Boyun kitleleri ve boyunun her iki tarafında ani olarak beliren şişlikler endişeye neden oluyor.
Abone olBoyun kitleleri ve boyunun her iki tarafında ani olarak beliren şişlikler hastaları endişeli bir şekilde doktora götüren nedenlerin başında geliyor…
Alman Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tamer Haliloğlu, hastaların “acaba kanser mi oldum” telaşına kapılmasına yol açan boyun kitleleri ve sebepleri hakkında şu bilgileri verdi:
Kitlelerin var oluş süresi önemli!
"Boyun kitlelerine yaklaşım çok çeşitli hastalıklar nedeniyle oluşabildiği için tanı ve tedavi karmaşık gibi görülebilir. Ancak kitlenin zamanlamasına dikkat ederek, yerleştiği yerin anatomisini iyi inceleyerek, olası tanıları bir arada düşünüp, yaklaşarak teşhis zaman kaybetmeden ve kolaylıkla konulabilir. Yapılan yanlışların başında en sık karşımıza çıkan durum ise hastanın telaşına hakim olamayan bir hekimin aceleci davranmasıdır. Bu eksik tedavi, tamamlanmamış kafa karıştıran tetkikler yumağı, yanlış tanıların peşine takılmış bir hasta olarak karşımıza çıkar. Bazen teşhis konamaması da bir teşhistir aslında. Olmayan bir hastalığı aramakta ısrar etmek, başka hastalıklı durumların ortaya çıkmasına yol açabilir. Sakin, anatomiye uygun, sistematik hareket edildiğinde sorunun çözümü kolay ve çabuk olacaktır.
3’ler kuralına uymak tanıya götürüyor
Boyun kitlelerinin var oluş süreleri tanıda önemli bir faktör olduğu için bu konuda her zaman geçerli olan 3`ler kuralı vardır. Eğer kitle 3 günlükse enfeksiyona bağlı, 3 aylıksa tümöral bir sebebe bağlı, eğer 3 yıllıksa doğumsal bir nedene bağlı olarak ortaya çıktığına işarettir. İşte 3 günlük, üç aylık ve üç yılık geçmişe sahip olan boyun kitlelerinin anlamları:
Üç günlük boyun kitleleri:
Klinikte en sık rastlanılan boyun kitleleri 3 günlük, yani basit bir enfeksiyona bağlı boyun kitleleridir ve lenf bezelerinin şişmesi olarak açıklanmaktadır. Öncelikle bu enfeksiyonun kaynağı tespit edilerek işe başlanmalıdır. Anatomik olarak boynumuzun her iki yanında yüze yakın lenf bezi bulunur. Bunlar şaçlı deriden başlayarak kafa içi yüz sinüsler yumuşak damak bademcikler dil dudak boğaz bölgesini lenf dolaşımının yolları üzerinde bulunurlar. Yani bu bölgelerde oluşacak her enfeksiyona boyunda bulunan bu lenf bezleri ilk reaksiyonu göstererek iltahaba karşı koyarlar. Kitle oluşturacak kadar oluşan şişmeler böylelikle meydana gelirler.
Enfeksiyona bağlı boyun kitlesine yaklaşımımız öncelikle enfeksiyonun kaynağını bulmaktır. Buna yönelik antibiyotik vererek yaklaşık bir hafta tedavi etmek gerekir. Tedavinin sonunda kitle küçülecek ve zamanla ortadan kalkacaktır. Eğer tedaviye rağmen küçülme olmazsa ileri tetkiklere başlamak gerekir. Enfeksiyona bağlı şişmelerde genelikle antibiotikle yüzde yüz iyileşme sağlanır. Şişliğe yani kitleye neden olan enfeksiyonlar şunlar:
Enfeksiyona bağlı boyun kitlesine yaklaşımımız öncelikle enfeksiyonun kaynağını bulmaktır. Buna yönelik antibiyotik vererek yaklaşık bir hafta tedavi etmek gerekir. Tedavinin sonunda kitle küçülecek ve zamanla ortadan kalkacaktır. Eğer tedaviye rağmen küçülme olmazsa ileri tetkiklere başlamak gerekir. Enfeksiyona bağlı şişmelerde genelikle antibiotikle yüzde yüz iyileşme sağlanır. Şişliğe yani kitleye neden olan enfeksiyonlar şunlar:
-Üst solunum yolları Enfeksiyonu
-Öpücük Hastalığı
-Kabakulak
-Kızamıkçık
-Bademcik iltihabı
3 aylık boyun kitleleri:
Hastaların ve hekimlerin en çok kafasını karıştıran ve çözümün zorlaştığı yanlış yollara sapıldığı bir durumdur. Aslında gerçek tanıya basit, kısa, çoğu zaman çok ileri tetkiklere gerek olamayacak bir şekilde varmak mümkündür. Öncelikle boyun kitlesi yaklaşık birkaç aylık bir periyotta varsa ve daha önce enfeksiyon tedavisi ve araştırması da yapıldıysa hemen lenf bezinin drenaj aldığı yani lenf dolaşımına yakın anatomik bölgelere bakmak gerekir. Bu muayene basit bir KBB muayenesi sırasında baş-boyun endoskopisi ile yapılır.
