Adalet Bakanı Bozdağ, Almanya'nın bu güne kadar terör eylemlerine karışmış olan kişilerle ilgili bir iade gerçekleştirmediğini belirtirken, "Hükümlü nakillerinde olumlu bir gelişme var, ama yargılama süreçlerinde bir iade yapmadı" dedi.
Abone olAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya'nın bu güne kadar terör eylemlerine karışmış olan kişilerle ilgili bir iade gerçekleştirmediğini belirtirken, "Hükümlü nakillerinde olumlu bir gelişme var, ama yargılama süreçlerinde bir iade yapmadı.
Kim Türkiye’nin aleyhine çalışırsa, kim Türk milletine ve Türk Devletine ihanet ederse, kim Türkiye’ye zarar verdiyse, onun himaye edildiğini görüyoruz. Bunun hukukla, yargı bağımsızlığı ile başka bir izahı mümkün gözükmüyor” dedi.
Yozgat’ta inceleme ve ziyaretlerde bulunan Bakan Bozdağ, soruları cevaplandırdı. Bozdağ, Almanya’nın, suçluların iadesi konusundaki soruya, Türkiye olarak bu güne kadar gerek Almanya’dan, gerekse diğer batılı ülkelerden pek çok suçlunun iadesini istediklerini belirterek, “Tabi iadeleri de aramızdaki iade anlaşmaları çerçevesinde talep ettik. Bir hukuk var, o hukuka uygun bir şekilde talep ettik. Ancak Almanya özelinde baktığımızda, bu güne kadar terör eylemlerine karışmış olan kişilerle ilgili bir iade gerçekleştirmedi. Hükümlü nakillerinde olumlu bir gelişme var, ama yargılama süreçlerinde bir iade yapmadı. Aksine; Almanya’nın Adalet Bakanı ve diğer bazı yetkilileri Türkiye aleyhine faaliyette bulunan teröristlerin iade edilmeyeceğine dair açıklamalar yapıyorlar. Türkiye’de hapis cezası almış, yargılaması süren bazı kişileri, Almanya’nın Cumhurbaşkanı sarayda ağırladı ve Almanya adalet bakanı da davet edip, ona bir konuşma yaptırdı. Bütün bunlar gösteriyor ki Almanya, Türkiye’nin iade taleplerine olumlu bakmamaktadır" dedi.
ALMANYA KANITLARIMIZA BAKMADI
PKK terör örgütünün de Almanya’da aleni olarak faaliyette bulunduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, "Pek çok sivil toplum görünümü adı altında terör örgütünün kurdurduğu yapılar üzerinden Almanya’dan hem finansman temini, hem terörist temin, hem de terör örgütünün çok etkin bir şekilde propagandası yapılmaktadır. Almanya’ya bu konu defalarca geçmişte iletildi, ancak olumlu bir gelişme olmadı. Şu anda da pek çok Fetullahçı Terör Örgütü üyesi teröristlerin Almanya’da bulunduğunu biliyoruz. Zekeriya Öz orada, Celal Kara orada, başka isimler orada ve son günlerde bazı darbeci, FETÖ’cü askerlerin de oradan talepte bulundukları hepimiz tarafından malum. Ama bütün bunlara rağmen Almanya’da olumlu bir gelişme yok. Herkes kanıt söylüyor. bizim gönderdiğimiz kanıtların hiç birine bakmadılar. Dosyalar var, içerisine de bakmıyorlar. Kamuoyuna şunu söylüyorlar; ‘Türkler bize kanıt vermiyor, delil vermiyor, bilgi vermiyor veya dosya vermiyor da, biz o yüzden iade etmiyoruz’ diyerek bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Bu da gerçek bir algı değildir. PKK’lılarla ve diğerleri ile ilgili Türkiye’nin ilettiği dosyalar var. O dosyaların hiç birisinde bu güne kadar alınmış olumlu bir netice yok. Kim Türkiye’nin aleyhine çalışırsa, kim