Boşnaklara hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan Kütahyalı'dan çok konuşulacak ifadeler

Televizyon kanalında Boşnaklara hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan Rasim Ozan Kütahyalı, mahkemedeki ifadesinde "Çok ciddi bir sosyal ceza yaptırımı çekmiş durumdayım, tüm gelirimi kaybettim. Suçlamayı asla kabul etmiyorum" ifadelerinim kullandı.

Bugün polis tarafından mahkemeye götürülen Kütahyalı, savunmasında "20 aydır ekrandan uzağım, dolayısıyla çok ciddi bir sosyal ceza yaptırımı çekmiş durumdayım, tüm gelirimi kaybettim, aile durumum zora düştü, çok üzüldüm. Bu benim için onur meselesi, suçlamayı asla kabul etmiyorum" dedi.

Boşnaklara hakaret içeren sözleri nedeniyle yargılandığı davada hakkında yakalama kararı bulunan ancak buna rağmen bulunamadığı gerekçesiyle duruşmalara katılmayan gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, bu kez polis tarafından mahkemeye götürüldü.

"Tüm gelirimi kaybettim"

Mahkemede ifadesi alınan Kütahyalı, programdaki sözlerini şöyle savundu:

"Programda bana bir şaka yapılmıştı, Ahmet Çakar 'ben bir çıkayım Rasim'i kusturayım' dedi. Ben de o sırada dışarıdaydım, etrafıma bir sürü arkadaşım toplandı. O sırada ekşi sözlükte böyle bir şey duymuşlar, onu bana söylediler, sonradan ekranda bunu söyledim, hiç bir kastım yoktu, ondan sonra da özür diledim, kamuoyuna çok detaylı bir özür açıklaması yaptım.

Bu sebeple 20 aydır ekrandan uzağım, dolayısıyla çok ciddi bir sosyal ceza yaptırımı çekmiş durumdayım, tüm gelirimi kaybettim, aile durumum zora düştü, çok üzüldüm. Benim özellikle Bosna'ya ve Boşnaklara karşı özel sempatim vardır, hayatımda en çok gittiğim şehir Saraybosna'dır, Bosna tarihinin ve Aliya İzzetbegoviç'in hayatını gün gün bilen bir insanım. Bu olaydan sonra kendime çok kızdığım için özellikle Boşnak vatandaşlarımızın yaşadığı Bayramyeri Mahallesine gittim, orada bana hiçbir tepki olmadığını gördüm. Bilakis Boşnak kardeşlerimizin sevgisi ile karşılaştım."

"Benim ki sadece bir ekran kazasıdır"

Kütahyalı savunmasını şu ifadelerle sürdürdü:

"Eğer beni savcılık cinayetle suçlasaydı, bu suçlamadan daha az üzülürdüm. Benim için Bosna halkı çok önemlidir, benim hassas olduğum bir konudur, çok adaletsiz bir suçlamadır, ona öfkeliyim. Ayrıca dediğim gibi bu olayın şahitleri Sinan Engin, Ahmet Çakar, Ertem Şener, Abdulkerim Durmaz'dır. Sinan Engin mahkeme aşamasında tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum, sayın mahkeme hakimi ısrarla dinlemek istemiyor, hakim bey benim avukatıma 'benim Rasim'e kafamda vereceğim ceza bellidir, Rasim gelsin' demiş. Bu durumun adaletsizliğini ifade etmek istiyorum, ben siyasi sebeplerle bana düşmanlığı anladım ama lütfen bu işe Boşnak halkını karıştırmasınlar. Benim burada kötü niyetim olmadığını Boşnak kardeşlerim biliyor, siyasi düşmanlığı anlarım ve saygı da duyarım ama bu düşmanlığa Boşnak kardeşlerimizi vasıta kılmalarını ahlaka ve adalete aykırı buluyorum. Türkiye'de nefret suçu sözünü popülerleştirmiş bir gazeteciyim. Benim hakkımda olmadık yerden bir suçlama olduğu için çok tepkiliyim, bana her şey söylenebilir ama ırkçılık suçlaması yapılamaz, benim sözlerimde kasıt olmadığını her adaletli insan görecektir, benim ki sadece bir ekran kazasıdır.

"Yüce yargımızdan adalet talep ediyorum"

"Sinan Engin'in dinlenmesini özellikle istiyorum, çünkü savcılıkta da Sinan Engin dinlenmemiştir, Abdulkerim Durmaz, Ertem Şener ve Ahmet Çakar'ın da dinlenmesini talep ediyorum, beni yargılayan sayın mahkeme hakimi ile ilgili CHP'nin Akçokaca belediye başkan adayı olduğu yönünde internette çok sayıda haber vardır, bunları mahkeme hakimi tekzip etmemiştir. Bu haberler halen durmaktadır, eğer mahkeme hakiminin bana karşı siyasi bir karşıtlığı varsa bunu siyasi yollarla ifade etmelidir. Türk Adalet sistemimizin bu amaçla vasıta olarak kullanmamalıdır, bu durumun adalete aykırı olduğuna inanıyorum. Yüce yargımızdan adalet talep ediyorum, suçlamayı asla kabul etmiyorum."

Beraatini istedi

Beraatini talep eden Kütahyalı, "Mahkeme hakkımda mahkumiyet hükmü kurması halinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasını kabul etmiyorum, bu benim için bir onur meselesidir" dedi.