En çok atlanan ve gözden kaçan yer geniz bölgesidir. Genizde oluşan hastalıklar hemen boyunda lenf bezi ile kendini gösterir. Sonra sırası ile burun içine bademciklere gırtlağa ses tellerine bakmak gerekir. Bununla birlikte lenf bezlerinin kendi içlerinde oluşan bir hastalığı olan Lenfoma gibi tümörleri araştırmak için kan tahlilleri de yapmak gerekir. Eğer lenf bezinin büyümesini açıklayacak geniz ve bademcik gibi bölgelerde bir şey bulunamazsa lenfoma gibi bir hastalığın araştırması yapılabilir. Lenfomayı oluşturan lenf bezi kitlelerin iki ayrı çeşidi vardır. Bunlar; Lenfoma ve Non-Hogdkin lenfoma olarak ikiye ayrılır.
En çok atlanan ve gözden kaçan yer geniz bölgesidir. Genizde oluşan hastalıklar hemen boyunda lenf bezi ile kendini gösterir. Sonra sırası ile burun içine bademciklere gırtlağa ses tellerine bakmak gerekir. Bununla birlikte lenf bezlerinin kendi içlerinde oluşan bir hastalığı olan Lenfoma gibi tümörleri araştırmak için kan tahlilleri de yapmak gerekir. Eğer lenf bezinin büyümesini açıklayacak geniz ve bademcik gibi bölgelerde bir şey bulunamazsa lenfoma gibi bir hastalığın araştırması yapılabilir. Lenfomayı oluşturan lenf bezi kitlelerin iki ayrı çeşidi vardır. Bunlar; Lenfoma ve Non-Hogdkin lenfoma olarak ikiye ayrılır.
3 yıllık boyut kitleleri
Uzun zamandır var olan kitleler genellikle doğumsal bir takım artık dokular sebebiyle geliştiği gibi basit yağ bezleri de olabilir. Bunların hepsi kötü huylu olmayan tümörlerdir ve oluştukları yerlere göre ameliyatla çıkarılmalarıyla tamamen tedavi edilirler. Özellikle çocuklardaki boyun kitleleri, doğumsal doku artığı olarak tespit edilmektedir. Bu artıklar dokularımız içinde kalabilir ve küçük zararsız bir kitle olarak ömür boyu vücudumuzda bulunabilirler.
Yerleştikleri organa göre bazı şikayetlere neden olabilen bu kitleler boyun gibi yerlerde görünür halde olup, estetik olarak hoş bir görüntü vermezler. Ancak yapılan bazı çalışmalar ileri yaşlarda bu dokuların tümör gibi bazı kötü huylu hastalıklara dönüşebildiğini ortaya koymuştur. Bu yüzden doğumsal kitle artıklarının ameliyatla tamamen çıkarılmaları gerekir."
bizimsaglik.com
Yerleştikleri organa göre bazı şikayetlere neden olabilen bu kitleler boyun gibi yerlerde görünür halde olup, estetik olarak hoş bir görüntü vermezler. Ancak yapılan bazı çalışmalar ileri yaşlarda bu dokuların tümör gibi bazı kötü huylu hastalıklara dönüşebildiğini ortaya koymuştur. Bu yüzden doğumsal kitle artıklarının ameliyatla tamamen çıkarılmaları gerekir."
bizimsaglik.com