BIST 9.449
DOLAR 34,42
EURO 36,41
ALTIN 2.841,71
HABER /  GÜNCEL

Böyle ölüm görülmedi

Adana'da 44 yaşındaki bir kişi 20 santimetre derinliğindeki su birikintisinde boğuldu

Abone ol

Adana'da parkta dengesini kaybedip düşen felçli 44 yaşındaki bir kişi, 20 santimetre derinliğindeki su birikintisinde boğularak yaşamını yitirdi.

Çukurova ilçesi Belediyeevleri Mahallesi'nde oturan tek tarafı felçli Abdi Erol, öğleden sonra hava almak için evinin karşısında bulunan parka geldi. Bir süre parkta oturan Erol, daha sonra dolaşmak istedi.

Yağmur nedeniyle parkta oluşan su birikintileri nedeniyle kenardan gitmek isteyen Erol, ayağı kayınca dengesini kaybederek yere düştü.

Kafasını suyun içerisinden çıkaramayan Erol, kendini fark eden kimse olmayınca boğularak hayatını kaybetti.

Abdi Erol'un cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.

 FOTOĞRAFI YIRTIP NÖBETTE İNTİHAR ETTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKAYIN
[PAGE]
Muğla'nın Yatağan İlçesi’nde vatani görevini yapan 21 yaşındaki Jandarma Er Faruk Budak, nöbet tuttuğu kulübede kız arkadaşıyla çekilmiş fotoğraflarını yırtıp, başına ateş etti. Hastaneye kaldırılan Budak hayatını kaybetti.

Olay, Yatağan İlçesi’ne bağlı Eskihisar Köyü Jandarma Karakolu’nda bugün saat 03.30 sıralarında meydana geldi. Karakol nizamiyesindeki kulübede nöbet tutan Jandarma Er Faruk Budak girdiği bunalım sonucu, elindeki MP-5 makineli tabancayla ateş etti. Sesi duyan diğer askerler arkadaşlarını nöbet kulübesinde kanlar içinde görünce durumu komutanlarına bildirdi. Ağır yaralanan Budak, çağrılan ambulansla önce Yatağan Devlet Hastanesi’ne, ardından da Muğla Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Budak, yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

FOTOĞRAFLARI YIRTMIŞ

Nöbet kulübesinden yapılan incelemede, jandarma er Faruk Budak’ın, intiharından önce kız arkadaşıyla çektirdiği fotoğrafları yırtıp attığı belirlendi. Dün çarşı iznine çıktığı öğrenilen Budak’ın, ağustos ayında terhis olacağı bildirildi. Siirtli olan ancak İstanbul’da yaşayan Budak’ın ailesine, oğullarının yaşamına son verdiği bildirilirken, jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.

 

 

KARISI SEVİŞMEK İSTEYİNCE ANLADI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Adana'da, her zamankinden erken saatte eve gelince, kapıyı açan eşinin hemen kendisiyle sevişmek istemesinden şüphelendi  ve evde arama yapmaya başladı. Sıra kilere gelince de yarı çıplak bulduğu 22 yaşındaki Murat G. ile eşi 26 yaşındaki S.K.'yı bıçakla yaraladı. 28 yaşındaki Sedat K. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

29 Ekim 2011'de Merkez Çukurova İlçesi Huzurevleri Mahallesi 77393 sokaktaki bir apartmanın 7'nci katındaki dairede meydana gelen olayda, akşam evine her zamankinden erken gelen Sedat K., anahtarıyla kapıyı açamayınca zile bastı. Kapıyı geç açan eşi S.K., eve girer girmez eşine "Hadi gel sevişelim" teklifinde bulundu. Çift oturma odasında birlikte oldu. Hemen ardından da S.K., "Canım tatlı ve börek çekti. Hadi al gel" deyince, Sedat K. karısının kendisini aldattığından şüphelenip evi aradı. Eşinin işyerinde çalışan Murat G.'yi kilerde yarı çıplak halde bulan Sedat K., mutfaktan aldığı bıçakla eşi S.K.'yı ve Murat G.'yi yaraladı.

MUTSUZ OLDUĞUM İÇİN ARKADAŞ EDİNDİM

Olaydan sonra hastanede ayakta tedavi gören S.K., polise verdiği ifadede, "Murat G. ile 2- 3 aydır görüşüyorduk. Bugüne kadar cinsel anlamda bir şey olmadı. Ben 4 yıldır evliyim ve mutsuz olduğum için kendime arkadaş edindim" dedi.

Kendisini yaralayan kocasından şikayetçi olmayan S.K. şunları anlattı:

"Evde erkek arkadaşım ile oturup konuşuyorduk. Geleli bir saat olmuştu. Kocam geldi. Kapıyı kilitlediğimi sanıyordum. Kapının kurcalandığını anlayınca arkadaşım boş odaya saklandı. Sonra ben kapıyı açtım. Hiçbir şey yokmuş gibi davrandım. Eşim şüphelendiğinden evdeki odaları aradı. Arkadaşımı görünce mutfağa koştu. Aldığı ekmek bıçağıyla bana 3- 4 defa salladı. Sağ ve sol baldır ve sol başparmağımdan yaralandım. Kucağımdaki 11 aylık çocuğumu yere bıraktım. Bu esnada arkadaşım kaçmak istedi. Kapı önünde yakaladı. Arkasından bıçağı 4- 5 kez salladı. Arkadaşım bıçaklanınca kaçtı. Ben eşimi tutuyordum. Bana eliyle de vurdu."

