BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,34
ALTIN 2.865,00
HABER /  GÜNCEL

Boş duran bakan odalarının sırrı

İki kurumda, iki bakan odası bulunuyor. Bu odalara kimse girip çıkmıyor. İşte o odaların boş tutulma nedeni;

Abone ol

Ziraat Bankası ve Halkbankası'nda iki bakan oldası olduğunu biliyor muyduz? Peki ya bu bakanların banka yönetimine karışıp eşe dosta kredi dağıttığını?

Babacan, "O gün bugündür ibret olsun diye o odalar boştur" sözleriyle kendilerinden önceki iktidara göndermede bulundu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sadece kamu bankalarıyla ilgili değil, BDDK, TMSF ve Merkez Bankası kanalıyla özel bankalar için de çok ciddi kurallar getirdikleri söyledi. Bakan Babacan, iki bankanın genel müdürlüğünde bulunan, bakan odalarının da neden boş tutulduğunu açıkladı.

Babacan, 18. Dönem Bankacılık Okulunun eğitime başlaması nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ziraat Bankasının 2003 yılından itibaren tarım sektörüne daha fazla eğilmeye başladığına işaret ederek, bunun bankacılıkta bazı temel ilkeler konusunda tavizsiz bir uygulamaya başlanmasının getirdiği olumlu bir sonuç olduğunu söyledi.

Ziraat Bankasının artık gerçek anlamda bankacılık yaptığını belirten Babacan, kamu bankalarıyla alakalı çok ciddi prensipleri olduğunu vurguladı. Babacan, ''Kamu bankalarının çalışma şekli, misyon itibariyle ve karlılık açısından baktığımızda özel sektör bankalarından artık bir farkı yoktur. Bu Ziraat Bankası ve Halkbankası için de geçerlidir'' diye konuştu.

''İLKELERİ BELİRLERİZ''

Ali Babacan, daha önce bankaların ilgili bakanlarının bankalarda kendilerine tahsis edilen odalarda oturduklarını dile getirerek, buna bir anlam veremediğini söyledi. Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bakın, Ziraat Bankasının tarihi binasında bir bakan odası vardır, Halkbankasının bugün 29. katı bakan katıdır. Bizim hükümetimiz kuruldu, baktık oralara. Burada bir bakan niye oturur? Yönetim Kurulu var, Yönetim Kurulu Başkanı var, Genel Müdürü var. Bir bakan niye gider de bankanın içindeki odasında oturur? Hiçbir anlam veremedim. İlkeleri belirleriz, ama günlük işlerde bankaların tamamen serbest olması lazım. Şuna kredi ver, buna verme, şu benim dostum şu işi yap, bunu yapma. Bankaları zor duruma düşüren budur. Kamu bankaları eğer yıllar boyunca ciddi problemler yaşadıysa tamamen politika ile bankaların işleyişinin birbirinin içine girmesi... Bu işin maalesef Türkiye'ye çok çok büyük zararı olmuştur.

O gün bugündür ibret olsun diye o odalar boştur. Halkbankasının o katı boştur, Ziraat Bankasının bakan odası boştur, ibret olsun. Hangi gün birileri gelip o odada oturuyorsa bilin ki eskiye dönmüş ya da farklı ilişkiler, farklı çalışma şekilleri başlamıştır. Bunu buradan ilan etmek istiyorum.''

''KRİZDE BANKALARA KAMU KAYNAĞI AYIRMAYAN TEK ÜLKE TÜRKİYE''

Bu işi sıkı tutuşu sadece kamu bankalarıyla ilgili yapmadıklarını belirten Babacan, BDDK, TMSF ve Merkez Bankası kanalıyla da özel bankalar için çok ciddi kurallar getirdiklerini, çok ciddi kararlılıkla uyguladıkları düzenlemeler yaptıklarını, sermaye yeterlilik rasyolarını, likitide rasyolarını yükselttiklerini ve kimsenin gözünün yaşına bakmadıklarını söyledi.

Babacan, mali bünyesi zayıf bankalara da ''arkadaş sen bu bankayı ya satacaksın ya getirip sermaye koyacaksın. Beğenmiyorsan TMSF var ve gayet güzel çalışıyor, karar senin'' dediklerini kaydetti.

Bakan Babacan, 2006 yılı sonunda Türk bankacılık sisteminin çok güçlü bir noktaya geldiğinin görüldüğünü ifade etti.

OECD ülkeleri içinde bu krizde bankacılık sistemine hiçbir kamu kaynağı ayırmak zorunda kalmayan tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Babacan, devletin kamu bankaları üzeride kontrolü bulunduğunu, özel bankalar üzerinde de çok ciddi yaptırım gücü olduğunu kaydetti.