AB'den müzakere tarihi alınması ihtimali, dünya piyasaları ve bono piyasasındaki seyir Borsa'yı ne yönde etkileyecek? İşte haftanın piyasa beklentileri...
Abone olBorsa'da yatırımcılar açısından kısa vadede AB ile ilgili düzenlemeler, dünya piyasaları ve bono piyasasındaki seyrin hisse senedi fiyatlarının yönü üzerindeki etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu nedenle hisse senetleri piyasasına fon girişinin sürmesinin önemli ölçüde faizlerde düşüş yaşanmasına bağlı olduğu kaydedilerek, geçen hafta içinde gündeme gelen erken seçim tartışmalarının şu an için piyasalar üzerinde olumsuz bir etkide bulunmasının beklenmediği belirtildi. Gedik Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan haftalık strateji raporunda, İMKB Ulusal-100 Endeksi'nin geçen hafta yüzde 0.48 oranında değer kaybederek 18,327.07 puandan haftayı kapattığı hatırlatıldı. PİYASANIN GÜNDEMİ... Bu haftaya ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda, yatırımcıların, yeni anlaşma şeklinin sonbahara bırakılmasını orta vadeli temel beklenti olan AB'den müzakere tarihi alınması ihtimaline endekslendiği ve AB'den tarih alma olasılığının göstergesi olacak 6 Ekim tarihli ilerleme raporunun görülmek istendiği kanaatine vardıkları ifade edilen raporda, ''Aslında Hükümetin IMF ile yeni anlaşma formatını AB ilerleme raporunun olumsuz çıkması olasılığına karşılık ekonomide bir dengeleyici unsur olarak Ekim ayına bırakması doğal karşılanmalıdır. Ancak bu sürecin uzaması da piyasalar açısından kısa vadeli bir beklentiyi şu an için rafa kaldırmıştır'' denildi. Raporda, özetle şu görüşlere yer verildi: ''Öte yandan 2005-2006 yıllarındaki yüklü dış borç ödemeleri hesaba katıldığında AB'den müzakere tarihi alınmasının getireceği rahatlamanın yanı sıra IMF ile 2-3 yillik bir yeni anlaşma veya mevcut programın uzatılmasının ekonomideki kırılganlığı azaltacağı düşünülmektedir. Öte yandan ABD'nin faiz artırımları ve yüksek petrol fiyatı risklerine karşılık AB'den müzakere tarihi ve yeni ekonomik programın piyasalarda arz-talep dengesini sağlayacak beklentiler olduğunu düşünüyoruz. Ancak şu an için ekonomiye zarar veren en büyük unsur yüzde 27 bileşik seviyesinde bulunan bono faizleri. Yüksek reel faizlerin yabancı sermaye kaçışını önleyici bir rolü olmasına karşın kamu maliyesi üzerindeki yıpratıcı etkisi ve iç borç çevrilmesi konusundaki şüpheci görüşleri kuvvetlendirdiği de göz ardı edilemez. Bu nedenle hisse senetleri piyasasına fon girişinin sürmesi önemli ölçüde faizlerde düşüş yaşanmasına bağlıdır. Geçtiğimiz hafta içinde gündeme gelen erken seçim tartışmalarının ise şu an için piyasalar üzerinde olumsuz bir etkide bulunmasını beklemiyoruz.''
ÖNCEKİ HABERLER