'YANLIŞ ANLADI'

S.K. ile aynı işyerinde çalıştıklarını ve ailece görüştüklerini söyleyen Murat G. ise ifadesinde şunları söyledi:

"Nişanlımla da sürekli misafirliğe geliyorduk. Olay günü tek başıma gittim. Gidiş amacım işle ilgili bir problemi görüşmekti. Ben henüz 11 aylık olan kızlarını kucağıma alarak biraz sevdim. Severken üzerime kustu. Ben yaş bir bezle tişörtümü temizledim. Ancak tişörtüm çok ıslandı. Bu esnada arkadaşımın kocası gelince 'Ne bu vaziyet?' diye sordu. Arkadaşım 'Bu durumu yanlış anlamayacaksın umarım' dedi. Ancak kocası mutfaktan aldığı bıçakla ikimizi de bıçakladı. Biz kesinlikle yanlış bir şey yapmadık. Bu olayla ilgili kimseden şikayetçi değilim."

KOCA ŞİKAYETÇİ OLDU

Hem eşinden, hem de Murat G.'den şikayetçi olan Sedat K. ise ifadesinde şöyle konuştu:

"Olay günü işyerimden eşimi telefonla arayarak bir saate kadar geleceğimi söyledim. Markete de uğradıktan sonra evime gittim. Anahtarım olmasına rağmen kapıyı açamadım. Bunun üzerine zile bastım, seslendim açılmadı. Eşimi telefonla arayıp, kapıyı açmasını söyledim. Açınca da, neden geç açtığını sordum. Çocuğun ağladığını, çocukla ilgilendiği için kapı zilini duymadığını söyledi. Güler yüzle, hiç görmediğim bir ilgi ile karşıladı beni. 'Yatak odasına geçelim. Birlikte olalım' dedi. Sonra çocuğun yanında olmayacağını söyleyerek oturma odasına geçtik. Birlikte olduk. Sonra bana dışarı gitmemi, canının tatlı ve börek çektiğini söyledi. Ben de geç olduğunu söyleyerek gitmedim. Sonra çocuğa muz almamı istedi. Şüphelendiğim için dışarıya çıkmadım. Evin odalarını aradım. Kiler odasına baktığımda Murat'ı üstü çıplak vaziyette buldum. Beni aldatan eşimden ve onunla birlikte olan Murat'tan şikayetçiyim."

İKİSİNE DE 3'ER YIL İSTENDİ

Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı. Adana 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ne düşen iddianamede, Sedat K. hakkında eşi ve eşiyle birlikte olduğunu iddia ettiği adamı 'basit şekilde yaralamaktan' toplam 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
Murat G. hakkında ise, aynı mahkemede 'nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

OĞLU İÇİN KENDİNİ FEDA ETTİ

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]

 Avustralya'nın Melbourne kentinde Türk anne, denizdeki oğlu ve arkadaşlarını kurtarmak isterken boğularak hayatını kaybetti.

Melborne'un dünyaca ünlü sahillerden Great Ocean Road, Anglesea ve Aireys bölgeleri arasında meydana gelen olayda, Melbuourne'da faliyet gösteren Işık Koleji öğretmenlerinden Demet Latifoğlu, denizde oluşan girdapta boğuldu.

Pazar günü ailesi ile deniz kenarına giden Demet Latifoğlu, denizde yüzenleri izlerken aniden oluşan dev dalga ve girdap nedeniyle denizde olan oğlu ve arkadaşlarını kurtarmak için denize girdi. Oğlu ve arkadaşları çevredeki sörfçülerin yardımıyla kurtarıldı ancak Demet öğretmen bütün çabalara rağmen kurtarılamayarak kaldırıldığı hastanede hayata veda etti.

CAN KURTARAN YOKTU

Olayın meydan geldiği sahilde cankurtaranlar olmaması nedeniyle Demet öğretmeni kurtarmak için çevredekiler ile bölgede sörf yapanlar müdahale etti. Dalgalar içinde kaybolan Demet öğretmene 20 dakika sonra ulaşılabildi. Bölgeye en yakın tam teşekküllü sağlık kurulu olan Geelong Hastanesi'ne helikopterle götürülen Demet öğretmen, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Boğulma tehlikesi geçiren 4'ü çocuk 6 kişinin durumlarının ise iyi oyduğu bildirildi.

Olayın meydana geldiği sahilin yüzmek için uygun olmadığını belirten Viktorya polis yetkilileri, sahilde "denize girmek tehlikeli ve yasaktır" tabelasının bulunduğu yerde denize girilmemesi uyarısını bir kez daha yineledi.

