doğru görmem. Devlet ihtiyaç olduğu zaman her zaman görevlileri aracılığıyla görüşebilir, görevlileri ihtiyaç duyduğunda görüşebilir buna mani bir hal yok” şeklinde cevap verdi.
“Yani bu doğru bir yaklaşım değil, yani mümkün olanı talep etmek doğru olandır. Yani siz realiteden kopup olmayacak şeyleri ortaya korsanız o zaman bu doğru bir yaklaşım olmaz. Mümkün olanı, olabilir olanı şey yapmak lazım. Yani devletin görevlileri, MİT görevlileri görüşebilir ama onun dışında başka bir sıfat, başka bir role taşıma gayretlerini ben doğru görmem. Devlet ihtiyaç olduğu zaman her zaman görevlileri aracılığıyla görüşebilir, görevlileri ihtiyaç duyduğunda görüşebilir buna mani bir hal yok” şeklinde cevap verdi.
Bozdağ, İmralı’ya giden BDP’li isimlerin değişmesine yönelik soru üzerine ise, “Yani Türkiye bir hukuk devleti, sonuçta hukuk devleti içerisinde neyin ne zaman, nasıl olacak, bunlara kimler karar verecek bu onunla belli. Yani cezaevlerinde bir tutuklu veya hükümlüyle usulü nasıldır, bu görüşmeye kim izin verir, ne zaman verir, ne kadar verir, bunun kaydı var kuydu var, kuralı var. Bu keyfe keder olacak bir şey değil. Yani bu kanun bilmemezliktir, yol bilmemezliktir, usul bilmemezliktir. Doğru bir yaklaşım kesinlikle değildir. Usul bellidir. Herkes o usule uyacak, yani belli olan usullere herkes uyarsa, kurallara herkes uyarsa o zaman mesafeler, kurallar içerisinde daha doğru ama kuralları tanımayan bir yaklaşım olursa her zaman o yaklaşım karşısında var olan kuralı görür” diye konuştu.