Kullanmadığımız gaza 3 milyar dolar ödediğimiz anlaşmada Botaş tuzağa düşmedi!
Abone olTurgut Özal'ın başbakanlığı döneminde, 25 yıl önce SSCB ile imzalanan ilk gaz anlaşmasıyla ilgili uzatma ya da vazgeçme kararı için süre dolmak üzereyken, Türkiye Rusya'dan "nihai kararını belirlemek için" ek süre aldı.
Böylece Bulgaristan üzerinden gelen "Batı hattı" gazı için pazarlıklara devam kararı çıktı. Mavı Akım gaz anlaşması ise sorunsuz sürüyor. Dün akşam Türkiye'de pek çok medya organında, "Anlaşmanın süresi bitiyor, Türkiye uzatmıyor" haberleri çıkarken, Reuters geç saatte "flaş haberi" geçti:
Bu habere göre, Türkiye, Rusya'dan doğalgaz aldığı Batı hattı kontratı için Rusya'dan 60 günlük ek süre aldı. Enerji yetkilileri, Rusya ile Batı hattı kontratının süresinin 60 gün uzatıldığını ve karar için iki ay ek süre alındığını kaydetti.
BİLDİRİMDE BULUNULMASAYDI 5 YIL DAHA UZAYACAKTI
Turkrus.com'un haberine göre Türkiye'nin yıllık 6 milyar metreküp doğalgaz aldığı Batı hattında anlaşmanın ihbar süresi dün sona erdi. Türkiye'nin anlaşmanın uzatılmayacağına yönelik bildirimde bulunmaması durumunda, anlaşma otomatik olarak 5 yıl uzayacaktı.
BOTAŞ, ANLAŞMAYI YENİLEMEDİ
Zaman'ın haberine göre, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Rusya ile 1986'da yapılan ve süresi 31 Aralık'ta sona erecek anlaşmanın akıbeti konusunda kararını verdi. Arz güvenliğini ileri sürerek anlaşmanın aynı şartlarda 5 yıl daha yürürlükte kalmasını isteyen kamu şirketi, son gün aldığı kararla anlaşmayı yenilemedi.
GAZPROM'DAN EK SÜRE TALEBİ
Enerji Bakanlığı ve sektör kaynaklarından edinilen bilgilere göre BOTAŞ, müzakere için Rus şirketi Gazprom Export'tan süre istedi. Rusya tarafı anlaşmadaki maddeye rağmen geri adım atarak müzakereyi kabul etti. Taraflar temmuzda Moskova'da bir araya gelerek yeni anlaşmayı konuşacak. Anlaşma, 5 yıl daha yürürlükte kalması halinde BOTAŞ, bugünkü fiyatla yaklaşık 10 milyar dolarlık gaz alım taahhüdünde bulunmuş olacaktı.
İKİ AYDA NE OLACAK?
Sektör kaynakları, BOTAŞ'ın mevzuata göre yeni anlaşma yapmasının mümkün olmadığına işaret ederek, "İki aylık süre uzatımıyla kanun değişikliğine gidilerek BOTAŞ'ın önündeki yasal engellerin kaldırılması hedefleniyor olabilir. Bu süre zarfında yeni Bakanlar Kurulu'nun oluşmasıyla gelişmelere göre anlaşmadan tamamen de vazgeçilebilir. Ama en önemlisi, anlaşmanın mevcut şartlarda 5 yıl daha uzatılmaması oldu" değerlendirmesi yaptı.
25 YIL SONRA KRİTİK KARAR
Üretim, pazarlama ve taşımacılık maliyetleri dikkate alındığında doğalgaz anlaşmalarının uzun süreli yapılması tabii bir durum. Ancak anlaşmaların en azından olağanüstü kriz durumları veya süre bitiminde yeniden ele alınmaları hayati önem arz ediyor. BOTAŞ'ın ilk imzayı attığı 1986 yılı sonrası anlaşmanın 2011'de hiç gözden geçirilmeden yenilenmesinin, piyasa şartlarına ve ülke menfaatlerine aykırı olacağına dikkat çekiliyor. Aradan geçen zaman içerisinde yaşanan ekonomik krizler, azalan doğalgaz tüketimi, Türkiye dahil birçok ülkenin 'al ya da öde-take or pay' sorunu ile karşı karşıya kalması, doğalgaz üretim kaynakları ve güzergâhlarının çoğalması, pazarın yapısını değiştirdi.