KIZINI YATAĞA BAĞLAYAN ADAM BÖYLE FERYAT ETTİ

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]

Karabük'te zihinsel engelli kızı 29 yaşındaki Fatma İncebacak'ı, çevresine zarar verip kafasını duvarlara vurması nedeniyle yatağa bağlamak zorunda kalan 68 yaşındaki Süleyman İncebacak, kızınının tedavisi için yardım beklediğini söyledi.

Eşinin terk etmesi nedeniyle 12 yıldır kızına tek başına baktığını söyleyen Süleyman İncebacak, "İşkence sayılır belki ama başka çare var mı? Kızım için devletimizden yardım istiyorum" dedi.

Soğuksu Mahallesi Kaftan Sokak'ta doğuştan zihinsel engelli ve böbrek hastası kızı Fatma İncebacak ile birlikte yaşayan Süleyman İncebacak, 12 yıl önce kızına kötü davrandığı gerekçesiyle eşi tarafından terk edildi. Emekli maaşıyla geçinmeye çalışan Süleyman İncebacak'a oğlu ile gelini de desteği kesince, kızıyla baş başa kaldı. Süleyman İncebacak, evde eşyaları kırıp döken, çevresine saldıran ve kafasını duvarlara vuran kızını durdurmakta güçlük çekince yatağa bağlamak zorunda kaldı. Kimseden destek göremediğini, tek başına kaldığını gözyaşları içerisinde anlatan Süleyman İncebacak şunları söyledi:

"Anneleri 12 yıl önce kaçıp gitti ve boşandık. Kızımın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden raporu var. Kızımın her türlü bakımını yapıyorum. Kızım çevreye ve en çok kendine zarar veriyor. Kafasını duvarlara vuruyor. Eşyaları kırıp döküyor, elini boğazına sokuyor. Zaptedemiyorum, o yüzden de yatağa bağlıyorum. İşkence sayılır belki ama başka çare var mı? Yoksa ben bunu niye bağlayayım."

'BEYİN KANAMASINDAN ÖLSE BENİ SUÇLARLAR'

Karabük Cumhuriyet Savcılığı'na kızının kendisine zarar verdiğini belirten dilekçe verdiğini anlatan Süleyman İncebacak şöyle devam etti:

"Kızımı nereye götürsem ben suçlu çıkıyorum, 'Bağlamayacaksın' diyorlar. Kızım kafasını duvara vurup beyin kanamasından ölse, savcı bana 'Sen kafasını duvara vurdun demeyecek mi?' Zaten annesi şikayetçi. Hastaneye götürdüğümde psikiyatri doktorunun odasında her şeyi devirdi, duvarlara kafasını vurdu."

'EVİMİ DE SATACAĞIM'

Kendisinin de tansiyon hastası olduğunu, kızı yüzünden geceleri uyuyamadığını belirten baba İncebacak şöyle dedi:

"Şimdi tedavi için Ankara'ya gitmemiz lazım, otobüse de almıyorlar. Gidecek param yok. Bir tek evim var, onu da satacağım. Kendim için hiçbir yerden, kimseden bir şey istemiyorum. Aç olarak ölürüm ben ama bu çocuğu ne yapacağız. Benim için o önemli. Benim yapacağım bir şey kalmadı. Ne yapayım ben. Ben kızım için her şeyimi, kendimi feda ettim."

BİR ANLIK DALGINLIK ÖLÜM GETİRDİ

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]

İzmir'de oturduğu evinde spor yaptığı sırada kaldırdığı dumble'ın kafasına düşmesi sonucu iki hafta sonra beyin kanamsı geçiren 35 yaşındaki Erhan Yüken yaşamını yitirdi.

10 yıldır düzenli olarak kendi imkanlarıyla evinde spor yaptığı söylenen Erhan Yüken'in cesedine evine gelen arkadaşı tesadüfen buldu.

Selçuk'ta 2 yıldır yaşadığı evinde spor yaparken kaldırdığı 10 kg'lık dumble'ı kafasına kazayla düşüren Erhan Yüken olaydan iki hafta sonra beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdi. Uzun yıllardır spor yapan ve fırsat bulamadığı için spor salonuna gitmek yerine evde kendi spor aletleriyle çalışan Erhan Yüken bir anlık dalgınlık sonucu havaya kaldırdığı dumble'ı elinden düşürdü. Tam kafasına isabet eden dumble Erhan Yüken'in kafatasında çatlama meydana getirdi. kafasındaki meydana gelen çatlakla iki hafta işe gidip gelen ve sürekli başağrısından şikayetçi olan Yüken daha sonra evinde beyin kanaması geçirdi. Erhan Yüken'e tesadüfen evine gelen iş arkadaşı hareketsiz yerde yatarken buldu. Yaralı olarak Selçuk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Erah Yüken yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Arkadaşları dumbleı başına düşüren Yüken'in iki hafta başağrısından şikayetçi olduğunu ve sürekli ağrı kesici aldığını söylediler.