BIST 9.771
DOLAR 35,19
EURO 36,57
ALTIN 2.945,93
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Böyle yazarlar da varmış!

Bugün ise Nuran Yıldız, kişisel web sitesinde Aşk Yüzyılı Bitti kitabını basan Doğan Kitap'tan gelen bir teklifi neden reddettiğini anlattı ve "demek böyle yazarlar da varmış" dedirtti.

Abone ol

Ertuğrul Özkök'ün "Oysa tam bugünlerde Nuran Yıldız’ın, “Aşk Yüzyılı Bitti” adlı kitabını tartışıyoruz... Anlaşılan bu kitabı epey tartışacağız." diyerek andığı kitaptan dün sözetmiştik.

Akademisyen, iletişim bilimci, siyasal iletişim uzmanı Nuran Yıldız'ın yeni kitabı pek çok tartışmayı gündemine getiriyor. Yıldız'ın "okurlarımla beraber yazdım" dediği kitap sadece "aşk"ta değil, çalışma hayatından siyasete kadar gündelik yaşama dair pek çok analizi, yorumu ve okurken farkedip "doğru ya..." diyeceğimiz ayrıntıyı da içeriyor.

DEMEK BÖYLE YAZARLAR DA VARMIŞ

Bugün ise Nuran Yıldız, kişisel web sitesinde Aşk Yüzyılı Bitti kitabını basan Doğan Kitap'tan gelen bir teklifi neden reddettiğini anlattı ve "demek böyle yazarlar da varmış" dedirtti.

İşte kendi kaleminden o teklif ve reddetme nedenleri:

İMZA GÜNÜNÜZE GELİRİZ ARTIK

"Dün, Doğan Kitap’tan dünya zarifi Tuba aradı. Fuar için imza günü programı yaptığını söyledi.

Okurlarım da, kimi sitemle, kimi heyecanla “İmza gününüzde geliriz artık” gibi dokunduruyorlar.

Sevgili Tuba’ya imza günü istemediğimi söyledim. Duymuş ama bir de kendisi konuşmak istemi.

Ona neden imza günü istemediğimi anlattım;

OKURA BU EZİYETİ YAPAMAM

“Ben okurları dakikalarca sırada bekletmek fikrinden hoşlanmıyorum” dedim, “sırada bekleyecek kadar kitabımı seven ve ilgi gösteren okura bu eziyeti yapamam.”

“Yazmak benim işim ama okur, okumak zorunda değil. Hem yazdıklarını okumuş, hem de imza için bekleyecek, bunu yapmaktan utanırım” dedim.

“Egom okuru sıraya dizecek kadar şişmesin, bu egoya bu izni vermem” dedim.

“Kendimi bir akademisyen yazar olarak bilmeyi, imza dağıtan şöhret gibi görmeye bin kere tercih ederim” dedim.

SERDE HOCALIK VAR...

Bunun üzerine Tuba, söyleşilere katılıp katılmayacağımı sordu, seve seve katılacağımı, serde hocalık olduğundan bulduğum her kürsüden zevkle konuşabileceğimi söyledim, anlaştık.