Türk milletine ve Türk Devletine ihanet ederse, kim Türkiye’ye zarar verdiyse, onun himaye edildiğini görüyoruz. Bunun hukukla, yargı bağımsızlığı ile başka bir izahı mümkün gözükmüyor. Can Dündar’ı orada Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırladılar. Adalet Bakanı davet edip konuşturdu. Ben buradan sizin aracılığınız ile sormak isterim ‘Can Dündar insanlığın lehine, hayrına, yararına, ortak iyiliğine hangi iyi işi yaptı da Sayın Cumhurbaşkanı Almanya’da ağırladı ve orada Adalet Bakanı himaye ediyor veya Türkiye’nin hayrına, yararına hangi iyi işi yaptı?’ Bir şey gösterilmesi lazım. Ama aksine Türk mahkemelerinde yargılandı, bir cezaya çarptırıldı, buna rağmen orada himaye görüyor. Şimdi bu gerçeklikler karşısında biz somut verilere bakacağız. Bundan sonra Almanya, başka ülkeler Türkiye’ye karşı suçluların iadesi konusunda aramızdaki uluslar arası sözleşmelere uygun hareket ettikleri sürece, biz de aynı muameleyi yapacağız. Ama Türkiye’ye karşı suçluların iadesi konusunda gereken hassasiyet gösterilmediği takdirde, Türkiye de aynı şekilde mukabele etmeye devam edecektir. Mütekabiliyet ilkesi, suçluların iadesinde de aynen uygulanacaktır" dedi.
REFERANDUM TARİHİNİ CUMHURBAŞKANI BELİRLEYECEK
Referandum tarihinin sorulması üzerine de Bakan Bozdağ, “Cumhurbaşkanımızın, Anayasa değişiklik teklifini referanduma götürme kararı veren onayının Resmi Gazete'de yayınlanmasını takip eden 60’ncı günden sonraki ilk pazar günü yapılacaktır. Dün itibariyle Anayasa değişiklik teklifi Cumhurbaşkanlığı makamına sunuldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın incelemesi söz konusu. Burada 15 günlük bir süre var. Bu süreyi doldurur mu, doldurmaz mı, ne kadar süre sonra bu konuda karar verir, onu bilme imkanımız yok. Ancak önümüzdeki takvim 3 aşağı 5 yukarı gözüken bir takvimdir. Önümüzdeki 9-16 nisan tarihleri daha yakın tarihler olarak görülmektedir. Ancak bunun nihayi şekli Cumhurbaşkanımızın onayına göre şekillenecektir” dedi.
CHP’NİN YAPMASI GEREKEN ANAYASA MAHKEMESİNE GİTMEMEKTİR
Referandum konusunda CHP’nin tavrını değerlendiren Bozdağ, “Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa mahkemesine gideceğini açıkladı. Hem genel başkanları, hem de parti adına konuşanlar açıkladı. Bu her zamanki yanlışlarını tekrar edeceğini tekrar etmektir. Bu güne kadar halka giden her meseleyi CHP, 'halka gitmesin' diye engellemeye çalışmıştır. Şu anda CHP’nin yapması gereken şey, Anayasa Mahkemesi'ne gitmemektir. Doğru olan budur. Çünkü ortada henüz yapılmış anayasa değişikliği yoktur. Anayasa değişikliğini yapma kararı almış ve bu kararın doğruluğunu 'bir de millete soralım' diyen bir parlamento kararı vardır. Anayasa değişikliği halk oylaması sonucu milletin kabulü üzerine olacaktır. Şimdi millete giden bir değişikliği Anayasa Mahkemesi'ne götürmenin bir anlamı var mı?. CHP maalesef götürüyor. Biz diyoruz ki; milletten korkmayın, milletten kaçmayın. Anayasa değişikliğinin millete gitmesini engellemek için uğraşmayın. Milletten kaçmanın, milletten korkmanın demokraside izah edilebilir bir yönü yoktur"diye konuştu.