BIST 9.660
DOLAR 34,62
EURO 36,23
ALTIN 2.920,14
HABER /  EKONOMİ

Borusan yeni yerine taşındı

Borusan Holding Yönetim Merkezi, Rumelihisarı’nda, Perili Köşk olarak bilinen tarihi Yusuf Ziya Paşa Köşkü’ne taşındı.

Abone ol

Borusan Holding Yönetim Merkezi, Rumelihisarı’nda, Perili Köşk olarak bilinen tarihi Yusuf Ziya Paşa Köşkü’ne taşındı. Mimar Hakan Kıran tarafından iki yıl süren bir çalışmayla restore edilen tarihi binanın dış görünüşü aynen korunurken, iç mekanlarında son derece modern bir iş ortamı oluşturuldu. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık konuyla ilgili olarak, İstanbul’un kültürel kimliğine katkıda bulunan tarihi bir eseri tekrar yaşayan bir bina haline getirmekten mutluluk duyduklarını söyledi.

Çelik, distribütörlük, telekom ve lojistik sektörlerinde faaliyet gösteren Türk sanayisinin köklü kuruluşlarından Borusan, merkezini Rumelihisarı’ndaki Perili Köşk’e taşıdı. Borusan’ın, Rumelihisarı’nda Baltalimanı Caddesi üzerinde, Boğaz’ın en güzel noktalarından birinde yer alan yeni binasının geçmişi 19. yüzyıl başlarına uzanıyor.

Asıl adı Yusuf Ziya Paşa Köşkü olan bina, o dönemde Yusuf Ziya Paşa tarafından yaptırılmaya başlanmış ancak hiçbir zaman tamamlanamamış. Onarım serüveni 1995 yılında başlayan yapının rölöve, restitüsyon, restorasyon ve uygulama projeleri, 1995- 2000 yılları arasında mimar Hakan Kıran tarafından gerçekleştirildi.

Cephenin taş ve tuğla kaplaması restorasyon projesine sadık kalınarak realize edildi. Tuğla kaplama malzemesi İngiltere’den ithal edilerek aslına en uygun şekilde 4 ayda tamamlandı. Uygulama projesine göre binanın betonarme imalatında 2.800 metreküp beton, 350 ton demir kullanıldı. Köşkün dış görünüşü korunurken, iç mekanlar modern ve ferah bir iş ortamını sağlayacak şekilde düzenlendi. 10 katlı yapı, bir yandan Karadeniz, diğer yanda ise Marmara Denizi açılımını görüyor.

Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, şunları söyledi:

“Perili Köşk, dışarıdan bakıldığında tarihi bir bina, içerisi ise en modern olanaklara sahip bir iş ortamı olarak düzenlendi. Köşk geleneği ve modernliği birlikte yaşatıyor. Bu bakımdan, köklü bir geçmişten gelerek Türk sanayisine öncülük eden modern kuruluşlar arasına giren Borusan’a çok yakışıyor. 2010 Avrupa kültür başkenti ilan edilen İstanbul’un kültürel kimliğine çok önemli katkıda bulunan tarihi bir eseri tekrar yaşayan bir bina haline getirmek ve bu şekilde geleceğini güvence altına almak da bize ayrıca mutluluk veriyor.”

Türkiye’de ilk ve tek: ışık tüpü

Borusan’ın yeni binasında gerçekleştirilen ışık tüpü uygulaması Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyor. 22 metre olan tüpün 6.5 metrelik bölümü binanın dışında bulunuyor. Işık tüpü binanın dört katından geçiyor ve güneş ışınlarını helistatlar aracılığı ile büyük aynaya yansıtarak içeri doğal ışık veriyor.

Işık tüpünün bina dışında kalan kısmı 6. katın terasında bulunuyor. Işık tüpü Borusan’ın yeni binasında aydınlatma ve dekorasyon amaçlı kullanılıyor. Ayrıca uzaktan kumanda ile geceleri, 1400’ü aşkın renk çeşidi ile renkli aydınlatma yapılabiliyor.

Yusuf Ziya Paşa Köşkü- Perili Köşk

Rumelihisarı’nın en önemli ve tarihi binalarından biri olan Yusuf Ziya Paşa Köşkü, 19. yüzyıl başlarında inşa edildi. Ancak sahipleri bir süre sonra mali sıkıntıya düşerek Mısır’a gittiler. Bu gelişmenin ardından tamamlanamayan bina, Yusuf Ziya Paşa’nın ölümünden sonra olduğu gibi bırakıldı.

İstanbul Boğazı’nın en güzel noktalarından birinde, dışı tuğla kaplı, çok katlı, bir de kulesi bulunan kâgir yapı, hiçbir zaman tamamlanamadı ve uzun yıllar konut olarak kullanıldı. Bina son 30 yıldır kullanılmıyordu.

Köşkün yeniden onarım çalışmaları ise 1995-2000 yılları arasında mimar Hakan Kıran üstlendi.

Binada kullanılan Marsilya, Büyükdere ve normal harman tuğlaları ile taşlar, restorasyon sırasında tek tek yerlerinden çıkarıldı. Yeniden yapımda örnek oluşturabilecek profilli ve farklı boyutlu tuğlalar, iç- dış pencere ve kapı silmeleri, saçak ve kat döşeme kotlarındaki silme, korniş ve kirpiler toplanarak korundu. Özgün renkli cam vitraylar, metal merdiven ve balkon korkulukları, tüm metal basamak öğeleri, yeni yapıda kullanılmak üzere saklandı.

Binanın betonarme imalatında 2.800 metreküp beton ve 350 ton demir kullanıldı. Cephenin taş ve tuğla kaplaması İngiltere’den ithal edilen tuğla kaplama malzemesi ile, restorasyon projesine sadık kalınarak gerçekleştirildi.
İki ayrı kattan (zemin kat ve 2. kat) giriş imkanı olan yapı son inşaat teknolojileri kullanılarak inşa edildi, depreme karşı dayanıklılık ve teknik altyapı konuları en ince detayına kadar düşünüldü.