Böyle infaz görülmedi! Tüylerinizi diken diken edecek
Adını 1419 yılında Prag’da gerçekleşmiş bir olaydan alan bir infaz yöntemi "Defenestrasyon". Bu infaz yöntemi suçluların pencereden atılarak öldürülmesini ifade ediyor. Ve bu infaz yöntemi inanın tüylerinizi diken diken edecek.
Adını 1419 yılında Prag’da gerçekleşmiş bir olaydan alan bir infaz yöntemi "Defenestrasyon". Bu infaz yöntemi suçluların pencereden atılarak öldürülmesini ifade ediyor. Ve bu infaz yöntemi inanın tüylerinizi diken diken edecek. Latince bir sözcük olan “de”, dilimizde “dışarı” sözcüğüne karşılık gelirken, “fenestra” sözcüğü “pencere” anlamını taşıyor. Bu idam yöntemi, suçluların pencereden atılarak öldürülmesini ifade ediyor ve defenestrasyon konsepti, ismini, o zamanlar Bohemya’ya dahil olan Prag kentinde gerçekleşmiş bir olay
Olaylar, Katolik inancına karşıt olan Hussitler’in belediye sarayına yürümesiyle başladı. İsyancıların Charles Meydanı’nda bulunan belediye sarayına yürümelerinin sebebi, hüküm giyen Hussitler’in serbest bırakılmasını talep etmeleriydi. Bu taleplerine red cevabı verilmesinin ve liderleri olan Jan Zelivsky’ye taş atılmasının ardından öfkeden kuduran Hussitler, belediye sarayını bastı ve meclis üyelerini pencereden dışarı atmaya başladı.
Meclis üyeleri pencerelerden atılırken bir grup isyancı da aşağıda, mızrakları yukarı çevrili durumda bekliyordu. Böylece pencereden atılan meclis üyeleri aşağıda duran isyancıların mızraklarına saplanarak ölüyor, mızrakların üzerine düşmeyenler ise kızgın kalabalık tarafından hunharca öldürülüyordu. “Prag’ın İlk Defenestrasyonu” olarak tarihe geçen bu olay, maalesef son olmayacaktı.
Çünkü çok benzer bir olay, bundan 200 sene sonra tekrar yaşanacaktı. “Prag’ın İkinci Defenestrasyonu” olarak anılan olay 1618 yılında gerçekleşti. Çatışma sebebi bu kez Katolik ve Protestanlar arasındaki anlaşmazlıktı ve Protestanlar, kral yandaşı olan iki Katoliği Prag Kalesi’nin 20 metre yükseklikteki pencerelerinden attı. Neyse ki pencereden atılanlar bu sefer şans eseri sağ kurtuldu. Katoliklerin o dönemde olaya getirdiği açıklama, bu iki adamın Bakire Meryem tarafından kurtarıldığıydı; ancak sağ kalmalarının gerçek sebebi, pencerelerin altına yerleştirilmiş gübre yığınının üstüne düşmüş olmalarıydı.