ANLAŞMA YENİLENMEZSE İSTANBUL GERÇEKTEN GAZSIZ KALIR MI?
Botaş'tan kontrat devri alarak sektöre giren özel şirketlerin oluşturduğu Doğalgaz İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (DİVİD), bir açıklama yaparak sektörde liberal piyasa yapılanmasının devamını istedi. Şirketlerin bu talebini, 2001'de çıkarılan ve 2008'de değişikliğe gidilen Doğalgaz Piyasası Kanunu da destekliyor. Kanun, BOTAŞ'ın elindeki kontratları pazar payı yüzde 20'ye düşene kadar devretmesini emrediyor. Kanun, BOTAŞ'a yeni anlaşma yapması konusunda yasak koyuyor. Pazara yeni giren şirketler, kamunun sektörden çekilip, özel şirketlerin yeni anlaşmayı konuşmalarını istiyor. Eski ve yeni özel şirketlerin ortak talebi ise kamu şirketi BOTAŞ'ın yeni anlaşma yapmaması. Buna gerekçe olarak Doğalgaz Piyasası Kanunu'nun BOTAŞ'a yeni anlaşma yasağı getiren geçici 2. maddesi gösteriliyor. Şirketler ayrıca, kamuoyuna yansıyan "Anlaşma yenilenmezse İstanbul gazsız kalır." iddialarını da gerçekçi bulmuyor.
Sektör, bütün bu iddia ve görüşleri dikkate alarak BOTAŞ'ın bir açıklama yapmasını bekliyor. Uzun süreli anlaşmaların, Türkiye'nin elini kolunu bağladığına işaret ediliyor. 25 yıl önce yapılmış bir anlaşmanın, aradan geçen uzun sürede ekonomik ve siyasî krizler ile piyasadaki gelişmeler dikkate alınarak' yenilenmesi isteniyor. Tartışmanın odağında ise 'anlaşmayı kamu şirketi BOTAŞ mı, yoksa özel şirketler mi yapsın?' konusu değil, anlaşmanın hangi şartlarda yenileneceği yer alıyor.
AVRUPA ÜLKELERİ YENİLEDİ
Avrupa ülkeleri, ellerindeki doğalgaz anlaşmalarının süreleri bitmeden büyük avantajlar sağladı. Sektör kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Avusturyalı RWE nisan ayında tahkime gideceğini açıkladı. İtalyan Edison ise Libya ve Katar'la olan kontratları için mart ayında tahkime başvurdu. Şubatta ise EON, Gazprom'a uzun vadeli kontratlarını spot fiyata endekslemek için başvurdu, ancak Rus şirketi kabul etmedi. ENI ve GDFSUEZ geçen sene Gazprom'la yaptıkları görüşmeler sonucunda kontratlarına spot fiyat oranını ekletti. Ukrayna da Rusya ile 2009'da yaptığı anlaşmayı değiştirmek için görüşmelerde bulunuyor.
Türkiye, Gazprom ile yaptığı fiyat görüşmelerinde, Avrupalı şirketlerin gerisinde indirim aldı. Bazı Avrupalı şirketlerin alıcı ülkelerle yaptıkları anlaşmalarda yer alan fiyat formüllerinde de değişikliğe gitmeleri önemli avantaj sağladı. BOTAŞ'ın Gazprom'dan aldığı indirim ise yüzde 12 ile sınırlı kaldı. Sayıştay Başkanlığı'nın BOTAŞ raporunda indirim için fiyat formülünde bir değişiklik sağlanamadığına vurgu yapılıyor.
"MECBUREN YENİLEME" TEHLİKESİ ATLATILDI
Türkiye, ilk doğalgaz anlaşmasını 1986 yılında Rusya (eski SSCB) ile yaptı. Yıllık 6 milyar metreküp gaz alımını öngören anlaşma 31 Aralık 2011'de sona eriyor. Ancak, anlaşmada yer verilen bir maddeye göre 'taraflardan biri 6 ay önceden yazılı beyanda bulunmaması durumunda' anlaşma aynı şartlarda 5 yıllık süre için yürürlükte kalıyor. Anlaşmanın süresinin uzamaması için BOTAŞ'ın haziranın sonuna kadar yazılı başvuruda bulunması gerekiyordu. 'Al ya da öde' şartını taşıyan anlaşma sebebiyle Türkiye şimdiye kadar kullanmadığı gaz için yaklaşık 3 milyar dolar ödemek zorunda kalmıştı