Balıkesir’de yaşayan emekli öğretmen Sezai Kaya, her biri ayrı yetenek isteyen 7 ayrı iş ile ilgileniyor. Nota bilmeden 12 enstrümanı ustaca...
Abone olBalıkesir’de yaşayan emekli öğretmen Sezai Kaya, her biri ayrı yetenek isteyen 7 ayrı iş ile ilgileniyor. Nota bilmeden 12 enstrümanı ustaca çalan Sezai Kaya yağlı boya ve çivi sanatındaki başarısı ile adından söz ettirirken, yazdığı kitaplarla da okurlarına ulaşıyor.
Balıkesir’de yaşayan Sezai Kaya, yetenekleri ile herkesi kendine hayran bırakıyor. 60 yaşındaki emekli öğretmen Sezai Kaya’nın adeta on parmağında on marifet var. 1977 yılında ağabeylerinin matbaa dükkanında mesleği öğrenen Sezai Kaya, daha sonra edebiyat öğretmeni oldu. Emekli olduktan sonra matbaacılığa hobi olarak devam eden Kaya, kendini değişik sanat dallarına adadı. Türk sanat ve halk müziği söyleyip yaklaşık 12 enstrümantal aleti çalan Sezai Kaya, liseye gittiği yıllarda da yağlı boyaya meraklı olduğunu dile getirdi. Kaya, "Ben Balıkesir Lisesi’nde okudum. Bu zamana kadar yağlı boyaya merakım vardı ve ben de yağlı boya yapıyordum. Lise 1’de müzik ya da resim seçme zorunluluğu vardı. Ağabeyim yağlı boyanın pahalı olduğunu söyleyince ben de müziği seçtim" dedi.
Yağlı boyanın maddi yükünden dolayı müziğe başlayan Kaya, melodika çalgısıyla başladığı müzik hayatına gitar, saz, ud, bağlama ve keman gibi bir çok enstrümani çalarak devam ettiğini söyledi. Müziğe karşı olan merakını da ilerleterek beste yapmaya da başladığını söyleyen Kaya, "Balıkesir Konservatuvarı’na giderek benim de eğitim enstitüsünden öğretmenim olan Toktay Üstündağ ile yaptığım eserleri notalara işledim, hepsinin noter onayını yaptırdım fakat Balıkesir koşullarında yaptığım eserleri gerçek anlamda notaya dökebilmek gerçekten çok zor" dedi.
28 yıl boyunca çeşitli müzik dallarıyla ilgilenen Sezai Kaya, 3 yıl önce de tekrar eline fırça alarak yağlı boya çalışmaları yapmaya başladığını söyledi. Resim yapmanın apayrı bir sanat olduğunu söyleyen Kaya, "Fırçayı aldığın zaman hissettiğin o duyguyu renklerle dans edercesine tabloya işleyebilmek gerçekten çok büyük bir sanat" dedi.
Yaptığı eserleri iş yerinin duvarlarına asan ve dostlarına hediye eden Kaya, Antalya’da askerlik yaptığı yıllarda İş Bankası’nın düzenlediği sergiyi ziyaret ettiğini ve burada da çivi sanatı ile tanıştığını söyledi. Askerliği bittiği gibi Balıkesir’de çivi sanatına da başlayan Kaya, "Saraydan Kız Kaçırma, Nazım Hikmet’in sözleri ve portesi ile Atatürk portresi"ni çivilerle tahtaya işledi.
Yaptığı her iş dalını kendi kendine öğrendiğini ve özellikle enstrümanları nota bilmeden çalmaya başladığını söyleyen emekli öğretmen Sezai Kaya, "Melodika, saz, gitar, ud, cümbüş, flüt, keman, yaylı tambur gibi birçok enstrümanı çalabiliyorum. Kimseden ders almaksızın bunları çalmaya başladım. Daha sonra da nota bilgimi geliştirerek beste yapmaya ve yaptığım bestenin hangi makamda olduğunu ve ona göre o duyguyu vermeye çalıştım" dedi.
Türk sanat müziği üzerine 257 eser bitirdiğini söyleyen Kaya, camia içinde bestelerinin altına başka isimler yazıldığı için yaptığı eserleri satmadığını dile getirdi. Birkaç sanatçıya ulaştığını söyleyen Sezai Kaya, bazı sanatçıların bestelediği eserlerin altına kendi adını yazma eğilimde olduklarından dolayı kesinlikle vermediğini kaydetti. Yazarlık ve şairlik de yaptığını söyleyen Kaya, "11 yıl içerisinde yüzlerce kitap araştırdım. Türkiye’nin çeşitli illerinden arkadaşlarım bana araştırma kitapları yolladı. Kitap okumayı çok seviyorum. Şu an Türkiye’de belki de tek kaynak alabileceğim halk edebiyatı kitabını yazdım. Daha sonra da Türk dili üzerine bir kitap yazdım" dedi.
Yaptığı tüm işlerin yeteneğe bağlı olmadığını ve herkesin yapabileceğini söyleyen Kaya, "Bana, ’Çok yeteneklisin’ diyorlar. İnanıyorsanız, ’Ben bu işi yapacağım’ deyin ve uğraş verin. Mutlaka başarırsınız. Bunun yetenekle ilgisi yok. Başarının temelindeki esas budur" dedi.
(İHA)